Ünlülerin izinsiz fotoğrafını çekmek suç oldu

Ünlülerin izinsiz fotoğrafını çekmek suç oldu

Aykut Işıklar Aykut Işıklar

Çünkü ‘özel yaşam mahrumiyeti her yer için geçerli. Medyanın aşk-meşk haberlerinde ‘toplumsal yarar ve basın özgürlüğü’ savunması da bitti.

Yargıtay’ın emsal teşkil edecek son kararına göre; TV’ler de belgesiz konuşmak da ciddi suç. Eğlence dünyasında medya-şöhret ilişkileri baştan sona değişecek..

Kocayı işe, çocuğu okula gönderdikten sonra eline sigara paketini alıp apartman içindeki komşusuna misafir giden ev kadınları…

Sabahın köründe Tv karşısına geçip, hayatında bir kez ‘haber’ yazmamış gazetecilik ile mahalle dedikodusu yapmayı aynı iş sanan varoş kızlarının anlattıklarını dinleyen kadınlar…

yani magazin haberleri izlediğini sanan…

Gördüğü on saniyelik video görüntüleri üzerine on saat yorum yapan kadınlar.

‘Şu gazeteciler de amma atıyorlar be. Bu adam sevgilisi filan değil. Resmen metresi. Evinin kirasını bile bu adam veriyor’ diye en mahrem detaylar diye ahkam kesen şarkıcı kadınlar. Sahnede söylediği şarkıların sözlerini ezberleyemeyen, ama meslektaşlarının hayat hikayesini bilen şarkıcı kadınlar…

Kendilerinin kim olduğun unutup karşı kanaldaki kızlara saldıran çakma TVciler… kızlar da sanki beyin cerrahı. Beynin içini okuyorlar. Tabii dertleri de farklı. Geçen gün birisi, birisi için ‘Benim çok samimi arkadaşım idi. Hatta evlerine haciz gideceğini onlara ben söyledim. Kız pahalı eşyaları hemen evden kaçır. Uyduruk şeyler kalsın’ diye akıl veren benim. Şimdi hakkında yayın yasağı aldırmış. Bahsetmeye sanki çok meraklıyım. Nereden geldiğini, kim olduğunu Türkiye biliyor. Ama yayın yasağı bitince ben ona gösteririm. Eteğimdeki taşları bir dökeyim de görsün gününü. İnsan yüzüne bakamayacak’ diyen magazin uzmanı genç kızlar.

Akıllı telefonu elinden düşürmeyip saatlerce birileri hakkında konuşan her şeyi bilen kadınlar daha da trajil halde.. Daha sabahın köründe ‘kız haberin var mı? Seda bu oğlanı da kapı dışarı etmiş. Ne kadın be. Vallahi helal olsun. Kullanıp kullanıp şutluyor.’ diyerek akşamı bulan ev kadınları…

Öğleden sonraki kadın kuşaklarında ağlayan-sızlayan, evlenip boşananları izlemeden mutfağa girip de bir tencere yemek yapmayan kadınlar.

Anlıyorsunuz değil kimlerden söze ettiğimi. Ruh hastası birisinin uydurduğu bir dedikoduyu sosyal medya sayesinde bir saat içinde bütün Türkiye’ye duyuran gazeteciler de buna dahildir. O yalan haberi gazetenin birinci sayfasına taşıyan genel yayın müdürleri ve TV müdürleri de.

Bu sistem sona ermek üzere.

Kadınlar sabahları konuşacak yalan haber bulamayacaklar. Çünkü TVler program yapacak görüntü bulamayacak. Magazin haberleri olmayacak mı? olacak. Ama doğruları anlatan magazin haberleri.

Peki nasıl olacak bu iş diye merak edenler, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi emsal teşkil edecek bir kararını okusun derim.

İstanbul 14.Asliye Hukuk Mahkemesi de Yargıtay’ın kararını hemen uyguladı. Kazanan ilk talihli şöhret Kenan İmirzalıoğlu oldu. Teknede güneşlenirken çekilen fotograf için ‘Kenan kündeye geldi’ başlığını atanlar şimdi kara kara düşünüyor.

Bir fotograf bir çok medya kurumuna servis edildiği için hepsi aynı maddi tazminat ile karşı karşıya. Geçmişte bu durumlarda ‘Gazeteci toplumsal yarar için bu haberi yaptı.‘ şeklindeki basın özgürlüğü şemsiyesi kullanılanılırdı. Şimdi bu yok.

Yani ‘Ben paparaziyim ‘diye gece kulübünün kapısında istemeyen ünlünün fotografı çekilemeyecek. Ben ünlü kişi olabilirim. Ama burada, bu koşullarda fotografımın çekilmesini istemiyorum’ dediği zaman ısrar edilemeyecek. Her şey medenice ve izin alınarak olacak. Aynen 70 ve 80 li yıllarda olduğu gibi.

Gençliğimde gece muhabirliği yapan Zozo Toledo, Meftun Olgaç Fazıl Durukan gibi ustaları hatırlıyorum. Yıllarca binlerce kişinin fotografını çektiler. En küçük olay oldu mu?

Benden bir sonraki kuşaktan Metin Çoşkun, Caner Budak, Tayyar Işıksaçan, Hakan Solaker, Bilal Özcan, Rıza Öziş de farklı değildi. Sadece daha sonra Hülya Avşar ile evlenen Kaya Çilingiroğlu, Hafta Sonu muhabiri Bediz Doğan’a saldırdı. Çünkü bu arkadaşlarım o dakika fotograf çektirmek istemeyeceğini anlarlardı. İzin almadan masalarına bile yanaşmazlardı.

Yargıtay’ ın aldığı bu kararda özel yaşam sadece evden ibaret olmayacak. Kişinin özel yaşamına her koşulda saygı duymak zorunda olunacak. Fotograf çekimi gibi TV de ahkam kesilerek de kişi hakları korunacak.

Küçücük kızlar büyük annesi yaşındaki ‘Ajda da şunu yaptı bunu yaptı’ diye yorum yapamayacak. Yani burası ev değil bahçen veya balkonda külotla resmini çekmek suç değil denilemeyecek.

Sonuçta elinde fotograf makinesi sabaha dek ünlüleri kovalayan gazeteci tipi ve kuaför çırağının anlattıklarını TVde kafasına göre anlatan kızlar geldikleri yere dönecekler.

Onlar kurutulunca , doğruları yazan magazin gazetecileri ortaya çıkacak. Kadınlar da bu haberleri okuyarak doğruları öğrenecek. Biliyorum hayat çekilmez hala gelecek. Ama çocuklarını düşünsünler. Ne kadar cahil kaldıklarını bir araştırıp bulsunlar.