Bireysel yalnızlıkların giderilmesi, manevi dayanak sahibi olma, aşkı aynı çatı altında sürdürmek, paylaşımları düzenli hale getirmek, sağlıklı cinsellik ve elbette neslin sürmesi için evlilik önemli. Evli ve çocuklu bir kadın olarak, kişisel olarak herkese önerdiğimi söylemeliyim. Ancak insan sürprizlerle dolu ve maalesef bu sürprizlerin bir kısmı tatsız. Dolayısıyla evliliklerde şans faktörü de inkar edilemez. Bu noktada biz kadınlara ve erkeklere düşense, üzerimize düşeni yapmak, sahici ilişkiler kurmak, fedakarlığa açık olmak ve sorumluluk almak. Yaşanacak olanlarsa hiçbirimizin bilgisi dahilinde değil. Ancak bu bizi korkutmamalı. Aşk, her şeye değer. Evlilik, elini taşın altına sokmakla eş değer.
Evlenmeden önce kendimizde üç şeyi sağlamalıyız:
1)Fiziksel ve sosyal olgunluğa erişmiş olmak
2)Maddi planlama yetisi edinmek ve icraata hazır olmak
3)Uzun vadede sevgi ve saygı çizgisinden yürümeye kararlı olmak
Bunlara gönüllü olanlar ve devamı için elinden geleni yapma isteği taşıyanlar evlilik için adım atabilirler.
Özellikle belirtmek istiyorum ki; bazı kaynaklar ısrarla inkar etseler de evlilik yaşantısı, bekarlık yaşantısından farklıdır ve de öyle olmalıdır. Bu demek değildir ki bireysel istek ve çizgilerimizi terk etmek zorundayız, bu demek değildir ki kişisel zamanlarımız sona ermelidir, bu demek değildir ki özümüzden kaybetmeliyiz. Ancak evlilik, başlı başına farklı bir sorumluluk altına girme ve yeni bir hareket alanı edinme anlamı taşır. Evliliği doğru yürütenlere bu yenilik yarar ve mutluluklar ikiye katlanır.
Sosyal yaşantısında sorun olmayan, ekonomik planlaması müsait, ilişki yürütme ve geliştirme kabiliyeti olan, ruhsal açıdan zengin, anne baba olarak hayal edilmesi keyifli kişilerin evlilik için biçilmiş kaftan olmasının yanı sıra, evliliğe çok uzak olanlar da var. Peki kim bunlar?
-Anne babaları tarafından aşırı sahiplenilmiş, anne babalarını başkasına yer bırakmayacak kadar aşırı sahiplenenler, duygusal baskı hisseder ve hayatlarında evliliğe yer açamazlar.
-Kazancı, her şeyi almaya yeten ve duygusal açıkları da maddiyatla doldurma yoluna gitmeyi pratik sayanlar, sorumluluk almaktan kaçarlar.
-Hayatlarını düzene sokmak ve kişisel bakımlarını eksiksiz kılmak için yardımcıya sahip olanlar, flörtleri evlilik ve aynı evde yaşama zeminine taşımak istemezler.
-Aşırı titiz, didikleyici ve seçici olanlar, karşılarındakini beğenme konusunda büyük zorluk yaşarlar. Kendi beklentilerini yükselterek yaşar giderler.
-Ekonomik imkanları yetersiz olanlar isteseler de evlenme konusunda zorlanırlar.
-Tüm beklentilerini yüksek maddi imkanlar alanında tutanlar, kolay kolay eş edinemezler.
-Sorumluluk almayı, planlı olmayı ve bölüşmeyi sevmeyenler evlenmeseler daha iyi ederler ki genelde bekar kalmayı seçerler.
-Kendilerine belli bir sınır koyanlar, evliliği, amaçlarına ulaşana ve listedeki her maddenin yanına tik atana kadar ertelerler.
-Kararsızlar, evhamlılar ve şüpheciler zor evlenirler.
-Gayrı meşru yaşam sürenler ve yasalardan kaçanlar evlenme konusunda engellerle karşı karşıyadırlar.
-Üstünlük kurma tutkusu olanlar ve aşağılık kompleksinden sıyrılamayanların evlenmesi mucizeye benzer.
-Korku ve baskı altında büyümüş, sevgisiz bireyler evlilik fikrini bırakın yoluna bile uzaktırlar.
-Özgürlüğüne aşırı düşkün olanlar, evliliği kelepçe sayanlar tercihlerini yalnızlıktan yana kullanırlar.
-Kötü evliliklere tanık olanlar, aile içi şiddete maruz kalanlar ve boşanmış ailelerin çocukları evlenme konusuna mesafelidirler.
-Kazancını paylaşmak istemeyenler ve bireysel yaşamı daha faydalı bulanlar, eş edinmek istemezler.
-Çocukları sevmeyen ve çocuk sahibi olmayı düşünmeyenler de evliliğe uzak durup ilişkiyle yetinebilirler.