Hürriyet muhabirinin karanlıkta 4 saati
Galerinin tamamı için tıklayınızOlduğu yere çöken mi, birbirinin kucağına oturan mı, artık ne ararsanız... Güya tramvay hareket ediyor, İstiklal Caddesi boyunca ilerlerken yolda değişen sesleri dinliyorsunuz. Tramvaydan indirip, karşıdan karşıya geçirip, vapura bindiriyorlar. Vapurun kalktığını motor sesinden, yüzünüze vurmaya başlayan rüzgârdan, kıyının uzaklaşan gürültüsünden anlıyorsunuz. Tabii bu labirent son derece güvenli, steril bir yer. Gerçek hayattaki gibi vapurla iskelenin arasına düşme ya da araba çarpma olasılığı yok. Farklı yaradılışlar, varoluşlar hayatı nasıl yaşıyor, onu anlamaya çalışıyorsunuz. Ben bir adım ilerisine gidip bunu gerçek İstanbul’da yaşamak istedim. O gün bize rehberlik eden arkadaşlardan Harun Sarıkaya da bu işe gönüllü oldu. Yaşadıklarımızı elbette kelimeyle, fotoğrafla anlatmanın imkânı yok. Kalemimiz, objektifimiz döndüğü kadar ancak... Ama nasıl bir şeye benziyor diye merak ederseniz, ille de bir görme engelli bulup şehri arşınlamanız gerekmiyor. Biletix üzerinden satın alabileceğiniz bir biletle iki saatinizi ayırarak, sevdiğiniz insanlara, çocuğunuza, arkadaşlarınıza bunu deneyimletebilirsiniz. Dünyanın bu alandaki en başarılı projeleri arasında gösterilen ‘Karanlıkta Diyalog’dan sonra hayatınızda çok şey değişeceğini garanti ederim.