Demirtaş şöyle yapmalıymış;
“Yüzünüzü "dağlar"a dönün...
Ve başlayın haykırmaya:
-"Çek elini tetikten" deyin.
-"Kalleşçe cinayetleri durdur" deyin.
-"Akıttığınız kanda boğulacaksınız" deyin.
-"Kan akıtarak benim hakkımı savunamazsınız" deyin.
-"Ben siyasetle çözeceğim, bana bırak bu işi" deyin...“
Böyle devam edip gidiyor. Bunları yapmazsa Demirtaş’ın ‘yıldızı dökülecekmiş.’
Şimdi Ahmet Hakan kusura bakmasın ama bu yazıyla sivil cuntayı meşrulaştırmış, darbe destekçiliği yapmış.
Sanki bu ülkede her şey gayet normal seyrinde gidiyorken PKK birden bire saldırmaya başladı ve onlara tepki gösterdiğinde de Demirtaş barış için bir adım atmış olacak.
Tam bir algı operasyonu.
Ortada 7 Haziran seçimlerinin ortaya koyduğu milli iradenin ürünü bir Hükümet mi var?
Adı üstünde Geçici Hükümet. Cumhurbaşkanı Erdoğan koalisyon görüşmeleri devam ederken Anayasal sınırlarını aşarak fiilen Başkanlık Sistemini hayata geçirdi ve yönetime el koydu.
Sivil Cunta yönetiyor ülkeyi. Peki ne yaptı yönetime el koyunca? Bildiğin iç savaşa sürükledi. Çözüm Süreci’ni Kandil’i bombalayarak ve Kürt Hareketi’ne karşı IŞİD operasyonu altında siyasi linç kampanyası örgütleyerek kendisi bitirdi.
Binlerce HDP-DBP üyesini gözaltına alındı. Her gün Kandil bombalanıyor.
Şimdi de gözlerini Demirtaş’a diktiler. Fezleke üzerine fezleke görderiyorlar Meclis’e. Çünkü herkes biliyor ki Demirtaş siyasette olduğu sürece HDP yine ilk seçimde barajı aşacak ve AKP’nin tek başına iktidarını engelleyecek.
Erdoğan sivil cuntası iktidarda kalmak için demokrasiyi askıya aldı ama bizim liberal yazarlarımız hiçbir şey olmamış gibi hadi ama Demirtaş sen de PKK’ye karşı dur diyor.
Demirtaş her iki tarafa da ‘elinizi tetikten çekin’ diyor zaten, ama Hakan’ın dediği gibi sadece PKK’ye elini çek derse, o tonda eleştiriler yöneltirse kafasına her gün bomba yağdırılan Kandil’den en iyi ihtimalle okkalı bir küfür yer.
Erdoğan hizbi durup dururken –iktidarı kaybedeceğime ülkeyi ateşe atarım diyerek- Dolmahçe Mutabakatı’nı çöpe atmış, Kandil’i bombalamaya başlamış ama ‘PKK’ye aman ölürken fazla ses çıkarmayın, karşılık vermeyin’ diye bağırması gereken Demirtaş oluyor!
Siz halkla alay mı ediyorsunuz?
Ahmet Hakan ve türevleri Erdoğan darbesine karşı durmak yerine, cuntanın Demirtaş’ı hapse tıkmak teşebbüsüne yardım ve yataklık ettikleri için utanmalı.
12 Eylül’ü destekleyen yazılar nasıl bugün birilerinin suratına çarpılıyorsa, yarın bu yazılar da arşivlerden çıkarılır hesap sorulur. Haberiniz olsun...