Mavi Gözlü Dev’e saygıyla: Atatürk 87 yıl sonra hâlâ bizimle
Galerinin tamamı için tıklayınız10 Kasım 1938
Ömrünü savaş meydanlarında geçiren Atatürk’ün rahatsızlığı, Ekim 1938’e gelindiğinde ağırlaşmıştı. Uzun zamandır hasta olduğu biliniyor ve farklı tedaviler deneniyordu ancak Atatürk, hiç bu kadar zayıf düşmemişti.
Dolmabahçe Sarayı’ndaki odasında değerlendirme yapan hekimleri bu durumu raporladı. Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp, Prof. Mim Kemal Öke, Dr. Nihat Reşat Belger, 10 Kasım’a kadar rahatsızlığının seyrini gün gün rapor altına aldı. 9 Kasım gecesi iyiden iyiye bitkin düşen Atatürk’e yapılan müdahaleler sonuç vermedi.
Saatler 09.05’i gösterdiğinde, doktorlar, Gazi Mustafa Kemal’in hayatını kaybettiğini teyit etti. Son anlarına tanıklık eden, milli mücadelenin başından itibaren Atatürk’ün en yakınındaki isimlerden biri olan Kılıç Ali, o anı, daha sonra, şöyle anlattı:
“Hayatına herhangi bir şekilde kastedilmemesi için icabında canımızı bile fedaya hazır olduğumuz Atatürk, gözümüzün önünde güpegündüz, fani hayata veda edip gidiyor, herkes ellerini kavuşturmuş, büyük bir acz içinde duruyor ve kimsenin elinden bir şey gelmiyordu. Hasan Rıza dayanamadı, büyük üzüntü içinde şöyle dedi; ‘Kılıç bak, koskoca bir tarih göçüyor!’. Saat tam dokuzu beş geçiyordu. Atatürk birdenbire gözlerini açtı. O güzel mavi gözlerini son olarak bize yöneltti. Ve hemen kapadı. Başını hemen eski durumuna getirdi. O güzel gözler artık ebediyyen kapanmıştı.”