Mine Tugay: Elbette Dünyanın En Güzel Kadını Değilim

Galerinin tamamı için tıklayınız

KENDİNİ TANIMAYAN BAŞKALARININ TANIMLAMASINA İHTİYAÇ DUYAR ◊ Mana arayan, sorgulayan kişilerin yalnızlık hikayeleri çok güçlüdür. Kanaatim odur ki; size siz iyi geliyorsunuz! İyileşmenizdeki en önemli şifa sizsiniz, mutluluğunuzu besleyen yine siz. Peki ya başkaları? - Başkaları dediğimiz de biziz aslında. Tabii önce kendimizi tanıma yolculuğunda ve bu tefekkürün akışında olmak gerekiyor. Ben bazı farkındalıklar yaşadıktan sonra kendime dair olanla dürüstçe yüzleşmeyi seçtim. Kendini tanımayan insan, onu başkalarının tanımlamasına ihtiyaç duyar. “İlim, ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır” der Yunus Emre. Bir de gerçekten “başkası” kavramını tazelemek gerekiyor zihinlerde. Başkalarını severek, başkalarıyla gurur duyarak, kinlenmeyerek yaşamak lazım. Yoldan çıkanı, yolunu bulamayanı, yolu reddedeni de sevmek gerekli diye düşünüyorum. Sonuçta hepimiz aynı yerden gelme ruhları taşıyoruz. ◊ Sizce insan yalnız kalarak nasıl iyileşir? - Yalnız olmakla yalnız kalmak arasında bir fark var. İnsanların çoğu, yalnız kalma korkusuyla yalnız olmayı tam olarak doğru tanımlayamıyor ve bundan kaçıyorlar gibi geliyor bana. İçimizdeki özü kavramak ve algılamak için yalnız olmaya ihtiyaç duyarız. Bu doğaldır. Çünkü sadece yalnız olduğunda, tek başına olduğunda kendine rastlarsın. Ne kadar çok sessizlikten kaçar olduk. Dolayısıyla kendimizi dinlemekten de, değil mi?