Ayça Bingöl: Bu Ülkede Kadın Olmak Zor

Galerinin tamamı için tıklayınız

Pandemi hepimizi alt üst etti, insanları psikolojikmen çok yordu, siz kendinizi hem ruhen hem de bedenen nasıl korudunuz? Süreçte hiç umutsuzluk ve karamsarlığa kapıldığınız oldu mu? Ben hiçbir şey olmamış gibi davranamıyorum, açıkçası. Hepimizin hayatını alt üst etti, psikolojimizi yordu, evet. Kendim ve ailem adıma en büyük şansımız pandeminin büyük bir bölümünü Urla’da çok izole bir köyde geçirmemiz oldu. Ruh ve beden sağlığımızı sanırım İstanbul’da kalmayarak koruduk. Çocuklar dört duvar arasına sıkışmak zorunda kalmadı. Buna rağmen gerçekten çok mutsuzluğa ve karamsarlığa kapıldım. Kapılmasam dersem yalan olur. Bu ne zaman bitecek, nasıl geçecek? Bu kadar ölüm ve vaka artışıyla bu hayat nasıl devam edecek, düzen yeniden nasıl kurulacak diye çok yüksek endişeler yaşadım, herkes gibi. Ayrıca evin içinde sadece çekirdek ailenizle yedi yirmi dört vakit geçirmek de çok zor. Biz yine daha şanslıydık. Çocuklarımızın okula gitmediği dönemlerde tiyatrolar da kapatıldığı için onların bakımını daha rahat yapabildik.Çocukları evdeyken çalışmak zorunda olan anne babalar vardı. Onların ne kadar zorlandığını düşünmek bile istemiyorum. Şimdi şehirdeyiz işimize gidiyoruz çocuklarımız okula gidiyor ama hala umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmadan duramıyorum. Normalde çok endişeli ve anksiyetesi yüksek biri değilimdir ama buna dönüştü. Yaşadığımız ve alıştığımız hayatlardan uzaklaştık. Belki de pandemiden önceki hayatlarımızın yasını tutuyoruz.