Mutlu'nun hayatını bozuk para gibi harcayan şöhret

Onu elinden tutup evinden çıkaran Sibel Can’ı yattığı hastaneye getirmek bile zor oldu. Sonrasında ise ortalarda görmek mümkün olmadı pek. Bir televizyon shovunun parçası olarak ‘genç yeteneğin elinden tutan iyilik perisi’ rolü oynamanın bu kadar ağır bir bedeli olabileceğini düşünememişti herhalde ve o rolü unutmak istiyordu. Mutlu Kaya’nın...

Gökhan Kaya Gökhan Kaya

Sibel Abla da söylemişti, her şey çok güzel olacak diye.

Yoksulluğun, yoksunluğun, çaresizliğin, bir hiç olmanın gayya kuyusundan bir an için başını uzattığı sahnedeki o anlarında Mutlu Kaya’nın gözlerindeki parıltıyı hatırlamamak imkansız; ‘Sanki rüyada gibiyim.’

Rüya kısa sürdü. Reytingleri iyi gitmeyen program bitirildi. Sibel Ablası, Gökhan Abisi yaz tatiline çıktı. Sertap Ablası evlendi bile.

O ise yedi kardeşi ile birlikte tek odada yaşadığı Ergani’deki küçük evine döndü. Yine de bir kez karanlıktan çıkmıştı, umutluydu, evde prova yapıp yeniden televizyona çıkacağı günlere hazırlanıyordu.

Ta ki bir akşam sevmeyi bir kadını mülküne geçirmek olduğunu sanan habis beyinli tarafından vuruluna kadar.

Bir televizyon eğlencesi için bozuk para gibi harcanmasına can attığımız bizim zavallı ve biçare hayatlarımız...

Onu elinden tutup evinden çıkaran Sibel Can’ı yattığı hastaneye getirmek bile zor oldu. Sonrasında ise ortalarda görmek mümkün olmadı pek. Bir televizyon shovunun parçası olarak ‘genç yeteneğin elinden tutan iyilik perisi’ rolü oynamanın bu kadar ağır bir bedeli olabileceğini düşünememişti herhalde ve o rolü unutmak istiyordu.

O her şey çok güzel olacak sözleri meğer güneşli bir yaz günü iyimserliğiyle başlayıp karanlık bir labirente dönüşen korku filminin açılış sekansıymış.

***
Mutlu Kaya’nın reyting çarkları arasında hayatının parçalanması, vurulması bir tesadüfün sonucu muydu? Serbest piyasa ortamında sıradan insanların para ve şöhret için aldıkları doğal risk miydi?

Bana musallat olan vicdanım bu savunmaları kabullenemiyor.

Yıllardır bu jürili yetenek yarışmalarını izliyoruz, onlarcası geçti gitti, en son ne zaman bir yarışmadan şöhret çıktı? Bir aylığına ünlü olup, umut tattırılan o isimler şimdi ne yapıyor bir bakın. Ya taksici olmuş ya pavyonda çalışıyor.

Peki o 20-30 yıldır şöhret olan jürideki isimlerden en son ne zaman bir hit parça dinlediniz? Kenan Doğulu kaç senedir genç pop şarkıcısı? Serdar Ortaç aynı melodiyi kaç senedir farklı isimlerle tekrar tekrar piyasaya çıkarıyor?

Bir üretmeyen ama kendini iyi pazarlayan şöhret mafyası düzenini tutturmuş gidiyor. Bülent Ersoy’un artık gerçekte sanat müziği söyleyip söyleyemediğini bile bilmiyoruz. Çünkü bu şöhret simülasyonunda hakikate o kadar da ihtiyaç yok.

İtirazım var bu şarlatanlığa. Bu yarışmalar malum şöhretlerin son kullanma tarihlerini gençlerin umutlarını, hayallerini harcayarak uzatmaya yarıyor sadece.

Umarım Mutlu Kaya iyileşir, umarım o kısa mutluluk anları geri kalan hayatını hep ardına bakarak yaşamasına sebep olacak kaybedilmiş cennetin hatıraları olarak anılarında kalmaz.