Belki çok köşe yazarı da bu konuyla alakalı yazacaktır. Herkesin bence söylemek istediği çok şey vardır bu konuyla alakalı.
İzlediğim video yeni açılan İstanbul Havaalanında çekilmişti. Anladığım kadarıyla rötar yiyen bir uçağın sırada bekletilen bayan yolcusu, yer hostesi bayana; "Koca Poponu (ben kibarca yazdım) büyütene kadar aklını çalıştır hakaretiyle mevzuya giriyor ve yer hostesinin "siz benimle nasıl böyle konuşuyorsunuz hanımefendi?" diyerek, üzerine doğru yürüyüşü sonrasında, yine yolcunun; "çingenelerle muhattap olmuyorum ben! Sokak süprüntüsü" hakaretleriyle sürüyor gidiyor!.
Yer hostesi ve diğer yolcular şokta! e izlerken ben daha şoktayım!...
Şimdi tamam! Yeni havaalanında eksikler olduğunu hepimiz biliyoruz, görüyoruz, okuyoruz hatta bizzat ben de yaşadım.
Yaşayıp da İzmir'e vardıktan sonra da Twitter'dan da sıkıntı yaşadığım havayollarını etiketleyerek şikayetimi de bildirdim. Bende de rötar vardı ama çok uzun değildi. Benim sorun 12 tane o Havayollarına ait checkin deski varken sadece 2 tanesinde personel olmasıydı.
Dolayısıyla epeyce uzun süre ellerimizde valizlerle kuyrukta sabahın körü saatlerde bekledik ve bu tabiki de bizi hiç mutlu etmedi. Evet personel eksiği havaalanında zaten çok belli. Ama bu diğer çalışan personelin hatası değil ki.
Her kurumsal da olduğu gibi burada da mutlaka operasyonun başı veya başları vardır. Hatta onların da üstü vardır. Demek ki oralarda bir takım eksiklikler var ki böyle sorunlar yaşanabiliyor. Kimse kusura bakmasın Havalanı evet uzak olabilir AMA bu kadar büyük bir havalanını da yapmak,düzeni oturtmak da hiç ama hiç kolay olmasa gerek!
Konu Havaalanı da değil zaten. Konu; insanların artık hiçbir konuda birbirine tahammül edememesi,asla saygı duymaması.
Birisi dün ben bu bayan yolcunun tutumunu, hakaretlerini kınarken, aynen şöyle bir twitt atmış; "kendisine durmadan.. attığınız bu kadın hakkında kısa bir bilgi; Kendisi İtalyan Lisesi ve Yeditepe Hukuk mezunu, stajını Cooper Law Firm'de yapmış. İngilizce, İtalyanca, Almanca biliyor. İyi biri"
Peki o zaman gelsin çıksın kendisi tepemize. Bu mu iyilik? Oldu Allah iyiliğinizi versin o zaman.
Birincisi, zaten ben de şu söz konusu okullardan mezun olmuş olsaydım veya bahsedilen hukuk firmasında staj yapmış olsaydım; kesinlikle utanırdım.
İkincisi, biz de okullar okuduk. Biz de yabancı diller biliriz. Hatta ben İtalyan bir annenin evladı olup, İtalyan Lisesine gitmedim ama İtalyan anaokuluna gittim. Napayım yani? ?
Ben de tepemin tasını attıran herkese "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" edasıyla. Çingeneeee! sokak süprüntüsü mü deme hakkına sahibim?
Ben kimim??? siz kimsiniz? Bu nedir yaaa! İnsanız hepimiz! Parası olanla olmayan arasında ne fark var sizce?
Ben söyleyeyim; parası olan,olmayandan daha rahat yaşıyor ama çoğunlukla daha mutsuz. Çünkü ego savaşı var, çünkü; büyük başın derdi de bir o kadar daha büyük oluyor.
Çünkü; genellikle ,suni bir Dünya içinde hatta; sanal bir alem içinde yalan bir hayat yaşıyorlar. Parası olmayan ise, hayat mücadelesini, yüklerini sırtlanmış omuzuna ; savaşırcasına yaşam sürüyor. Ama çoğunlukla ufacık şeylerden mutlu olmayı bilen bir yapıya sahip olduğu için; daha mutlu.
Bu arada yolcu personele hakaret ederken "çingene" demiş ya hani;
var ya Twitter'da ,Instagram'da kendisine edilen hakaretler bir yana, yatsın kalksın dua etsin de, Dünyanın en eğlenceli insanları olduğunu düşündüğüm Romanlar ya da çingeneler üzerine alınıp ona farklı kanallar vasıtasıyla hakaret etmesinler.
Bu Dünyada insanlar birbirine saygılı olmadıkça, yaptığın iş,okuduğun okul, gelir düzeyin ne olursa olsun, statü farkı gözetmeden yaşamayı öğrenemedikçe asla adam olamayız.
Sosyal Medyada saygı, İş hayatında saygı, ilişkilerde saygı, çocuk büyütürken saygı, sosyal hayatımızda saygı, gece gezerken saygı, garsona, hizmetliye saygı, anaya, babaya tüm büyüklere saygı hatta küçüklere de saygı ve sevgi!...
Benden de size koskocaman sevgi ve saygı....
Twitt_perisi