Akit'ten AKP'li vekile paçavra cevabı: Saygısız, babanın hatırı var!

Akit gazetesinin yazı işleri müdürü Ali Karahasanoğlu, kendisine “Paçavranın yazarı” diyen AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut’a bugünkü köşe yazısında yanıt verdi.

Karahasanoğlu, geçen günlerde Sakarya'nın Akyazı ilçesinde kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan ve bir tarikatın lideri olduğu belirtilen Eyüp Fatih Şağban hakkında yazmıştı. Bu yazı Durgut’un tepkisini çekmiş, vekil Karahasanoğlu’na “Paçavranın yazarı” diyerek seslenmişti.

Karahasanoğlu da bugünkü köşe yazısında Durgut’a ''Ben onun ifadeleri ile kendisine hitap etmiyorum. Söyledim, tekrar söylüyorum: Partisinin hatırı var. Babasının hatırı var'' ifadeleriyle yanıt verdi:

Karahasanoğlu'nun yazısı şöyle:

Ben, üniversite öğretim üyeleri arasındaki ahlaksız, mide bulandırıcı ilişkileri hatırlatıp.. Bunlar istisnai olaylar olarak kabul edilirken.. Bunları gösterip, “Üniversiteler kapatılsın” denilemeyeceği gibi.. Baro üyesi avukatların işledikleri birçok suç olduğunu hatırlatıp.. Bu suçlara işaret edip, kimse “Baroları kapatın” demediğine göre..

Bir tarikat mensubu gibi gösterilen kişinin hareketinden dolayı da, “Tarikatlerin tamamı kapatılsın” denilmesinin yanlışlığını ifade ettim.. Tuba Hanım buna ne diyor? Hiçbir şey.. “Üniversitelerdeki evli erkeklerin, evli kadınlarla ahlaksız ilişkileri” hakkında, Tuba Hanım, tek kelime edebiliyor mu? Edemiyor.. Niye ki, merak ediyorum.. Avukatların, baro başkanlığına aday gösterilmiş kişilerin, yanlarında çalışan stajyer avukatlara yönelik ahlaksızca tacizleri hakkında, Tuba hanım ne diyor? Hiçbir şey.. Bir doktorun, ameliyat masasındaki hastasına tecavüz etmesi ile ilgili ne söylüyor, Tuba hanım? Hiçbir şey..

Durduk yerde, kendime göre hayali örnekler uydurup, Tuba Hanım’a ilgisiz sorular yöneltmiyorum.. Tuba Hanım’ın tam da, beni “insanlıktan nasip almamış” birisi gibi göstermeye kalkışmasına sebep olan.. “İslam’dan nasibi olmayan birisi” gibi göstermeye kalkışmasına sebep olan yazımdan örnekler veriyorum.. Ben onun ifadeleri ile kendisine hitap etmiyorum.

Söyledim, tekrar söylüyorum: Partisinin hatırı var. Babasının hatırı var.. Ama.. Bir gerçeği daha not edeyim.. Yazımda o tarikat lideri görüntülü kişi için, “Bir kadının, senin evinde ne işi var? O kadının kızının senin evinde ne işi var” diye sorgulamama.. İslam’ın mahremiyet noktasındaki emirlerini hatırlatarak, tarikatteki kişileri suçladığım ifadelerimi.. Sanki mağdur kız ve anneyi suçluyormuşum gibi gösteriyor..

Yazının tamamı için tıklayın