Ortaçağ karanlığına adım adım yürüyoruz

Ortaçağ karanlığına adım adım yürüyoruz

Aykut Işıklar Aykut Işıklar

Çaktırmadan-acıtmadan...

Üç çocuktu, yarım kadındı, kürtaj yasaklansın derken sıra trenlerde oturuş biçimine geldi. Karısına güvenmeyen hatta arkasını döndüğü an boynuz yiyeceğini hisseden kendine zavallı erkeklerin isteği bu...

Kadınlar ile erkekler aynı kompartımanda seyahat etmesin istiyorlar. Anlayamadım acaba üç saatlik yolculuk sırasında bakışarak büyük aşklar mı doğacak mı sanıyorlar.

Veya işemeye gidince adamlar karısına saldıracak filan mı? Günahlarını almayalım, belki de erkek vagonunda bir küçük badem bulurum hayalleri var. Malüm 'BADEM' köyündeki mağaradan veya eğitim(!) yuvalarından kalma bir gelenek. Taa Osmanlının Acemi Oğlanlarına dek uzanıyor.

Dört karısı olsa da bademin yeri başka. Önce ilk aşkı olan babasının eşeği sonra mahallenin bademi....

Umarım Mevlana'nın hayatını anlatacak o film çekilmez. Mevlana Fars asıllı ama yine de bir kez daha tarihle yüzleşmek sorunda kalacağız. Zaten şu son zamanlarda sadece geçmişle yüzleşiyoruz.

Günümüze dönersek... Bu adamlar İstanbul ara sokaklarında hiç mi dolaşmıyor? Beyoğlu-Kadıköy ara sokakları 'gay' yani ibne barları ile doldu. Kız arkadaş bulamayan gençler, barlarda gay arıyor.

Haliyle bu konu sektör oldu. Aslan gibi Anadolu delikanlıları yol kenarında sapık iş adamı bekliyor. Ne yapsın ekmek parası!

Üç yıl sonra mini etekle sahil yoluna çıkacağına emin olun.

Peki bu adamlar facebooktaki liseli genç kızların sitelerini hiç mi bilmiyor. Ana-baba-aile-toplum korkusu ne kelime.... 'Ben lezbiyenim. Lezbiyen olmayan beni aramasın' diye bas bas bağıran on binlerce Anadolulu genç kızı görmüyorlar mı?

Aşırı baskının sonucu hakkında iki üç kitap da mı okumadı bu beyler.