Bir zamanlar bütün orta öğretim kurumlarında en az bir Polat Alemdar vardı. Hani ‘Kurtlar Vadisi‘ dizisinin reyting rekorları kırdığı günlerde… Kendini okul arkadaşlarından daha güçlü, daha cesur hisseden öğrenciler kendini ‘Polat Alemdar’ olarak ilan ederdi.
Sonraları bu ‘reis’e de döndü. Küçük reisler okul arkadaşları ile çeteler kurmuştu. İsteklerini döve döve kabul ettiriyordu. Bazıları işi iyice büyütmüş, dışarıdan yardım alıyordu. İşte tam bu sırada okullarda uyuşturucu illeti toplumsal sorun halini almıştı. Ortaokul öğrencilerine zorla sentetik hap satanlar vardı. Parasını veremeyenlerin şikayetleri polise bildirilmeye başlayınca, Kurtlar Vadisi ve Polat Alemdar’ın verdiği zarar anlaşıldı. Şimdi etkisini yitirmiş bir dizi. Polat Alemdar da ‘Reis’ olmak isteyen çocuklar için rol model değil.
Ancak…
Sinema ve Tv dizileri ile, gençler üzerinden para kazanmak isteyenler için çareler tükenmedi. Son aylarda da okullarda ‘Cesur Alemdaroğlu’ rol modeli saltanatını sürdürüyor. Ne kadar acı ki Kıvanç Tatlıtuğ’un ‘Cesur ve Güzel’ dizisinde canlandırdığı Cesur Alemdaroğlu’nun verdiği zararları kimse fark etmiyor. Ne Milli Eğitim Bakanlığı, ne İçişleri Bakanlığı ne de RTÜK..
Dizi çok reklam alıyor çok izleniyor ya, yapımcısının zaten umurunda değil. Ortaokul ve lise öğrencileri Cesur Alemdaroğlu gibi davranmaya başladılar. Adalete inanmıyorlar. Hakim-savcı ve polis bir hiç. Kendi göbeğini kesen gençler çığ gibi büyüyor.
Daha geçen gün 16 yaşında bir öğrenci sevdiği kızı okulda, arkadaşlarının önünde tabanca ile öldürdü. Öğrenciler, okul yönetimi veya aileye başvurmak yerine aynen Cesur Alemaroğlu gibi davranıyor. Haftalarca babasının katilini bulmak için koşturdu. Bu arada annesi öldürüldü. En az iki ay da annesinin katilini aradı. Ama hep yanlış adreslerde dolaşıyor.
Bu arada Cumhuriyet Savcısının belinden tabancasını alacak kadar devlete posta koydu. Sevdiği ve evlendiği kızın babasını kaçırdı, konuşturmak için işkence yaptı. Özetle Türkiye Cumhuriyetini tanımayan ama nedense hiç tutuklanmayan bir delikanlı.
Bu baştan sonra deli saçması olayları ve Alemdaroğlu’nu izleyen lise öğrencilerinin ne düşündüğünü tahmin edin.
Gençlerin hayalini süsleyen dört çekerli aracı, çok güzel sevgilisi, nereden geldiği belli olmayan parası ile zaten milyonlarca lise öğrencisin ütopyası. Buna bir de senaristin yarattığı büyü eklenince..
Dizi bazen Cüneyt Arkın’ın Kara Murat’ı oluyor, bazen Yılmaz Güney’in ilk filmlerine benziyor. Özetle ‘deli saçması’..
Ama toplum adına çok tehlikeli… Birilerinin yapımcısına dur demeli. Senaryosu toplum bilimciler ve ruh doktorları tarafından incelenerek çekim yapılmalı. Adalet Bakanlığında bu konu ile ilgilenen bir görevli yok mu?
Cumhuriyet Savcısına kimse böyle konuşamaz diyecek biri…
Son üç ay içinde okullarda işlenen suçları inceleyin ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız.