15 kişi geçti üzerimden, domuz bağı ile işkence gördüm!

Tutuklu trans kadın Esra, cezaevinden kaleme aldığı mektupta “10-15 kişi geçti üzerimden, domuz bağı yaptılar, 4 saat işkence gördüm.’Elleri kangren olsun, kopsun ibnenin. Kapıya vuramasın’ dediler” dedi.

Tutuklu trans kadın Esra, cezaevinden kaleme aldığı mektupta “10-15 kişi geçti üzerimden, domuz bağı yaptılar, 4 saat işkence gördüm.’Elleri kangren olsun, kopsun ibnenin. Kapıya vuramasın’ dediler” dedi. Esra, mektubunda domuz bağı ile işkence gördüğünü söyledi.

BirGün’den Zeynep Yüncüler’e bir mektup gönderen Esra, 13 yıldır cezaevinde. enemen T Tipi Cezaevi'nden kısa bir süre önce Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Esra'nın mektubunda özetle şu ifadelere yer verdi:

“İyi değilim kardeşim, çok kötüyüm, bu defa beni tam yıktılar.

“Bu satırları yazabilmek için kalemi elime bantla sarmış sabitlemişim, zar zor yazıyorum. Köpek gibi tabağın içinden kafamı sokup yemek yiyorum, 4 gündür yataktan kalkamıyorum."



"TIR çarpsa yeridir..."

“…TIR çarpsa yeridir. Gerçi TIR çarpsa hastaneye kaldırılırdım. Yanımda biri olurdu, yemek yedirirdi.10-15 kişi geçti üzerimden, dedim ya TIR geçse iyidir. Ölümden döndüm. Bana olan nefretlerini biliyorsun. Bu defa beni tam yıktılar. Acil çağrı butonum yok, hava alma saatinde kapıya vurmak zorunda kalıyorum. Havalandırma saatim memurların iş güzarlığı yüzünden kısıtlanıyor. Havalandırma saatim gelince kapıyı açmıyorlar, ben de vurmaya başlıyorum açın diye. Sonra ‘Vurma lan kapıya i.ne’ diyorlar. Kapıya vurdum diye ölüm tehditleri aldım. 10-15 kişi geldiler. Ben de bana hakaret edene kilitlenmiştim gafil avlandım. Hem tehdit ediyor hem de saklanıyor. Beni etkisiz hale getirdiler. En çok da o vurdu, i.ne saçlarını uzatıyor deyip saçlarımı yoldu."

"Beni öldürmeye çalıştılar, domuz bağı ile işkence gördüm"

"Ağzımı burnumu kapatıp beni öldürmeye çalıştılar. Astım krizinden öldü, dediler. Elini ısırdım sonra nefes almaya çalıştım. Dayak devam etti. Sonra beni sürükleyerek süngerli odaya götürdüler. Orada da dayak devam, bir de ellerimi arkadan plastik kelepçe ile bağladılar. Beni tehdit eden de sık sık elleri kangıren olsun kopsun ibnenin kolu kapıya vuramasın dedi. Ayaklarımı da kelepçelediler ardından el ve ayaklarımı birleştirip domuz bağı yaptılar 4 buçuk saat öyle kaldım. Domuz bağı ile işkence gördüm.”

"Darp raporu aldırmadılar"

2 gün sonra doktora görünebildiğini anlatan Esra şöyle devam etti:

“Darp raporu aldırmadılar. 2 gün sonra doktora çıkardılar, ısrarım üzerine. Doktor ellerimi görünce beni hastaneye sevk etti. Ona da engel oldular beni çıkardılar alçıya alınacaktım. Alçı olmadığı için sargı yaptı ilaç yazdı. Darp raporu da alamadım. İşte böyle kardeşim 4 gündür bu yüzden yataktan kalkamıyorum. Ellerimi hissetmiyorum uyuşmuş durumda. Hem suçlu hem güçlüler tutanak da tutmuşlar. İçeriğini bilmiyorum bana vermediler. İmza atarken tek okuyabildiğim memura kötü söz söylemek yazıyordu suç bölümünde, içeriğini bilmiyorum. Ne yalanlarla doldurdularsa artık ben çok kötü durumdayım kardeşim.”

Esra, mektubunda domuz bağı ile işkence gördüğünü söyledi.

BirGün’den Zeynep Yüncüler’e bir mektup gönderen Esra, 13 yıldır cezaevinde. enemen T Tipi Cezaevi'nden kısa bir süre önce Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Esra'nın mektubunda özetle şu ifadelere yer verdi:

“İyi değilim kardeşim, çok kötüyüm, bu defa beni tam yıktılar.

“Bu satırları yazabilmek için kalemi elime bantla sarmış sabitlemişim, zar zor yazıyorum. Köpek gibi tabağın içinden kafamı sokup yemek yiyorum, 4 gündür yataktan kalkamıyorum."



"TIR çarpsa yeridir..."

“…TIR çarpsa yeridir. Gerçi TIR çarpsa hastaneye kaldırılırdım. Yanımda biri olurdu, yemek yedirirdi.10-15 kişi geçti üzerimden, dedim ya TIR geçse iyidir. Ölümden döndüm. Bana olan nefretlerini biliyorsun. Bu defa beni tam yıktılar. Acil çağrı butonum yok, hava alma saatinde kapıya vurmak zorunda kalıyorum. Havalandırma saatim memurların iş güzarlığı yüzünden kısıtlanıyor. Havalandırma saatim gelince kapıyı açmıyorlar, ben de vurmaya başlıyorum açın diye. Sonra ‘Vurma lan kapıya i.ne’ diyorlar. Kapıya vurdum diye ölüm tehditleri aldım. 10-15 kişi geldiler. Ben de bana hakaret edene kilitlenmiştim gafil avlandım. Hem tehdit ediyor hem de saklanıyor. Beni etkisiz hale getirdiler. En çok da o vurdu, i.ne saçlarını uzatıyor deyip saçlarımı yoldu."

"Beni öldürmeye çalıştılar, domuz bağı ile işkence gördüm"

"Ağzımı burnumu kapatıp beni öldürmeye çalıştılar. Astım krizinden öldü, dediler. Elini ısırdım sonra nefes almaya çalıştım. Dayak devam etti. Sonra beni sürükleyerek süngerli odaya götürdüler. Orada da dayak devam, bir de ellerimi arkadan plastik kelepçe ile bağladılar. Beni tehdit eden de sık sık elleri kangıren olsun kopsun ibnenin kolu kapıya vuramasın dedi. Ayaklarımı da kelepçelediler ardından el ve ayaklarımı birleştirip domuz bağı yaptılar 4 buçuk saat öyle kaldım. Domuz bağı ile işkence gördüm.”

"Darp raporu aldırmadılar"

2 gün sonra doktora görünebildiğini anlatan Esra şöyle devam etti:

“Darp raporu aldırmadılar. 2 gün sonra doktora çıkardılar, ısrarım üzerine. Doktor ellerimi görünce beni hastaneye sevk etti. Ona da engel oldular beni çıkardılar alçıya alınacaktım. Alçı olmadığı için sargı yaptı ilaç yazdı. Darp raporu da alamadım. İşte böyle kardeşim 4 gündür bu yüzden yataktan kalkamıyorum. Ellerimi hissetmiyorum uyuşmuş durumda. Hem suçlu hem güçlüler tutanak da tutmuşlar. İçeriğini bilmiyorum bana vermediler. İmza atarken tek okuyabildiğim memura kötü söz söylemek yazıyordu suç bölümünde, içeriğini bilmiyorum. Ne yalanlarla doldurdularsa artık ben çok kötü durumdayım kardeşim.”