Emel Müftüoğlu'ndan Meral Akşener'e yanıt: Çirkin ve çok ayıp

Galerinin tamamı için tıklayınız

25 YAŞINA KADAR GİTTİĞİM HER YERDE OLAY ÇIKARDIM Müziğe nasıl başladınız? Konuşmaya başladığım an şarkı söylemeye de başlamışım. Gofret alsalar hemen şarkı söylerdim. Doğu’ya taşındığımız yıllarda okuldan arta kalan zamanlarda bahçede konser veriyordum. Yaramaz olduğum için götürdükleri her yerde olay çıkarıyordum. İsyankardım. Daha iki yaşında sinirlendiğimde çıkınımı alıp kaçardım. Bütün ordu beni arardı. Okul değiştirmek, şehir değiştirmek bir çocuk için zor tabii. Bu sizi nasıl etkiledi? Bir tarafıyla kötü ama alışıyorsun. Bir tarafıyla da iyi. Belki de ‘dünyalı’ ve sosyal oluşumun altında bu yatıyor. Her insanla, dil, din, ırk ayırt etmeden iyi anlaşabiliyorum. Nereye gidersem gideyim sanki bin yıldır tanıyor gibiyim herkesi. Dil bilmeden bile herkesle anlaşabiliyorum. Çabuk adapte oluyorum. Şimdilerde de gittiğiniz yerlerde olay çıkardığınız oluyor mu? Bu durum 25 yaşıma kadar sürdü. İstanbul’a geldiğimde olaysız eve girmiyordum. Ha bire karakolda buluyordu beni eşim, kendisi avukattı. Saldırgan, agresif bir dönemimdi. Zamanla törpülendi. Biz buna yaşlanma, olgunlaşma diyoruz. Babanız askeri disiplinini size yansıtmamış demek ki? Hem de nasıl yansıtırdı! Sert, disiplinli bir babaydı. Yatış kalkış saatleri, denize girme çıkma saatleri belliydi. Babamın gelme saati 6’ysa, annem 6’yı 5 geçe eve giremezdi. Babam eve almazdı. Hâlâ o günlerden kalma alışkanlıklarım vardır. Televizyona her çıktığımda babam seyrediyormuş gibi davranırım. Halbuki insanlar özgür olmalı, kafam böyle ama yetiştiriliş şeklim öyle değil.