Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz… Olabilir mi?

Hükümdarlık ve eşkıyalık… Bu iki davranış biçimini gösterenleri özdeşleştirmek mümkün mü? İlk etaptaki cevap ‘hayır’ olacaktır elbet. Öyle ya, mutlak otoriteyi temsil eden hükümdar ile orda burada yol kesip hırsızlık yapan eşkıya hiç aynı kefeye konabilir mi? Amma velâkin insanoğlunun bünyesi öyle bir hırs motivasyonuna sahip ki, bu ikisi anlam...

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Evet. Zülfü Livaneli ve Edip Akbayram yıllarca ‘Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz’ dediler. Biz de, Rize’nin Robin Hood’u diyebileceğimiz Sandıkçı Şükrü’nün öyküsünü anlatan bu türküyü kendi algımıza göre, onların yorumundan dinledik durduk. Ancak bu esnada kaçımız, türküye malzeme olup eşkıya sıfatıyla anılan ve yönetimle işbirliği yaptığı da rivayet edilen Sandıkçı Şükrü’nün mü, yoksa muhtacın yanında yer alıp ağalara kafa tutunca onu tehlikeli görüp yakalamak isteyen ve teslim olmuşken arkadan kurşunlayarak öldürenlerin mi daha eşkıya olduğunu sorguladık? Neredeyse hiçbirimiz.

Oysa şeytanın sebebiyeti ve nefsine hâkim olamamanın gafletiyle gelen eşkıyalığın arka planında mertlik yatabileceği gibi, hükümdarlığın yüceltilen varlığının diğer yüzünde çıkarcı namertlik de rahatlıkla yer bulabiliyor. Hem zaten hükümdarlık da, eldeki yetkiler şahsi menfaatler için kullanılmaya başlandığında bir anlamda eşkıyalığa dönüşmüyor mu? Nasıl ki, anonim hikâyelerde olduğu kadar gerçek hayatta da pek çok örneği varsa! Öte yandan kurgu dünyasında da hükmetme gücüyle, eşkıyalığın aynı potada buluştuğu işler bir dolu. ATV’nin Eylül’de karşımıza çıkartacağı yeni dizisi ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ da bu türden.

HIZIR ÇAKIRBEYLİ VE AİLESİ ATV’NİN BÜYÜK KOZU!

‘Kurtlar Vadisi’, ‘Eşref Saati’, ‘Deli Yürek’, ‘Ekmek Teknesi’ gibi dizilerin senaryosunda imzası bulunan; Pana Film’in yönetiminde yer alan; Ali Candan karakteriyle de oyunculuğu deneyen Raci Şaşmaz’ın yapımcılığındaki ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, romantik aşklarla dolu yaz sürecinin ardından gösterecek sert yüzünü. Yarış kulvarında yazdan sarkan dizilerin ve eskilerin de olacağı gerçeğinde, nasıl bir rekabetçilik sergileyecek hep birlikte göreceğiz.

Buna karşılık çekimlerine başlanılan ve mafya konseptini bir kez daha efsaneleştirmek iddiasını fazlasıyla hissettiren diziyi, yollanan öykü tanıtımından değerlendirecek olursak ilk yorumum, ATV’nin büyük kozu olmaya aday bir kapasiteye sahip olduğu yönünde.

‘Karadayı’ ile dönemsel bir mafya-aile-adalet tablosu izlettiren, ‘Kaçak’ ile mafya-adalet ikilemine değişik bir tat getiren ATV ekranı, bu kez anonim bir hikâyeden esintiler taşıyan ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ üstünden daha karanlık dünyalara dalarak ‘mafya-devlet-aile’ denklemini işleyecek. Bundan dolayı söylem dili de daha erkeksi ve derin olacaktır.

Genel hikâyesi nedir derseniz… Bana gelen içerik tanıtımına bakarak özetleyeyim. Modern dünyanın eşkıyası diyebileceğimiz Hızır Çakırbeyli, çocuk yaşta girdiği yeraltı dünyasının tepesine aday biri… Haksızlıklarla savaşa yemin etmiş. Ama gücü arttıkça ister istemez kendisi de haksızlıklara kaynaklık eden birine dönüşüyor. Gerçek gücün, iş adamlığı kisvesiyle destekli mevki-makamda olduğu bilinciyle ilerlerken, güçsüzleri koruma misyonunu da unutan Çakırbeyli, bu durumun kefaretini hayırseverliğe yönelerek ödemeyi tercih ediyor. Yanı sıra, hep olduğu gibi, ruhunu arındırma yolu sevgi adamlığından geçiyor tabii. Çakırbeyli de karanlık dünyasındaki yolculuğunu annesi, karısı, kızı ve sevgilisinden oluşan kadın gurubuyla ışıtıyor… Çevresindeki tüm kadınların ilgi odağı olma merakındaki Çakırbeyli’nin kişilik özellikleri arasında, fedakâr aile reisliği ve vefakâr dost olma halleri de aynen mevcut.

Bunlar onun hızla yükselmesine katkıda bulunacak vasıflar ama... Gel gör ki hayat, eşkıyalar için de, hükümdarlar için de pürüzlerle dolu her daim. Nitekim ailesini canından aziz tutan, yeraltı âleminde de adilliği ve cömertliğiyle nam salan Hızır Çakırbeyli’nin gidişatına da çomak sokuluyor. Düzeninin dönüm noktası, devletin radarına takılması... Ya devletin adamı olup, bazı gayrimeşru faaliyetleri kontrolünde maşalık edecek ve karşılığında zirveye yerleşecek… Ya da mafya ailesine ihanet sayılan bu teklifi reddedip ebediyen mahkûmiyeti seçecek.

Görüleceği üzere, hükümdarlıkla eşkıyalığı bir kez daha buluşturan bu iki ucu pis süreçte, yasa dışılığın yasallıkla nasıl harmanlandığını sunacak olan senaryoda malzeme çok. Koltuğunun devlet eliyle Hızır Çakırbeyli’ye sunulduğunu öğrenen büyük patron Ünal Kaplan’ın ihanet kıskacı… Çakırbeyli’nin hamile sevgilisi Mimar Nazlı(Müjde Uzman) ile çocuğun doğmasını engellemek için var gücüyle mücadeleye girişen karısı Meryem(Deniz Çakır) arasındaki var olma savaşı, senaryo gelişiminin önünü açan olgular.

İçerik kapsamını kısaca özetlediğim ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ için nihai yorumum elbette ki, dizi başladıktan ve bölümler ilerledikten sonra gelecek. Ama aslında her türden bir şekilde aşina olduğumuz öyküsünün, bu dünyaların gizemine meraklı izleyici ilgisini çekecek nitelikte olduğu da bir gerçek. Özellikle önümüzde, yıllar boyu performans ve reyting düşüşü yaşamadan yol alan ‘Kurtlar Vadisi’ klasiğine gösterilen ilgi varken. İş ki, iyi sunulsun!

Tabii burada benzeşmenin yaratacağı ilgi hesabının ve avantajın üstüne oynarken, önemli bir kriteri de unutmamak lazım… Ki o da izleyicinin karşısına, yeni bir ‘Kurtlar Vadisi’ sunma sloganına yüklenilerek çıkılmaması; ‘Kurtlar Vadisi’nden bağımsız bir iş olarak sunulması!

Zira Gürkan Uygun’u dahi oyuncu kadrosunda gösterme gayretkeşliğindeki medyadan gözlemlediğim kadarıyla benzeştirme ve rekabetçilik söylemi ağır basmakta. Bu dizi için reklam görülebilir. Ancak bir kez daha hatırlatmak isterim ki, sanıldığının aksine insanlar, aslı varken suretine daha az teveccüh eder. Nitekim diziyi öteleyici mahiyetteki aynı hata hak ettiği halde yeterli ilgiyi göremeyip noktalanan ‘Kara Kutu’da yapılmıştı ve ters tepti. Dikkat!

Bunun ötesinde Hızır Çakırbeyli ve Ailesi’nin ATV’nin büyük kozu olmasında oyuncu kimyasının rolle bağdaşması da çok önemli. Yani konunun içinde yama gibi durup dokuyu bozan zorlama performanslarla iticileşmemek gerek. Dolayısıyla yeni mafya fenomenimiz olmaya aday ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisine bir de bu yönüyle bakmak istiyorum.

OKTAY KAYNARCA VE DENİZ ÇAKIR İLE EŞKIYA HÜKÜMDAR OLUR MU?

Onur Tan’ın yönetmen koltuğunda oturduğu dizinin kadrosu, kapsamlı mafya işlerinde olduğu gibi geniş. Tarık Ünlüoğlu, Yunus Emre Yıldırımer, Ozan Akbaba ve daha pek çok deneyimli isim rol alıyor. Ancak en çok öne çıkanlar kuşkusuz, Oktay Kaynarca ve Deniz Çakır.

Çok beğendiğim ‘Guguk Kuşu’ ile tiyatroya dönüş yapan Oktay Kaynarca ekrana da çok iyi yakışıyor. Tabii uygun rolle! Kendini tam ifade edemeyen ‘İnadına Yaşamak’tan sonra Hızır karakteri cuk oturacaktır üstüne. Çünkü bu tarza müsait. Yeter ki, rolün yükleyeceği vasıflar abartılmasın ve yeni bir Polat Alemdar yaratma mantığı güdülmesin. Kısacası, tabanca ve mermi olayıyla bütünleştirilerek reklam edilen Hızır Çakırbeyli dizayn edilirken natürellikten uzaklaşılmadığı sürece, Oktay Kaynarca’nın karakteri sevdirmemesi için hiçbir sebep yok.

Racon kesen erkeklerin dünyasına, vicdanı ve merhameti hatırlatma görevini üstlenerek giren kadınların cephesinde yer alan Deniz Çakır’a gelince… Rolü için imaj yenileyen ve Meryem karakterini önceki rollerinden farklı bulan Çakır, ‘Yasak’ta, uyarlama mantığındaki hatalardan dolayı istenen verimliliği yakalayamamış olsa dahi, rollerinin hakkını veren bir oyuncu. Eminim, ailesi ve boşanma taraftarı olmayan kocasıyla olan ilişkisi için savaşan, bunu yaparken duygularını kontrol etme durumunda kalan Meryem karakterinde de iyi bir iş çıkartacaktır. Olayın mafyatik yönüyle nasıl uyum sağlayacağını ise izleyince göreceğiz.

Neticede; ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisinin ekran yolculuğu sürprizlerle dolu. Ancak son işlerinin reyting bahanesiyle kısa soluklu olması noktasında buluşarak, kendilerini özleyen hayranlarını çekme kapasitesi yaratan bu iki isimin bireysel canlandırma ve uyum becerisinde bir sorun çıkacağını sanmıyorum. Bu nedenle Oktay Kaynarca ve Deniz Çakır ile eşkıyanın hükümdar olması için önemli olan başlıca husus, eşkıyanın dünyaya hükümdar olmasını sağlayan tüm detayları yönetim-mafya dengesinde çekinmeden, bir yana ağırlık vermeden aynen yansıtabilmek! İşte o zaman ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz‘ derken karanlık dünyalara ayna tutan eşkıya, ekrana da rahatlıkla hükümran olur. Görelim bakalım.

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal