Ali Sirmen: Erdoğan’ı vatan hainliğiyle suçlayan sözleri Kılıçdaroğlu’na yakışmadı

Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Vatan haini" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.

Sirmen, "Vatan sevgisinin çok keskin olduğu, bu yüzden vatanını çok sevenlerin, kendi gibi düşünmeyenleri vatan haini olarak gördüğü dolayısıyla da herkesin vatan haini olduğu ülkelerde gerçekte üzerinde yaşanılan toprak parçası da vatan değildir" ifadesini kullandı.

Üzerinde yaşayan insanların sürekli birbiriyle çatıştıkları bir toprak parçasının "vatan" olmadığını savunan Sirmen, "Şu sırada toplumsal yaşamımızda en fazla ihtiyaç duyulan 'kimse vatan haini değil' kampanyasıdır. Burada ilk adımı atmak, uzun adalet yürüyüşünün bütün adımlarını atmış olana düşer.  Kılıçdaroğlu’nun vatan haini çıkışını işte bu yüzden yadırgadım" diye yazdı.

Ali Sirmen'in "Vatan haini ve vatan" başlığıyla yayımlanan (6 Nisan 2018) yazısı şöyle:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Erdoğan’ı vatan hainliğiyle suçlayan sözleri karşısında çok rahatsız olduğumu söylediğimde gösterilecek tepkileri şimdiden tahmin edebiliyorum.
“Adam geçirmiş devletin bütün erklerini eline, bütün yandaş medyanın sayfalarını ve ekranlarını tekeline, kuşanmış dokunulmazlık zırhını, karşısına kim gelirse verip veriştiriyor, ne teröristlik bırakıyor ne vatan hainliği, her gün, her saat, her dakika konuşuyor, yerli yabancı ayırımı yapmadan verip veriştiriyor. Bunları es geçiyor, ses çıkarmıyorsun da, dokunulmazlıkları paspas hale getirilmiş, temel hak ve özgürlükleri lime lime edilmiş ana muhalefetin, demokrasiden başka talebi olmayan lideri Kılıçdaroğlu’nun yanıtına mı takıyorsun? El insaf!” denilmesini kim haksız görebilir?
Ama ben yine görüşümde ısrar edeceğim ve son sözlerinin Kılıçdaroğlu’na yakışmadığını söyleyeceğim.
Çünkü bugün toplumca en fazla muhtaç olduğumuz husus, herkesin karşısındakinin vatanını kendisinden başka türlü sevmesinin, onun için kendisininkinden değişik dileklerde bulunmak hakkına sahip olmasının demokrasinin normal bir sonucu olduğu gerçeğini kabul etmesidir.

***

Kemal Bey bu gerçeği bilen, yüksek sesle haykıran ve yaşama geçmesi için her zaman mücadele eden bir kişi olduğundan, “vatan haini” ibaresini kullanırken dikkatli olmalı, hatta içerdiği tehlikeler de göz önünde bulundurulduğunda hiç kullanmamalıdır.

Kullanmamalıdır, çünkü vatan için en büyük tehlike “vatan haini” kavramının bizatihi kendisidir. 
Vatan hainliği kavramına çok dikkat etmek gerek. Çünkü vatan hainliği bulaşıcı bir kavramdır. 
Bir ülkede halkın yarısı, kendini büyük vatansever olarak görürken, kendi gibi düşünmeyen öbür yarısının vatan haini olduğunu düşünüyorsa, kaçınılmaz olarak, öbür yarısının da karşıtlarının gözünde vatan haini olmasına yol açacak demektir. 
Kısacası kural şudur: 
“Eğer bir toplumun bir yarısı vatan haini ise, o zaman öbür yarının da kaçınılmaz olarak, karşısındakine göre durumu böyle olacağından yarısı değil, tümü vatan hainidir.” 
Bu vatan hainliği tuzağına düşmemek için kendi gibi düşünmeyeni vatan haini olarak görmemek gerekir. 
Demokrasi ortamında herkesin değişik görüşüne saygı göstererek barış içinde birarada yaşamanın birinci koşulu budur. 
Kamuoyunu etkileyen kişilerin de bunun gerçekleşmesi için el ele vermeleri gerekir. 
Böyle düşünmeyi sağlamayı mümkün kılana kadar geçen süre içinde hiç değilse bu tür vatan haini deyiminin telafuz edilmesinden kaçınılmalıdır.

***

Vatan sevgisinin çok keskin olduğu, bu yüzden vatanını çok sevenlerin, kendi gibi düşünmeyenleri vatan haini olarak gördüğü dolayısıyla da herkesin vatan haini olduğu ülkelerde gerçekte üzerinde yaşanılan toprak parçası da vatan değildir.
“Bayrağı bayrak yapan al kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dönemi artık geride kalmıştır.
Artık toprağı vatan yapan, uğrunda ölenler değil, üstündekilerin bir arada barış içinde yaşamak konusundaki mutabakatlarıdır. Artık toprağı vatan yapan akan kanlar değildir.
Üzerinde yaşayan insanların ya sürekli birbirleriyle çatıştıkları ya da çatışmasalar bile barış içinde bir arada değil, çatışmaya evrilmesi kaçınılmaz bir çatışmama hali içinde oldukları toprak parçası vatan değildir.
Herkesi birbirinin kurdu olmaktan, bütün vatandaşları vatan haini olmaktan çıkaracak olan bu mutabakat sayesinde herkesin vatansever olması mümkün olabilecektir ancak.
Şu sırada toplumsal yaşamımızda en fazla ihtiyaç duyulan “kimse vatan haini değil” kampanyasıdır.
Burada ilk adımı atmak, uzun adalet yürüyüşünün bütün adımlarını atmış olana düşer.
Kılıçdaroğlu’nun vatan haini çıkışını işte bu yüzden yadırgadım.