AK Partili siyasetçiler bu yazıyı çok dikkatle okuyacak!

Turkiyegundemi.com yazarı Müşerref Seçkin, havalimanında uçağa binmeden az önce bir AK Partili seçmenle ilginç bir sohbetin içine girdi. Bakın AK Parti'ye yıllardır oy veren o vatandaş bu kez ne yapacak?

İŞTE MÜŞERREF SEÇKİN'İN O YAZISI:

Ankara Esenboğa havaalanında telefonumun şarj olmasını beklerken sohbet ettiğim genç bir adamın söyledileri önemli.

Özellikle de AKP'nin siyasetçilerinin kulak vermesi gerekiyor.

Trafiği  yanlış hesaplamışım, gelmişim erkenden havaalanına.

Bir kahve içip telefonumun azalmaya başlayan pilini doldurmak için orada bulunan bankoda oyalanıyorum.

Genç bir adam telaş içinde telefonu ve şarj aletiyle uğraşıyor.

"Yanımda getirmedim ucuz bişey aldım olmuyor "dedi.

Hemen bilmişliği konuşturdum. "Sahte şeyler kullanmayın. Ben bir kez yaptım çok pahalı bir tabletten oldum" dedim.

Pahalı bir telefon vardı elinde "olsun artık bu seferlik" diye dandik şarj aletiyle uğraşmaya devam etti.

Sohbete başladık. Gaziantep'te yaşıyormuş Ankara'ya bir iş için gelmiş.İşyeri varmış Gaziantep'te ama aslen Siirtli'ymiş. Arap kökenliymiş..

"Ooo Emine Hanım'ın hemşerisiymişsin" deyince, konu da Ankara'nın havasından mı suyundan mıdır hemen politikaya geldi.

-2002'den beri Ak Partiye oy veriyorum. Ama artık vermeyeceğim. 

-Neden?

SOKAĞA DÜŞMEDEN ÖNCEKİ SINIRDAYIZ

- Çok neden var ama en önemlisi Suriyeliler.. Bak ablacım asgari ücret var ya asgari ücret.. O, sokağa düşmeden önceki sınırdır. O yoksa artık sokaktasın...

Suriyeliler din kardeşimiz, onların başına gelenlere çok üzülüyoruz. Ama onlar yüzünden de çok sıkıntı çekiyoruz. Adam asgari ücretten aşağıya çalışmaya razı. İşveren ne yapsın şimdi... Zaten o da zor çeviriyor işleri.

Mesela bende 5 adam çalışıyor. Ayda beş bin lira cebimde kalıyor. İyi mi iyi. Ama ben mutsuzum ben ablacığım.. Adam fıstık çekiyor 25 liraya, Suriyeli gelip 15 liraya çekiyor. Yani hamallık iş bulamayınca yapılan bir iş. Öyle değil mi? Hamal bile işsiz kaldı. Ne diyeyim ben artık."

Artık uçak zamanı yaklaşıyor ayağa kalkıyoruz. Peki son bir soru.

-Ya herşey düzelirse, yani hükümet düzeltirse bunları o zaman yine oy verir misin?

-Bilmiyorum. Yani vermem herhalde. Çok kötü oldu bu iş. Onlara keşke ayrı bir alan verselerdi. Mesela kadınlara da kağıt bükmek gibi basit işler öğretselerdi. Orda iş kursalardı belki daha iyi olurdu. 

-Son soru demiştim ama peki onlara oy vermeyeceksen kime verirsin. Belli ki dindar muhafazakar birisin. Ona uygun başka partiler de var İYİ Parti gibi MHP gibi veya Saadet... Yani CHP ve HDP'ye vermeyeceğin bellli. Ama belli mi olur ? Benimki sadece tahmin..

- Bilmiyorum ablacığım. Hiç vermeyeceğim galiba. Hadi sana hayırlı uçuşlar..

Sana da kardeşim..

Not: Bu konuşma hayali değil. Bu arkadaşın ismi ve diğer detaylar bende mevcut. Bu anlattıklarından başına bir 'iş' gelmesin diye gizledim.

Arzu eden  siyasetçiye teminat vermesi halinde  verebilirim. Bu sohbetin sonunda vedalaşırken de ben adımı soyadımı ve mesleğimi söyledim. Sadece gülümsedi...

Hayırlı yolculuklar dedi ...

Müşerref Seçkin'in yazılarını okumak için tıklayın