Kendi kulvarımı kendim çizdim

Galerinin tamamı için tıklayınız

Müzik piyasasına yönelik yorumunuz nedir? İngiltere’de yapılan he türlü müziği çok beğeniyorum. Ama doğuyla batının birleşimi olduğu için Türkiye’de pop müzikte bir sıkışmışlık var. Hem doğuya hem batıya dönük bir müzik bizimki. İkisini de tam anlamıyla doğru beceremiyoruz arada kalmışız. Mısır’dan dünya müzisyeni çıkıyor ama maalesef Türkiye’den çıkmıyor. Lübnanlı bir sanatçı Natasha Atlas’ı bütün dünyada tanınıyorken bizden kim tanınıyor. Hiç kimse tanınmıyor. Bu da bana göre arada kalmışlığın negatif bir etkisi. Siz kendinizi elektrik müziği harmanlamanızda nasıl buluyorsunuz? Yenilikçi ve deneyselsiniz diyebilir miyiz? Çok deneysel değil ama yenilikçi biriyim. Çünkü artık deneysel demek çok kopuk işler oluyor ve ben o kadar cesur değilim. Türkiye’de öyle deneysel iş yapan vardır belki ama o da ismini duyuramıyordur. Açıkçası benim kendime göre bir tarzım var. Birçok farklı tarz yaptım. Hepsini güzel taşıyabiliyorum. Ama ben belli bir tarzı benimsemedim. Kendi zevkime göre müzik yapıyorum. Bu yüzden şu kulvardayım diyemem. Kendi kulvarımı, kendim çizdim. Bu yüzden kendimi sınıflandıramayacağım. Kendi hayatınızdaki dengeyi sağlamak konusunda ne kadar iyisiniz? Benim partnerim hayat. Dengeyi sağlamam hayatın bana atacağı pasa bağlı. Dengem bozulduysa bu dengeyi ben tek başıma bozmamışımdır. Bu yüzden o dengeyi sağlarken de tek başıma olmam. Bunlar için metotlarım var. 10 yıldır şamanlarla çalışıyorum. Onların bilinç seviyesinin daha yüksek olduğuna inandığım, gördüğüm ve deneyimlediğim için çok sıkıştığım şamanlarımla çalışma yaparım. Tek ilacım doğa ve şamanlar. İçimdeki dengenin bozulduğunu hissedersem meditasyonumu artırırım. Ya da artık benim toparlayamayacağım bir enerji üzerindeyse şamanların kapısını çalarım.