50 yaşındaki erkek neden 18'lik lolita ister?

Ne zaman bir magazin programı izlesek kendisinden yaşça büyük ya da küçük biriyle birlikte olduğu vurgulanan bir ünlüyle karşılaşırız. 

Gökçen Erdoğan Gökçen Erdoğan

Komşumuzun kızı ya da evlenirken de mahallenin magazin servisi tarafından konuşulur bu durum. Oysa ilişki ya da evlilik, temel dinamikleri açısından bakıldığında birlikteliğin konusu olan 2 kişi ve toplumsal özelliklere bağlı olarak onların aileleri dışında kimseyi ilgilendirmez. Peki yaşamın içinde de böyle mi? Elbette değil. Kendisini en ‘modern’ diye tanımlayanlar bile genç ve güzel bir kadının yanında yaşça büyük bir adam gördüklerinde akıllarından ilişkinin temelinde para olduğunu geçirirler. Ya da yaşça büyük bir kadının yanındaki genç adamın, kadını sevdiğine inanmakta epey güçlük çekeriz. Gördüğümüz şey, inanmakta güçlük çeksek de aşk olabilir değil mi? Ya da aşk sandığımız niceleri aşk olmaktan çok uzaktır belki de.

İnsanlar ruhsal ve fiziksel ihtiyaç, beklenti ve zevklerine bağlı olarak kendilerinden yaşça büyük ya da küçük karşı cinslerden ve hatta tercihleri hemcinslerinden yanaysa hemcinslerinden yana tercihlerde bulunabilirler. Herkesin anlayabileceği kıstaslar ve durumlar çerçevesinden bakarsak nedir aradaki yaş farkını çekici kılan?

‘Kendinden yaşça büyük kadınla evlenen erkek zengin olur ‘deyişini ‘Yaşça küçük olan kadınla evlenen erkek zengin olur’ ile değiştiriyorum dersem güler geçersiniz, biliyorum. Kadın penceresinden baktığında da kocasını beşikte büyüten kadınların daha zeki olduğu söylenir. Hatta yapılan bir araştırmanın sonucuna göre; 40-69 yaş arasındaki her 3 kadından biri kendinden 10 yaş ya da daha küçük erkeklerle birlikte oluyor ve 50 yaşındaki her 8 kadından biri 40lı yaşlarda erkekleri tercih ediyor. İşte bu da zekamızın üstünlüğünün ispatıdır. Kadınların bunu tercih etmelerindeki esas neden ilişkide güçlü olmak gibi görünse de asıl nedeler arzu edilen dinamiklik, hareket, önemsenmek ve cinsellik.

Kadınların yaşça küçük erkeklerden gelecekle ilgili bir garanti beklememesi ve sadece sosyal ve cinsel olarak ihtiyaçlarının karşılanması böyle bir tercih doğuruyor, kim bilir. Amaç belki de sadece arkadaşlık, eğlence ve mutlu olmak.Bazı kadınlar ise kendisiyle daha çok ilgilenen ve kariyerini ikinci plana atabilen bir erkek tercih ettikleri için bu yola başvuruyorlar.Bunu da genç erkeklerde yakalıyorlar.

Erkek neden yaşça büyük bir kadını tercih eder? Hoş sohbet, maddiyat, sosyal ya da cinsel hayatta deneyim ve farklılık. Günümüzde aslında insanların çok da önemsemediği bir konu olan yaş, fiziksel cazibeden geri plana düştü. Çünkü artık insanlar biyolojik yaşı önemsemiyor. Hissettiği ve yansıttığı yaş önemini ciddi oranda artırdı. İşte bu tür ilişkiler bu bakışın bir sonucu.

Erkek gözünden bakalım bir de. 30 ila 40 yaşlarındaki iyi bir iş sahibi çoğu erkek geçmişte yaşadığı hızlı özel yaşamından sıyrılıp sakin bir yaşamı tercih edebilir. Bir diğer sebep kadınlığının ya da dişiliğinin farkında olan bir kadınla birlikte olmak istemesi olabilir. Belki daha az rastlanan bir sebep ise erkeklerin artık çocuk sahibi olmak istemeyişidir, olamaz mı olabilir.

İkili ilişkilerde ideal yaş farkı var mı ki biz bu konuyu böyle irdeliyoruz? Eğer buna mantık çerçevesinden bakarsak bir rakam söyleyebilirdim. Fakat birlikteliklerin çoğunluğu duygusal gelişir. Duygularda idealler yoktur,net değildir hatta özneldir. Öyleyse diyebilirim ki ideal yaş farkı yoktur.

Her iki cinsiyette de belki de esas neden güven ihtiyacıdır. Çünkü hayatında kendisinden daha deneyimli bir kişinin varlığı kişiye güven verir.

Yaşı ilerlediğinde büyümeyen erkek, büyüdükçe anneleşen kadından kaçtığı için tabiî ki genç bir partner tercih eder. Anne olan kadın ise bakıp büyütecek genç bir erkek arayışında.

Erkeklerin teenage tercihindeki sebeplerinden biri de erkekliklerini korumak içindir. Ya da hakimiyet kurabileceği bir kızla birlikte olmak, yönetmek ve bayrağı elde tutmak bir diğer neden sayılabilir.

Sonuç ne olursa olsun önemli olan aşksa, sevgiyse, hoşlanmaksa yaş hep ikinci planda. Önemli olan güzel vakit geçirmek, mutlu olmak, zemini kayganlaştırmadan hayattan zevk almak.

Bazen kimin ne diyeceğini umursamadan duyguların peşinden koşmak, anı kaybetmemeye çabalamak her şeyden önemlidir, unutmayın!