Yeni dizilerin EN’leri...

Adettendir, her şeyin ‘EN’lerini sıralamak.

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Adettendir, her şeyin ‘EN’lerini sıralamak. Biz de Altın Kelebek adayları upuzun ve garip listeyle açıklanmışken bu sezonun mevcut yenilerini ele alıp, adetlere uymak adedini de yerine getirmek adına, kendi ‘EN’lerimizi sizlerle paylaşalım dedik. Yalnız burada yanlış anlaşılma olmaması için bir hatırlatma yapmakta fayda görüyorum.

Kanallarımızın, yeni sezon olayını zaman kavramını bir tarafa bırakarak değerlendirmeye başladıkları malum. İstenilen reyting oranının altında kalan yapımları, kaliteli olsalar dahi, çabucak kaldırıp yerine yenilerini koyma adedi fazlaca geliştiğinden yeni dizilerin yayına sokulmaları da sezon olgusuna değil kanalın keyfine kalmış durumda.

Dolayısıyla hâlihazırda elini çabuk tutan yeniler izleyiciyle buluşmuşken pek çok iş de ekrana çıkmak için en uygun zamanın gelmesini beklemekte. Bu doğrultuda ‘EN’lerimizi seçtiğimiz değerlendirme tablomuzda ne yazdan kalanların, ne geçen sezondan devam edenlerin, ne de yayın için bekleyenlerin ve dahi internet platformlarına çekilenlerin yer almadığının altını çizmek isterim. Bu tespitin ardından yeni sezonun en başarılı dizisiyle başlayalım sıralamamıza…

EN BAŞARILI YENİ DİZİ HANGİSİ?

Ekran değerlendirmelerinde ‘Başarı’ denince akla gelen ilk kriterin reyting oranı-sıralaması olduğu muhakkak. Ancak benim gözümde gerçek başarı, izleyiciye sunulan tablodaki üslubun farklılığı ve doyuruculuğu. Bu açıdan yeni dizileri değerlendirdiğimizde…

Star’ın ekrandaki yenisi, ‘Siyah İnci’… Yapımdaki yansıtma kusurlarından dolayı, bu sezon fark yaratmayı başaramayacağını ilk bölümden tespit etmiştik zaten. İkinci bölümde yükselişe geçmesi de bu hakikati değiştirmez.

Kanal D cephesinde yayınlanan yeniler… Meryem, Ver Elini Aşk, Tutsak ve Sevda’nın Bahçesi… Her üç diziyi de uzun uzun irdeleyip artılarını eksilerini vurguladık. Ver Elini Aşk, komedi tadıyla güzel olmakla birlikte ekstra heyecan uyandırmamakta… Tutsak, içeriğiyle fark yaratma kapasitesine sahip ancak kurgusal eksiklikleri ve temposu bunu başarmasına engel. Sevda’nın Bahçesi ise istediği kadar reyting tablosunu yükseltip ‘Basitliğini seviyoruz’ mantığıyla pohpohlansın, geçmişteki ‘Annem’ ve yakın zamandaki ‘‘Güneş’in Kızları’’ tablosuyla yaptığı başlangıçtan itibaren gerek söylem gerekse kurgu bakımından yaratılış mantığını ortaya koymakta. Böylesi yapımlardaki basitlikleri kitleler sevebilir veya reyting denen tartışmalı değerlendirme olayı lehte gelebilir. Ancak bunlar gerçekten başarıyı işaret etmediğinden Sevda’nın Bahçesi de, kalitesiyle fark yaratma değil, klişesiyle algılara oynama tarzı bir iş olduğundan ‘EN’likten hayli uzak! Geriye ‘Meryem’ kalıyor ki, oyunculuk ve kurgu yönüyle, eli yüzü düzgün bir iş olduğunu kabul etsek dahi, onu da ‘EN’ sınıfına koyamıyoruz.

Eylül ayında en çok izlenen kanal olan ATV’nin mevcut yenileri; Seven Ne Yapmaz ve Cennet’in Gözyaşları… Açıkçası ‘Seven Ne Yapmaz’ ilk bölümden itibaren geç devreye sokulmuş ‘yaz dizisi’ gibi göründü bana. Gırgır şamata ilerleyen temposuyla, aynı konu çevresinde dönen içeriğiyle fark yaratamadığı ve estirdiği bahar havasının uzun soluklu olamayacağı aşikâr. Çalınan geçmiş üstüne kurulan ve aşk-kıskançlık denklemiyle gelişmeye çalışılan Cennet’in Gözyaşları derseniz… İlk bölümden pek çok mantık hatası sergileyip fazla kolaycı içeriğe sahip olan dizi için de, ‘Bu malzemeyle özel ne vaat edebilir’ diyoruz.

Show’da çiçeği burnunda ‘Klavye Delikanlıları’ da başlı başına inceleyip eleştirdiğimiz ve ‘Ulan İstanbul’a benzettiğimiz bir iş. Yani yabancı yapımlarla aşık atacak potansiyeli yok.

TRT 1’in ‘Yalaza’ ile yeni sezona komedi penceresi açmasını da geçersek geriye FOX ekranındaki ‘Bizim Aile’ ve ‘Kayıt Dışı’ kalıyor geriye. İkisi de ilgiyi ve övgüyü hak eden yapımlar. Ama ‘EN’ başarılı yeni dizi olmayı hak eden ‘Kayıt Dışı’!

Zira gerek kendi çapında özgün geliştirilirken farkını her koldan hissettiriyor. İçeriğinin çok yönlülüğü ve mantıksız uzatmalara gidilmeden gelişim yaratma potansiyeline sahip oluşu güzel detaylarından. Tüm karakterlerin belli kriterler gözetilerek yaratılması ve bütünlüğü bozmayan nitelikte olması da başarısına etken. Anlayacağınız yapım kalitesiyle her anlamda mevcut yenilere fark atan türden bir iş ‘Kayıt Dışı’. Psikopatlığa bopstil paça ve çorapsız ayakkabıyla boyut kazandıran Adnan; yetimhaneyi ‘gayya kuyusu’na benzeterek, ailesiz çocukların durumunu yoruma açan Nejat gibi özenli karakterlerin yer aldığı yapımın Amerikan dizilerini aratmayan bir atmosfere sahip olması da cabası.

Dolayısıyla Cevdet Mercan’ın yönetmenliği ve Şahin Altuğ-Caner Güler imzalı senaryosuyla ekrana taşınan ‘Kayıt Dışı’, her açıdan ölçülü-kayda değer varlığıyla, mevcut yeniler arasında, şu an için ‘EN’ başarılı dizi durumunda! İlerleyen bölümleriyle nasıl bir tablo ortaya koyacağına ve bu başarısını sürdürüp sürdürmediğine ayrıca bakacağız tabii…

EN BAŞARILI UYARLAMA

Ekranlarımızdaki yabancı dizilerden uyarlama hevesinin özgün senaryolar üretmeye ağır bastığını, son dönemlerdeki Güney Kore’den Türkçeleştirilen yapımların bolluğuyla görmekteyiz. Bizim diziler arasından da yabancılar tarafından alınıp uyarlanan işler olduğunu ve pek çok içeriğin birbiriyle benzeştiğini düşünürsek, bu alıntıları çok da yadırgamamak lazım. Onun için uyarlama yapılmasına takılmaktan ziyade asıl üstünde durulması gereken husus, yabancı işin kültürümüze doğru biçimde adapte edilebilmesine dikkat etmek olmalı!

Yaz dizisi olarak başlayan ‘Kalp Atışı’nın bu husustaki hakkını bir kez daha verelim. Bunun ötesinde yeni sezon dizisi değerlendirmemizde FOX’un Serdar Gözelekli yönetimindeki ‘Bizim Hikâye’sinin öne çıktığını belirtelim. Orijinalini izleyenlerin hoşuna gider veya gitmez, o başka bir konu. Ancak Hatice Meryem ile Banu Kiremitçi Bozkurt’un imzasını taşıyan yerli senaryonun da hakkını vermek lazım. Çünkü Shameless şablonundan yola çıkıp mahallesinden aile yapısına, ev ortamından ilişki anlayışına kendi özünü-sözünü yaratan dizi tam anlamıyla ‘Bizim Hikâye’ olmuş. Bu açıdan öyle başarılı bir iş konmuş ki ortaya… Onu izlerken ne orijinaliyle kıyaslamaya ihtiyaç duyuyorsunuz, ne de bütünlük içinde gözünüze batan bir karakter veya ayrıntı yakalıyorsunuz. Velhasıl Med Yapım’ın ekranımıza kazandırdığı yerli utanmazlar ‘Bizim Hikâye’ olarak ‘EN’ başarılı uyarlama etiketini bileğinin hakkıyla alıyor. Bu güzel temponun bozulmaması temennisiyle.

YENİLERDEKİ EN İLGİNÇ ERKEK KARAKTER

Romantik komediler ve aşk dramaları sayesinde ekranlarımız birbirinin benzeri erkek karakterlerle doldu. Fakir kızla olağanüstü tesadüfler sonucu karşılaşıp anında âşık olan ve sevdiğiyle mutlu yaşam çabasında aile baskısıyla-eski sevgili oyunuyla mücadele eden zengin erkeklerin klişe tablosunu izlemek bıkkınlığın ötesine geçirdi bizi. Ayrıca bir rolle tutan oyuncuya sonraki işlerinde hep aynı türden karakterlerin yazılması da işin suyunu çıkartan ve karakterleri ilginçlikten uzaklaştıran bir hata! Sırf oyuncunun yakışıklılığını vurgulamak için yapılan, kaslı-dövmeli vücut şovu misali görsel abartıları saymıyorum bile. Kuşkusuz benzeri yansıtmalar yabancı dizilerde de oluyor. Fakat onlar, konu akışında kaybolup gittiğinden ve özellikle göze sokulmaya çalışılmadığında çoğu zaman bizdeki kadar itici gelmiyor. Neyse…

Diyeceğim o ki, birbirine baka baka kararmayı marifet sayan yapımlarımızdaki kopyacı roller sayesinde ilginç erkek karaktere rastlamak hayli zor. Peki, hiç mi yok? Tabii ki arada çıkıyor. Nitekim ‘Kayıt Dışı’nın Ali Kemal’i bu açıdan yeni dizilerimiz arasında yıldız gibi parlayan bir karakter konumunda!

Annenin terk ettiği bir ailede, kardeşlerine destek çıkarak büyümek zorunda olan ve anne yerine koyduğu kadın sayesinde ülkesinin kaderini kendi kaderi yaparak ajanlığa girişen Ali Kemal, yaşadığı ikili hayatla ‘Kayıt Dışı’nın yabancı dizileri aratmayan tablosuna büyük katkıda bulunmakta. Anne dediği kadının yönlendirmesiyle yaptığı evliliğini, bir kız babası sigortacı Ali Kemal olarak sürdüren karakterin Zeynep’le başlayan aşk-iş ikileminin ötesinde Arda, Çavuş ve İdil’le olan ekip arkadaşlığı da apayrı bir tatta. İlaveten onun kardeşleriyle ve geçmişiyle olan yönü de mevcut. Kısacası Ali Kemal oldukça ilginç, başarılı alt yapıya sahip, donanımlı bir karakter… Erkan Petekkaya ise bu karakterin hayat kaynağı! Son işlerinde aşk yönü ağır basan rollerle izlediğimiz oyuncu, burada yabancı ajanların performansını aratmayan sahnelerle çıkıyor karşımıza. Özellikle ilk bölümdeki otel baskını çok iyiydi. Adnan’ın kendisini açık etme olasılığında gelişen düşünsel aksiyon da öyle. Aşk detayına fazlaca meyletmeden işin ikili ajanlık yönüne ağırlık verilmesini temenni ettiğim dizide benzeri sahneleri sıkça görmek güzel olacaktır. Yenilerdeki ‘EN’ ilginç erkek karakter seçtiğim Ali Kemal’de, Erkan Petekkaya’nın ajan aksiyonuna yerli boyut kazandırmasını sezon boyu izlemek de öyle! Tebrikler…

EN DİKKAT ÇEKİCİ KADIN KARAKTER…

Dizilerimizin geneline baktığımızda erkek oyuncuların kadınlara kıyasla daha ağırlıklı bir performans tablosu çıkarttığı görülmekte. Yani çoğu yapımda erkek egemen bir içerik dili mevcut… Kimisi de kadına ağırlık veriyormuş gibi yapıp erkeği yüceltmekte. Buna karşılık tüm olayını kadın karakterler üstüne kuran başarılı dizilerimiz de var tabii… Yeniler arasında en dikkat çeken kadın karakter ve oyuncu hangisi derseniz… İşte bu noktada iki isim başa baş güreşmekte! ‘Meryem’e can veren Ayça Ayşin Turan ve ‘Bizim Hikâye’nin Filiz’i Hazal Kaya…

Bir kadının aşkını fedakârlıkla buluşturup aldatılmışlıktan doğan yeni bir aşk yaratan Meryem karakteri Kanal D’nin yeni dizisinin zirveye oturmasındaki en büyük etken. Lakin Meryem’i canlandıran Ayça Ayşin Turan’ın role uygun düşen oyunculuğu olmasaydı, Savaş ile Savcı Oktay arasında kalan bu kızın öyküsünün böylesine çekici gelmeyeceği de muhakkak. Bu nedenle Furkan Andıç ile Cemal Toktaş’ın yarattığı ‘suç ve ceza’ öyküsünde babasını kaybetmenin acısını yaşayan Meryem’in varlığı en dikkat çekici karakter olmasına sebep.

‘Bizim Hikâye’deki Filiz’e gelince… Burada da karakterin başarılı dizaynının ötesinde onu sevdiren oyuncu faktörü değer kazanmakta. Nitekim Hazal Kaya’nın performansı sayesinde annelikle kardeşlik olayını iç içe geçirip, komple problem babayla uğraşma çilesi çeken ve tüm bu süreçte aşka yer ayırabilme becerisi sergileyerek mucize yaratan Filiz’i bu denli doğal ve samimi buluyoruz. Dolayısıyla dizinin temel taş da Filiz-Hazal Kaya olmakta.

NETİCEDE; Ekrana yeni çıkacak dizilerin hakları saklı kalmak kaydıyla ve geri kalan ‘EN’leri başka yazıya bırakarak, mevcut yenilerin ‘EN’lerini değerlendirdik kısaca. Bu seçtiklerimizin bölümler ilerledikçe değişim yaşaması veya her izleyicinin kendi görüşüyle yorum yapıp ‘EN’ olanları farklılaştırması da mümkün sonuçta.

Başarının kazanılmakla korunamayacağı gerçeğini ve en umulmadık zamanda, umulmadık yerden yepyeni bir başarı tablosu çıkabileceğini hatırlatalım… Ve kaliteye karşı vasatlıkların tercih edilmesini de, yazar H.Jackson Brown’ın ‘En sıradan iş bile büyük başarılar getirme potansiyeline sahiptir’ sözündeki acı gerçekle saptayarak koyalım noktayı.

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal