Ünlüler neden İstanbul'dan kaçıp köye dönüyor?

Hadi gel köyümüze dönelim

Aykut Işıklar Aykut Işıklar

Merve İldeniz, Deniz Nazlı Kurdoğlu, Tuğba Özay, Arzum Onan ve Özgü Namal...

Güzel manken, balerin ve oyuncular köyde yaşamayı sevdiler. Yakında gruplar halinde İstanbul’u terk edecekler.. Çünkü piyasaya giderek daha seviyesizleşiyor. Kariyer, liyakat hak getire.

Özgü Namal üç-beş yıl öncesinde TV dizilerinin en popüler oyuncularından biriydi. İddialı çalışmalarda kadın başrol oyuncusu olurdu. İyi de para kazanırdı. Dizileri genelde belli bir çıtanın üstünde kaliteli yapıtlar olurdu. Özetle ‘TV dünyasında zirvedeki isimler kim?’ diye sorulsa akla gelen ilk isimlerden biriydi.

Haliyle özel yaşamı her popüler kadın oyuncu gibi, magazin dünyasında ‘büyük haber’ olurdu. Özellikle şimdilerin önemli aktörü Oktay Kaynarca ile yaşadığı büyük aşk, aylarca manşetlerden inmedi. Sonra ne olduysa oldu, herkesin evlenmelerini beklediği bir zamanda yollarını ayırdı. Neden ayrıldıkları devlet sırrı olarak kaldı.

Özgü Namal daha sonraki günlerde resmen ortadan kayboldu. Bu arada birkaç arkadaşlık denemeleri oldu ama... Oktay'ın üzerine galiba kimse kesmedi. Ancak şurası bir gerçek, şöhretin doruğunda iken de, ortadan kaybolup unutulmaya başladığı zaman da, aynı dik duruşunu devam ettirdi. Yani her zaman saygın oyuncu kaldı.

Çünkü herkese saygılı davrandı, aynı saygıyı da karşısından bekledi. Kimse diyemez ki 'Namal bana şu yanlışlığı yaptı'.

Bir gün beklenilen haberi geldi medyanın magazin sayfalarına. 'Özgü bir delikanlıya aşık oldu. Ve hayatını yeniden düzenlemeye karar verdi. Öyle bir düzen ki, her şeyi yıkan yeniden kuran çok farklı...

Sevgilisi ile önce Fethiye de çok şirin bir çiftlik kiraladı, devamlı orada yaşamaya başladı. Tabii daha önemlisi çiftlikte tavukçuluğu öğrenirken anne olmayı da sorup sormaya başladı. Çünkü hamile kaldı. Tabii hayatının her dönemine yanında olan ablası orada da yanında oldu. Bir erkeği çok sevdiğini, karnında çocuğunu taşıdığını hayranlarından hiç saklamadı. Hatta sanatçı arkadaşlarına örnek olsun diye bağıra bağıra anlattı. Çiflikte evlendi, iki kez anne oldu ama hepsinden önemlisi ne istediğini bilen huzurlu bir kadın oldu.

Sanırım şimdi o şöhretli oyuncu günlerini anımsayıp çok gülüyordur. Yalan sevgi, ilgi kısaca tüm iğrenç ilişkileri. Sinema, tiyatro, Tv kameraları, gazetecilik hastalık işidir. Bir bulaştı mı kolay kopamazsın. Bir süre sonra yine dönersin. Özgü Namal’ın tekrar film setlerine döneceğini duyuyorum. Buna da hiç şaşırmıyorum. İşin doğası bu. Benim konum zaten dönmesi değil.

Uzun bir arada sonra da geçen gün Köyceğiz'de eşiyle birlikte gazetecilere yakalandı. Serdar adındaki eşi için gazetecilerin sevimsiz yaratık olduklarına eminim. Her fırsatta eşinin daha önceki aşkını gazete sayfasında görmek tabii sevimli bir olay değil. Hakkında yazılan yalan haberleri de sayarsak. Yüzünü kameralardan kaçırdı durdu. Özgü Namal çok mu sevindi? asla. 'Nereden çıktı bunlar?' der gibi baktı kameralara. Poz vermedi, hal hatır bile sormadı.

Gazeteciler ne yapsın kafalarına göre haber yazdılar. Gördüğüm kadar ile, kötü şeyler de yazmadılar. Sadece eksik bilgi var. Onu da ben tamamlayacağım. Madem Özgü Namal kentden köye doğru kaçışın bir işareti oldu. Meraklılar doğrusunu öğrensin.

Çok çok ünlü bir kişi iken, İstanbul'u ve çevresini bırakıp ormana gitmek, başka bir deyişle medeniyetten ve yalan dünyadan kopup köy hayatına geçmek yeni olmuyor. İlk olarak Namal yapmadı. Özgü Namal daha çocuk iken bu işi deneyen pek çok meslektaşı var.

Örneğin 70 li yılların en popüler ve de en güzel mankeni olan Merve İldeniz. Antalya da Toros dağlarında bir köy evine yerleşmişti. Peşinen de erkek arkadaşı Doktor Serdar gitmişti. Serdar’ın sağlık sorunları vardı. İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Ancak Merve'ye çok güzel bir kız evladı da bırakarak...

O kız Antalya dağlarında büyüdü ve şimdi herkesin görünce hayran olduğu bir genç kız oldu. Merve daha sonda Bodrum da bir köy evine yerleşti. Halen evinde ekmeğini bile yapan gerçek bir köy kadını olarak hayatına devam ediyor. Yılda bir kez bile İstanbul'a gelmiyor. Makyaj hiç yapmıyor. Ama hala çok güzel.

Türkiye ve Avrupa Güzeli Deniz Nazlı Kuruoğlu yıllardır Kuşadası'nın şirin köyü Caferli de yaşıyor. Çevresine yaptıklarını anlatamaya kalksam sayfalar yetmez. Elleri ile yarattığı bir butik oteli var. Her bir aksesuarı köylerden topladı. Çiçeklerini kendi ekti, suladı. Yemekleri kendi yapıyor. Avrupa Güzeli ama milyonlarca Türk kızına örnek oluyor.

Tuğba Özay'ın da yıllar önce Antalya'da çiftlik sahibi olduğunu. Yılın büyük bölümünde orada hayvanları ile uğraştığını mutlaka bilirsiniz.

Yine bir Türkiye Güzeli Arzum Onan da doğa hayranı. Bilmiyorum hangisi daha etkin oldu. Mehmet Aslantuğ ile birlikte köyde yaşıyorlar. Veya karavanları ile her hafta başka bir yurt köşesine.

Arsasına imar izni vermeyince büyük bir karavan alıp Şile yakınlarına yerleşen Kıraç da doğayı insanlardan ve şöhret hastalığından daha çok seviyor. Büyük küçük onlarca hayvanı var. Gitar çalan eli süt sağmaya da yarıyor.

Bir zamanların ünlü manken ve TV sunucusu Tarık Tarcan da bir yerlerde saklanıyor. Hangi köyde bilen var mı?

Bu hayatı merak eden en son kişi Yılmaz Erdoğan. Fethiye'de çiftlik aldı. Bazen aylarca İstanbul'a gelmiyor.

Şayet sanat ve Tv dünyası böyle devam ederse yakında onlarca ünlü kişi köylerde yalamaya başlayacak.