Kimbilir ne kadar canı yanmıştır...
Gencecik yaşında aramızdan ayrılan Şule Çet'in.
2018 Mayıs ayında söylenene göre parasını almak için gittiği şirketin patronu ve ortağı tarafından zalimce ofis balkonundan aşağıya atıldı Çet.
Geçtiğimiz günlerde ise mahkemesi vardı. Bugünlerde herkes bu mahkemeyi konuşuyor.
Duruşmada sanıklardan birinin Şule Çet'in gece yarısı sokakta gezmesini sorgulaması, kızın bakireliğinin sorgulanması, alkol alıp almadığının sorgulanması...
Bu sorgulamalar sadece Şule 'Kadın' olduğu için!
Ne kadar ayıp!
Biz ne zaman bu kadar kötü olduk? Gece yarısı Şule ordaydı da karşısındakı adamlar orda değil miydi yani? Onlar bakir miydi veya alkol almadı mı? Ne kadar saçma!
Bir babaya ve geride bıraktığı 3 abisine sitemkar söylenen sözler ne kadar şuursuzca.
Üstelik otopside çıkan sonuç: Tecavüze uğramış bu kızcağız. Hadi o saatte ordaydı, hadi kendi isteğiyle cinsel bir temas oldu. Cinsel ilişki zaten tek taraflı olmaz. Ölen bir kişi arkasından konuşmak günahtır, yazıktır, ayıptır!
Şule o gece camdan atıldı veya düştü. Peki olayı yaşayan diğer 2 kişi ofiste bu olayın akabininde 18 dakika neden kaldı? Alkollü bardakları yıkayıp, etrafta delil bırakmamak için mi?
Üstelik mahkemede yargılanan 2 zanlı birbirine düşmüş bu durumdan. Kadınlığın sorgulandığı bu olayda bende erkekliği sorguluyorum.
Şule huzura kavuşsun ve rahat uyusun diye sadece siz de erkekseniz kabul edin yaptıklarınızı!
Şule Çet için adalet istiyoruz!