Şike yaptılar diye Fenerbahçeliler ölsün mü?

Biliyorsunuz Fenerbahçe Futbol Takımı Rize’den Trabzon’a giderken çok tehlikeli bir saldırıya maruz kaldı. Viyadük üzerinde otobüs şöförünün üzerine ateş açıldı.

Gökhan Kaya Gökhan Kaya

Yaralanan şöförün ve güvenlik görevlisinin soğuk kanlılığı ile yaklaşık 40 kişinin hayatını tehlikeye sokan menfur saldırı ucuz atlatıldı. Saldırının gerçek faili ve nasıl gerçekleştirildiği ile ilgili birçok soru işareti var, bu konuda konuşmak için soruşturmanın bitmesini beklemek doğru olacak.

Lakin olayı gösterilen tepkiler, işte onun üzerine konuşulacak çok şey var. İlk andan itibaren sosyal medyada Fenerbahçe otobüsüne yapılan silahlı saldırıyı savunan tepkiler çığ gibi geldi. ‘Burası Trabzon buradan çıkış yok’ tarzı cinayet teşebbüsünü destekleyen söylemler yayıldı.

Ben de tutkulu denilebilecek bir futbol taraftarıyım. Ama açık söylemek gerekirse bu ‘tepkiyi’ anlamakta zorlandım. Sonra bu söylem gerekçelendirilmeye de başlandı.

Efendim Fenerbahçe’nin şike yaptığı mahkemelerde ve uluslararası futbol kurumlarında kanıtlanmasına rağmen şampiyonluğun Trabzonspor’a verilmemesi büyük bir tepki doğurmuş. Bu ‘haksızlık’ büyük bir infiale sebep olmuş. Nedeni buymuş saldırının.

Kusura bakmayın ben bu işten bir şey anlamadım. Bu halimiz, ahvalimiz nedir? Bir spor olayı ile ilgili haksızlık nasıl bir katliam girişiminin gerekçesi olarak sunulabilir. Bu bahsettiğimiz şey futbol, insanlar haftasonu eğlenmek, zaman geçirmek için dahil oluyor bu etkinliğe.

Bir savaş, vatan savunması değil yani. Futbolcular da paralarını her ay alıp iş olarak bunu yapıyorlar. İnsan hayatına kast ile bir temaşa etkinliği nasıl karşılaştırılabilir.

Ben de memlekette şike yapıldığını ve bunun da kanıtlandığını düşünüyorum. Bana kalırsa da Fenerbahçe küme düşürülmeli ve kupası elinden alınmalıydı. Peki bu haksızlık futbolcular öldürülünce mi giderilecek? Bu iki mesele arasında bağlantı kurmak fanatiklik bile değildir, kelimenin tam anlamıyla bir bağnazlık ve akıl noksanlığıdır. Yobazlıktır.

Bir futbol takımına saldırı olduğunda yapılması gereken amasız, fakatsız kınamaktır vahşeti. Bu noktada her ama her fakat cinayeti meşrulaştırır. Her şey bir yana yüzbinlerce insanın ama şike demesi açıkçası beni halkta yaygınlaşan bağnazlık ve saldırganlığın göstergesi olarak beni oldukça endişelendirdi.

Bu düşünce biçimi, akıl yürütme şekli, yöntemi başka alanlara bakışa da mutlaka yansır, yansımıştır. Cemaatlerin linç topluluklarına dönüşmesi kötüye bir alamettir. Birbirimize olah tahammülsüzlüğün göstergesi, siyasal meselelerde bizi çok daha kötü günlerin beklediğine de belki bir delalettir.