Korkmaz'ın katilleri bulunmayacak, çünkü..

Adalet, bu davada pek işlemez, hatta işletilemez gibi geliyor bana... Kim, kimi suçlayacak "Korkmaz Cinayeti'nde"...

Fatih Portakal Fatih Portakal

Korkmaz Cinayeti...

Soyadı Korkmaz'dı.
19 yaşındaydı, Gezi protestosuna katıldığında...
Tıpkı soyadı gibi, korkmadı, katıldı eylemlere...
Bağırdı, tepkisini dile getirdi.
Sokağa çıkmasında da, bağırmasında da kendince haklı nedenler vardı.
Ancak kimse sormadı O'na, "sen ne istiyorsun, derdin nedir?" diye..
O kışkırtıcıydı, kimine göre vatan haini..

Eskişehir'de bir ara sokakta, durduruldu ya da önü kesildi...
Karanlık dehlizde dövüldü, tekmelendi.
Öldürüldü.. Katledildi... Cinayete kurban gitti..
Rapor açıklandığında tekmeleri savuranlar arasında -devletin veya hangi yapınınsa artık- polisi de vardı, yüreği gaddar vatandaş da...
Toplamda 8 sanık; 4'ü vatandaş, 4'ü polis.
Yaşama hakkını yok eden insanlar... Zavallılar..

Öldürülen Korkmaz'ın Kayseri'de duruşması vardı...
Birkaç ay sonraya ertelendi.

Ne olur bu davanın sonucu?
Adalet, bu davaya işler mi?
İnsan öldürenler hak ettikleri cezalara çarptırılır mı?
Konu Gezi olunca, iktidarın hoşgörmediği bir eylem şekli olunca, ister istemez bu soruyu soruyorsunuz?
Ve hangi yapının memuruydu diye de düşünmeden edemiyorsunuz?
Cinayeti, devletin polisi mi işledi, parti devletin memuru muydu yok edilişin nedeni, ya da parelel örgütün kolluğu mu yaptı bunu?
Bunun cevabını iki taraftan da hiç kimse veremeyecek.
Yanıtı olmadığından değil, yanıtı verilmek istenmediğinden bizler duyamayacağız.

Nedenine gelince..
Haziran-Temmuz 2013'lerde sıkıntı yoktu..
Devlet tekti, paralel yapının "p"si bile konuşulmuyordu.
Polis de, savcı da bildiğimiz Cumhuriyet'in polisi ve savcısıydı.
Böylesine bir kavga, böylesine bir düşmanlık yok gibi görünüyordu.
Algı da böyleydi.
Kolkola, müşterek adımlar atılıyordu o aylarda...
Ta ki, 17 Aralık'a kadar...
Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının düğmesine basıldığı güne kadar,
parelel yapının telaffuz edildiği tarihe kadar.

İşte, bundan dolayı diyorum ki, genç Korkmaz'ın katilleri bulunmaz.
Adalet, bu davada pek işlemez, hatta işletilemez gibi geliyor bana...
Kim, kimi suçlayacak "Korkmaz Cinayeti'nde"...
Kimin polisleriydi onlar?
Soruşturmayı yürüten savcılar parelelden miydi, devletten miydi?
Doğrunun bulunması, vicdanın rahatlatılması peşinde miydiler?
Yoksa, kendi doğrularını ya da istenileni mi yansıtıyorlardı?

Gelinen nokta maalesef bu; adalete güvensizlik ve Cumhuriyet'in gerçek memurlarını -polisi, savcısı, yargıcı vs..- zan altında bırakmak.