Sezon finalim Before Sunset gibi ihtişamlı oldu!

Youtube kanalımız medyafaresi.com/tv deki yayınlarıma kısacık bir süre ara vermek zorunda kalıyorum. Ama sonrasında, farklı ropörtajlarımla, çok özel konu ve konuklarımla yine sizlerle olacağım.

İrem Moralı İrem Moralı

Merhabalar sevgili okuyucular, takipçiler, takip etmiyor gibi gözüküp; gizliden takip ettiklerini bildiğim sevgili fesatlar...

Size bu haftaki yazımı; kafamda adeta “Karate Kid” misali sargılı beyaz pansuman, kafamın arkasında kanlı, patlak yumurtamla hasta yatağımdan yazıyorum.

Malesef birkaç gün önce o sezon boyu arşınladığımız Alaçatı sokaklarında geri adım atarken ters bir hareketim neticesinde, arka üstü düştüm ve kafamı kaldırıma çarparak patlattım.. Şu anda Allah’ıma binlerce şükür yavaş yavaş düzeliyorum. Kuyruk sokumumda, belimde ve bir kaç yerimde daha ezilmeler falan var yardım alarak yattığım yerden kalkabilsem de, verilmiş sadakam olduğunun kesinlikle bilincindeyim.

Bu sezon hayatımda hiç gezmediğim kadar gezdiğimi sizler gibi bende farkındayım. Ki bu gezmemden ayrıca kime ne? O da ayrı konu ama, sezon finalimin adeta “BEFORE SUNSET’ in meşhur kapanışı kadar ihtişamlı olduğunun esprisini yapabiliyorsam henüz aranızdayım.

Benden kolay kolay kurtulamazsınız..

Before Sunset demişken, evet gerçekten de muzzam bir kapanıştı. Ben hep çalışıyor olduğum için daha evvel kapanışlara gitmeye fırsat bulamamıştım. Bu benim için ilk oldu ve iyi ki gitmişim dedim. Dj.lerin çaldığı müziklerden, kapıdan itibaren tüm ekibin operasyondaki profesyonelliği, ışık oyunlarıyla gerçekten bana kendimi asla Türkiye’de hissettirmedi.

Instagram paylaşımımda da dediğim gibi; “ bir İzmir’li olarak ben, daha da gurur duydum!” Yürekten tebrik ediyorum arkadaşlarımı.

Bu sezonun açık ara en kaliteli plajlarının başında kesinlikle; Spiaggia Grande, Yuzu beach olduğunu düşünüyorum. Aslında ben, her akşam arkadaşlarıma veda edip, ertesi gün yine dönemeyenlerdendim. Ama maalesef kazadan dolayı İzmir’e dönüşüm biraz kötü oldu.

Niye dönesim yoktu kısmına gelirsek, açıkçası geç açılmış olsa da favorim haline gelen, çok sevdiğim dostlarıma ait olan “Üst kat” beni benden aldı.

O kadar sempatik, o kadar sıcak bir atmosferdi ki. Mykonos’ da bir mekanda hissetmemek imkansızdı. Alışılmışın dışında dekora sahip bir Alaçatı mekanıydı ve bu minnak yer bizlerin buluşma noktası oldu. Önümüzdeki sezon oradan adım atmayacağıma eminim..

Sezonun aslında şu dönem en ama en güzel zamanları Çeşme’de.

Eğer fırsat yakalarsanız kesinlikle gitmenizi tavsiye ediyorum. Zaten Cahide, Limon, üst kat, House 44 Alaçatı hala açık. Ekim ayına kadar da açık olacak diye biliyorum. Deniz zaten çarşaf, hava mis gibiyken kesinlikle gitmelisiniz. Ben gidemeyeceğim, siz gidin benim yerime bari.

Youtube kanalımız medyafaresi.com/tv deki yayınlarıma kısacık bir süre ara vermek zorunda kalıyorum. Ama sonrasında, farklı ropörtajlarımla, çok özel konu ve konuklarımla yine sizlerle olacağım.

Bu sezon yeni güzel insanlarda tanıdım. Hatta keşke tanımasaydım dediğim de oldu., Eski dostlarımla da çok ama çok eğlenceli, bol kahkahalı günler, geceler de yaşadım.

İtiraf etmeliyim ki; (buna Alaçatı’da benimle aynı fikirde olmayan bence yoktur zaten) Spiaggia Grande ortaklarından sevgili Ömer Şenay’ın sezon boyu bana, ve bence size de verdiği o güzel enerjiye ayrıca minnettarım.

Her ama her mekanda adeta bir Duracell’li maestro gibi eğlencemizi resmen tavan yaptıran Ömer kışın İstanbul’da olacağı için valla üzülüyorum. (ama bu ben İstanbul’a hiç gitmeyeceğim anlamına gelmiyor)

Ve ayrıca bir teşekkürüm de Hastanede başımda bekleyip beni yalnız bırakmadıkları için Ömer ve Zeynep’e..

Hastane demişken; tüm kullandığım Sosyal Medya platformlarında defalarca belirttiğim gibi yine söylemek istiyorum ki; acilen! Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi’ne el atılmalı!.. Başını kaldırıma çarpmış acilden ambulansla giriş yapmış tek hasta elbette ben değilim! Bir tane Tomografi olmadığı gibi, beni Urla Devlet Hastanesine sevk etme lüksüne sahip olmamalılardı. Ya geç kalınsaydı? Ya telafisi mümkün olmayan bir şey olsaydı? İzmir Gazi hastanesine geldiğimde sadece gazlı bez koyup kafama file band geçirdiklerini doktorlar gördüğünde şok oldular. Yaram yol boyunca kanamaya devam etmişken ve bir de bulantım varken gerçekten olacak iş değil bu. Çeşme Türkiye’nin, ve tabi İzmir’in en zengin ailelerinin evlerinin olduğu, ömürlerini geçirdikleri bir tatil beldesiyken. Araştırınca ne acıdır ki hastaneden bir doktorun veya hemşirenin maksimum en fazla 1 sene dayanabildiğini öğrendim. Sebep? Çünkü maalesef bir öğretmen gibi, bir polis gibi lojmana sahip değiller. E Çeşme kiraları zaten malumken; doktorlar ve hemşireler İzmir’e git gel yapıyorlarmış. Eğer Hamileyseniz o zamanda işiniz çok zor! Çünkü Doğumhane yokmuş!.. Köylerdeki gibi artık ebe mi bulursunuz ne yaparsanız bilemiyorum.

Ben senelerdir gayet iyi hatırlıyorum ki Vakıf Hastanesi olan bu hastane için zamanında epeyce yardım geceleri düzenlenirdi, yardımlar toplanırdı. Hala da mutlaka gerçekleşiyordur. Gerçekleşmiyorsa da elbirliğiyle hepimizin, evlatlarımızın, arkadaşlarımızın ,tüm çevremizin sağlığı için birşeyler yapmaya çalışmalıyız.

Bana birşey olmaz sakın sakın demeyin!...

Sevgilerimle...

İyi kışlar...

@Twitt_perisi