Gülşen Bubikoğlu-Türker İnanoğlu, Yasemin Baradan-Uğur Dündar ve Gül Gölge-Murat Saygı evlenirken hangi magazin gazetecisi ‘başroldeki figüran’ idi?
Yaklaşık 50 yıl boyunca gazete- TV- radyo ve internet medyasında ‘magazin gazeteciliği’ yapmış biri ‘şimdiye dek kimsenin canını yakmadım’ derse yalan söylemiş olur. Mutlaka pek çok kişinin canını yakmıştır.
Ancak bu can yakma kendi arasında ikiye ayrılır. Can yakarken ruh hastası olarak keyif duyan gazeteciler ile istemeden insanları üzen gazetecileri aynı kefeye koyarak tartmayalım.
İstemeden kötülük yapan, özür dilemesini bilen, durumu düzeltmek için çırpınan kişiler arasına benim ismimi de yazarsanız çok sevinirim. Çünkü böyle olduğuma inanıyorum. İstemeden canı yaktığım tüm kişilerden daha önce yaptığım gibi tekrar özür diliyorum.
Peki bunca zamandır iyilik yaptığım insanlar yok mu? Hayır dualarını aldığım kişiler yani. Olmaz olur mu? O kişiler unutsa, sırası gelince teşekkür etmeyi hiç denemese de ‘ben çok kişiye çok büyük iyilikler yaptığımı biliyorum. Hala bazı kişiler var ki, bugünkü servetini-şöhretini yüzde yüz bana borçludur. Birkaç olay ise beni ölene dek mutlu edecektir.
Bu isteyerek vesile olduğum, kahramanlarının hiç hatırlamadığı olaylar ‘evlilik’ ile bitmiştir. Kısaca üç çiftin evlenmesi, bu günkü mutlu yaşamı, güzel ailesinin kurulmasında çok önemli rol aldım. Belki onlar bile unuttu bunu. Veya hiç düşünüp de gerçekleri öğrenmediler. Sizlerle paylaşmakta hiçbir sakınca görmüyorum çünkü güzel şeyler. Öyle veya böyle finaller mükemmel oldu.
İlk anlatacağım gerçek Türk sinemasının babası Türker İnanoğlu ile dünya iyisi eşi Gülşen Bubikoğlu’nun yuvasıdır. Özeti şöyle olabilir; Gülşen Beyoğlu’nda bir mağazada satış görevlisi olarak çalışan bir genç kızdır. Kazandığı para ile aile bütçesine katkı sağlar.
Çünkü babası evden kopmuş, annesi evin erkeği de olmuştur. Güşen o kadar güzel kızdır ki herkes onun sinema yıldızı olmasını ister. Arada bir modellik de yapar. O günlerdeki bir fotografı hayatının akışını değiştirir. Çünkü bu fotograf Ses Dergisinin sinema yıldızı yarışmasına gider.
Yarışmanın jürisinde bulunan yapımcı Türker İnanoğlu ise Filiz Akın dan ayrılmış- yeniden evlenmeyi düşünmektedir. Gülşen’in onurlu duruşu dikkatini çeker. Fazla düşünmeden evlenme teklifini yapar. İşte o sırada yarışmanın birincisi Necla Nazır olacak dedikodusu da yayılır.
Gülşen bu dedikoduya (sonra gerçek olduğu anlaşılır) çok üzülür, yarışmadan çekilir. Benim bu günlerdeki rolüm şu oldu? Gülşen’i Hürriyet Gazetesinde karşıma oturtup şunu söyledim. ‘Madem sinemada star kadın oyuncu olmaya karar verdin. Sinemanın gerçekleri işte ortada.
Senin gibi bir genç kızın bu kurtlar sofrasında savaşması çok zor. Hele tecrübeli ablaların ile yarışman imkansız. Madem elinde böyle bir imkan var, bunu neden kullanmayacaksın. Koskoca Erler Filmin patroniçesi olacaksın. Senaryoyu- rol arkadaşın aktörü ve yönetmeni sen seçeceksin. Türkar İnanoğlu ile evlen, sinemada yolunda daha sağlam adımlarla yürü.
Hiç unutmam örnek olarak da Sophia Loren ile yapımcı eşi Carla Ponti örneğini göstermiştim. Gülşen’in yaşça büyük Türker İnanoğlu’ nun evlenme teklifine evet demesinde çok önemli rolüm vardı. Tabii çevresinde aç kurt gibi dolaşan Tarık Akan ve Kadir İnanır da bunda etkili oldu. Sonuçta hala devam eden evliliklerine baktıkça, ‘iyi ki o günlerde bu emeği vermişim’ diyorum. Hele tek kızları Zeynep İnanoğlu’nun inanılmaz başarılı öğrenci olduğu günlerde. Biliyorsunuz Zeynep şimdi TV'ci Cüneyt Özdemir’in eşidir.
Hatırladığım zaman sevindiğim ve gururla anlatacağım ikinci evlilik ise Yasemin Baradan-Uğur Dündar çiftidir. Bu evlilikte başrolündeki figüran oldum Dündar gerçeği biliyor.
Zaten kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilim. Olay şu: Yasemin Baradan inanılmaz derecede güzel bir kızdır. Sabah Gazetesinin ‘Miss Üniverse Kainat Güzellik Yarışması’na katılır. İzmir elemesi sırasında Oylum adında finalist kız ile arkadaş olur.
Oylum da benim Foça’dan arkadaşım olan Sema’nın kızıdır. Sema da kızına göz kulak olmam için ricada bulunur. Oylum aracılığı ile Yasemin’i tanıdım. Hemen de çok sevdim. Melek gibi kalbi olan, her şeye çabuk inanan, hatta saf bir kızdır. Son yıllarda Yasemin kadar güzel kız tanımıyorum.
Yasemin farklı güzelliği ile çok kısa zamanda katıldığı yarışmada kraliçe hatta çok kısa zamanda sinemada en tepedeki oyunculardan biri olacağına emindir. Ancak içinde çok başka bir sevda yatmaktadır. Bu da TV habercisi olmak. Sanırım bu istek, çocuk yaşında iken ortalardan kaybolan babasından kaynaklanıyor.
Yasemin’in babası bir Alman gazetecidir. Sorumluluk duygusu hiç olmayan, kafasına göre Afrika da, Brezilya da takılan bir Alman… Dünya Kainat Güzellik Yarışmasında Türkiye Güzeli olarak büyük finale gitmeye hazırlanırken, hayran olduğu Uğur Dündar ağabeyi ile tanışır. Hemen de ‘Ben sizin gibi TV'ci olmak istiyorum’ der. Yarışma bitip Türkiye'ye döndüğü zaman Kanal D'nin Arena programındaki en genç stajyer muhabirdir. Ama bu fazla sürmez. Çünkü yıldırım aşkı kısa zaman sonra nikah masasına oturmalarını sağlar.
İşte o günlerde benim bir yazım çok etkili oldu. Uğur Dündar’ı zaten kıskanan gazete ve TV'ciler iğrenç iftiralara başlarlar. Yasemin için kapaktan tam sayfa haber yapan gazeteler bile vardır. Halkın birbirine çok yakıştırdığı Uğur Dündar ile Yasemin Baradan’ı ayırmak için her iğrenç yol denenir.
Benzetmeleri hatırlamak bile istemiyorum. Ama o yazılara karşı Sabah gazetesindeki sert cevabımı hiç unutmam. Uğur Dündar’ın gönderdiği teşekkür mektubunu da hala saklarım.
Özetle çift bu yazımdan güç ve moral almıştı. Yıllardır ‘iyi ki doğru tarafta durmuşum’ deyip seviniyorum. Hele çoluk çocuk çekilen fotografları görünce mutluluktan uçuyorum. Ya o iftiralara uysaydım.
Son yıllarda ise TV dünyasının altın çocuğu Murat Saygı ile Gül Gölge’nin mutlu yuvaları beni sevindiriyor. Çünkü bu evliliğin gerçekleşmesinde rolüm büyük.
TV'de ismini yeni yeni duyuran güzel kız yani Gül Gölge'nin karar vermesine yardımcı oldum. İlk eşin etkisinden kurtulamayan, bu yüzden deliler gibi sevdiği Gül Gölge’ye derdini açıkça anlatamayan Murat Saygı evlilik kararını beş dakikada aldı.
Şayet ben ‘Murat’ın masasına yumruğumu vurup ‘kardeşim sen şimdi çiçeğini alıp doğru Gül’ün yanına gidiyorsun. Ve evlilik teklifini yapıyorsun. Bu kız bunu istiyor, bunu bekliyor’ demiştim.
Murat da dediğimi yapmıştı. Tabii ben Murat’ın ne kadar temiz kalpli, duygusal olduğunu bildiğim kadar, Gül’ün de annesine güveniyordum. Gül’ün annesi arkadaşımdır. Birbirimizi çok severiz.
Velhasıl bu evliliğin gerçekleşmesinde ’Aykutça’ tavrım çok önemli rol oynadı. Gül peşinden koşan armatör, fabrikatörler arasında tercih yapmak için uğraşırken, Murat acaba ne yapsam da kızı kaçırsam diye düşünürken bu yuva kurulmazdı.
Çiftleri veya birey olarak insanları mutlu ettiğim pek çok olay vardır. Şimdilik bu üç mutlu evlilik yeter sanırım. Magazin gazetecilerini hep yuva yıkan sanmayın. Bazen yuva da yapıyoruz.