Aydınlık’tan İsmailağa tarikatına tepki: Bizi Neden Çağırmadınız?

Aydınlık'ın genel yayın yönetmeni Mustafa İlker Yücel imzalı yazıda "Türkiye’nin en çok tartışılan cemaatlerinden biri olan İsmailağa’nın 1 Mayıs’taki basın toplantısını Yeni Şafak’ın köşe yazarı Ersin Çelik örgütledi.

Aydınlık'ın genel yayın yönetmeni Mustafa İlker Yücel imzalı yazıda "Türkiye’nin en çok tartışılan cemaatlerinden biri olan İsmailağa’nın 1 Mayıs’taki basın toplantısını Yeni Şafak’ın köşe yazarı Ersin Çelik örgütledi. Çelik, gazetecileri tek tek aradığını ve davet ettiğini yazdı." ifadeleri yer aldı.

İsmailağa'nın iyi bir teknik altyapısının olduğundan bahsedilen yazıda, "Öyle ki bu sitede sanal tur bile yapabiliyorsunuz. Sosyal medya hesapları da aktif. Sık sık paylaşım yapıyorlar. Fakat basın toplantısı vesilesiyle öğreniyoruz ki bir basın birimleri yokmuş. Veya şöyle ifade edelim; İsmailağa’nın basın birimi var ama müritleri gazetelerin içinde çalışıyor. Bu da bir yöntem." denildi.

"O HABERLER PERDELENECEK DEMEKTİR"

Mustafa İlker Yücel, Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik'e sitemde bulunarak, "İsmailağa’nın basın buluşmasına 'Aydınlık’ı çağırmayın' diyenlere itiraz etmesini beklerdik. Neden? Çünkü Aydınlık son dönemde İsmailağa’yla ilgili en çok konuşulan haberleri yapan tek gazete oldu. En çok haber yapan ilk daveti almıyorsa o haberler perdelenecek demektir." satırlarına yer verdi.

NEDEN ÇAĞRILMADILAR

Mustafa İlker Yücel, yazıda Aydınlık'ın neden çağrılmadığını şu satırlarla ifade etti:

"13 Şubat 2024’te İsmailağa liderlerinden Seyfettin İnanç’ın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç’ın FETÖ’den arandığını duyurduk. Bahadır İnanç’ın İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi’nin ‘arama’ kararından sonra ortadan kaybolduğu anlaşıldı."

Yücel, Bahadır İnanç'ın yurt dışına kaçırılmasında hem AKP hem İsmailağa hem de Süleymancıların dahli olduğu yönünde iddiaların olduğunu öne sürerek, "Bazı ayrıntılar yakaladık. Yakında yayımlayacağız." dedi.

İSMAİLAĞA'YA 'FETÖ' SORUSU: SEYFETTİN İNANÇ

Yazıda, İsmailağa Cemaati'ne bağlı İsmailağa Vakfı’nın kuruluş senedinde FETÖ soruşturmasından dolayı aranan Bahadır İnanç’ın ağabeyi Seyfettin İnanç’ın ismi de yer aldığı hatırlatılarak, "Seyfettin İnanç’ın vakfın tüm para organizasyonunu yönettiği ifade ediliyor. Kamuoyu Seyfettin İnanç’ın ismini 2008 yılında Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararla telefonunun dinlenmesi sonucu oluşturulan iletişim tespit tutanaklarından duymuştu. Mehmet Faruk Bürüngüz isimli şahısla konuşan İnanç, erkek ve kız çocuklarının birlikte okumasından şikayet ediyordu. 1 Mayıs’taki basın toplantısında meslektaşlarımızdan birisi bu konuyu gündeme getirdi mi acaba? Yazılanlara bakılırsa kaşların çatılmasına yol açacak bir soru sorulmamış. Daha çok, izah için ‘genel sorularla’ pas atılmış." denildi.

10 HAZİRAN’DAKİ DURUŞMA AKLINIZA GELMEDİ Mİ

H.K.G. duruşmasının hatırlatıldığı yazıda şu ifadeler yer aldı:

"İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı, Kur’an kurslarında 11 yaşındaki erkek çocuğun 15 yaşındaki bir erkek çocuk tarafından cinsel tacize uğramasıyla gündeme gelmişti. Vakfın Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H. K. G.’nin 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara uğramasına ilişkin de soruşturma başlatılmıştı. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, Ekim 2023’te karara bağlandı. Mahkeme, ‘zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan tutuklu olan sanıklara ceza yağdırmıştı. Fakat yerel mahkemenin kararı, hem esas hem de usul yönünden bozuldu. Dava, Anadolu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı. Önümüzdeki celse 10 Haziran tarihinde olacak. 1 Mayıs’taki basın toplantısında önümüzdeki ay görülecek bu davayla ilgili bir soru soruldu mu? Yazılanlara bakılırsa pek önemseyen olmamış.

PERİNÇEK’E FETÖ KADAR ÖFKE DUYANLAR

Aydınlık’ın haberlerinin ardından İsmailağa Camii İmamı Salih Topçu, Rize İlim ve Hizmet Derneği KUBA Mescidi isimli yerde, 14 Şubat 2024 Çarşamba günü katıldığı bir toplantıda, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında, ‘Doğu Perinçek denen dinsiz, derin devletin adamı, din düşmanı, ulan elinden geleni yap…’ gibi ifadelerle Perinçek’e hakaret etti. Basın toplantısında baş köşeye oturan bu kişi arkamızdan konuşmayı pek seviyor ama bizimle yüz yüze gelmek istemiyor! Aydınlıkçılara en son FETÖ lideri Fetullah Gülen bu şekilde hakaret etmişti. Topçu’nun Perinçek düşmanlığının altında ne yatıyor acaba? Bu irdelenmesi gereken bir konu değil mi? Topçu’nun hakaretleri yargı konusu da oldu. Meslektaşlarımız merak etmemiş ama Perinçek’in avukatları Topçu’nun düşmanlık sebeplerini mahkeme salonunda açığa çıkaracaktır