Keşke Gülben Ergen'ler daha çok olsa...

Şarkıcılık, oyunculuk, Tv'de sunuculuk, köy çocuklarına kendini adamış bir sosyal kadın ve üç çocuk annesi… Bu kadar üretken bir kadını takdir edip, savunmakta haklı değil miyim?

Aykut Işıklar Aykut Işıklar

‘Gülben Ergen’i eskiden yerden yere vururdun. Birçok gizli macerasını senden öğrendik. Gazete yazılarınla veya TV yorumlarında…. Son zamanlar da ne oldu da böyle değiştin? Neden savunuyorsun?‘

Buna benzer birkaç mail alınca yanıt verme ihtiyacını duydum. Daha doğrusu açıklama yapma ihtiyacı. Önce twitler attım. Dedim ki ‘Her insan gençliğinde hata yapabilir. Hele Tv, sinema veya müzik gibi her şeyin kurtlar sofrasında tezgahlandığı ortamlarda… Önemli olan hatanı kabul edip, en kısa zamanda kendini yetiştirmektir. Dün yaptığın hatayı bugün yapmamaktır. Böyle olursan kendini geliştirip düzgün insan olabilirsin.

Keşke Gülben Ergen'ler daha çok olsa... - Resim: 1Ben Gülben Ergen'de bu özelliği görüyorum. Her geçen gün kendini aşıyor. En azından çok çalışkan, devamlı üretiyor. Devamlı şansını deniyor. Yenilgilerden yıkılmıyor. Geçmişteki hataları için, bugünkü olumlu hareketlerine başımızı çeviremeyiz. Gençlik hatalarının bedelin ömür boyu ödemek zorunda değil. Dünyanın tüm ülkelerindeki şöhretli sanatçıların gençlik günleri hatalar ile doludur. Çok meraklı iseniz bugün dünya sinemasının en popüler yıldızlarının gençliğine bakın. Size bir örnek vereyim. Mülteciler konusunda beş yıldır Birleşmiş Milletler’in en aktif görevli sanatçısı olan Angelie Jolie’nin internet ortamındaki porno filmlerine, çırılçıplak fotoğraflarına ve biseksüel olduğunu itiraf eden röportajlarına bakın.’

Sonra Gülben’i uzun uzun düşündüm. Model olarak bu aleme girdiği ilk günden bugüne kadar geçirdiği günleri. Başarıları ve hatalarını gözümün önüne getirdim.

Keşke Gülben Ergen'ler daha çok olsa... - Resim: 2

Gerçekten çok zor yollardan geçti. Sabır ve irade isteyen yollar. Şayet bugün yaptıklarına bakarak ‘aferin’ diyorsam bildiklerim var. Bugünkü Gülben’i takdir etmem kimi rahatsız ediyor? Kimleri rahatsız ediyor? Bu sorunun yanıtını fazla düşünmeden buldum.

Şöyle özetleyebilirim; ne yaparsa yapsın, Gülben Ergen olamayan genç şarkıcı takımı olabilir. Başarılı her kadını kıskanan, iftira atarak kendini mutlu eden ruh hastası kadınlar olabilir. Tabii bu kadınlar aynı zamanda dedikodu üretim merkezi olarak çalışıyorlar. Ünlülere iftira atarak besleniyorlar. Ben böyle insanları işim gereği tanıyorum. Bütün gün Tv karşında oturup, elinden telefonu hiç eksik etmeyen hasta ruhları siz tanımasanız daha iyi olur. Çoğunun ar damarı çatlaktır. Her yerde her pisliği yapabilirler. Normal insanlar bu iğrenç özellikleri yüzünden onlardan çekinirler. Hatta korkarlar. Pisliğe bulaşmamak için.

Keşke Gülben Ergen'ler daha çok olsa... - Resim: 3

Peki ben şimdilerde Gülben Ergen’i neden beğeniyorum. Madde madde yazacağım, lütfen siz de elinizi vicdanınıza koyarak düşünün. Özel yaşamına hiç dokunmayacağım. Eşinden ayrılmak üzere. Karı-koca arasında geçenleri kimse bilemez veya anlayamaz. Bu yüzden yorum yapmayacağım. Medyaya konu ile bir açıklama yaptı.

İlk olarak üç çocuk annesi Gülben’i gözümün önüne getiriyorum. O üç yavruyu tanısanız, Gülben’ e sarılıp şapır şupur öpersiniz. Tabii ki babaları Mustafa Erdoğan’ın da bu konuda katkısı büyük. Boşandılar ama bunu hiç hissettirmediler. Onlarla hep arkadaş kaldılar. Cin gibi çocuklar. Her şeyi merak eden, soran, öğrenen, okuyan ama çok şirin çocuklar.

Keşke Gülben Ergen'ler daha çok olsa... - Resim: 4

Gülben'e her şey deyin ama ‘kötü anne asla diyemezsiniz. Yukarıda Allah var, çarpılırsınız. Onları sanki arkadaşı gibi büyüten muhteşem bir anne. O kadar işi arasında yavrularını hiç ihmal etmiyor. Geçen hafta onları ABD'de Miami’ye götürdü. Çünkü çocuklarının ilgisini çeken fuarlar ABD'de…

Kaç koldan bıkmadan-usanmadan yürüyor. Şarkıcılığını yani ona para kazandıran ekmek teknesini hiç ihmal etmiyor. Taa Bostancı Gösteri Merkezi’nde Huysuz Virjin ile başrolü paylaştığı günlerdeki gibi hep farklı-öncü olmaya çalışıyor. Yetenekli genç bestecilerin hep peşinde. Yeni besteler arıyor, onlara para vermekte cimrilik yapmıyor.

Geçen yıl Oğuzhan Koç ile yaptığı düeti hatırlayın. ‘Aşkla Aynı Değil’ yılın şarkısı seçilmişti. Hala büyük keyifle dinleniyor. Sahne kostümlerinde son derece titiz. Ne o klasik assolist havasında oluyor, ne de uçuk-kaçık popçu. Kendine yakışan kostümler ile sahnede oluyor. Ne Muazzez Ersoy, ne de Demet Akalın…

Yaşıtı meslektaşları gece kulüplerinde eğlenirken, Gülben resmen gazetecilik yapıyor. ‘Hürriyet’in ilavesi Kelebek için fotograflı röportajlar yapıyor. Üşenmiyor her hafta başka bir konu için başka bir kente gidiyor. Bazen Güneydoğu'da sınırdaki Mehmetçik’in yanında oluyor, bir hafta sonra TBMM'de kadın milletvekilleri ile röportaj yapıyor.

Bir başka sanatçı var mı Gülben gibi koşturan, iyi mesajlar veren? Bu işten maddi kazancı da yok. Gittiği yere göre seçtiği kıyafetler, saç ve makyajı da mükemmel. Kendisi seçiyorsa daha çok ‘helal olsun’ diyorum’.

Örneğin Güneydoğu'da sınırda Mehmetçik'in yanına siyah pantolon-nefti ipek gömlekten oluşan bir kıyafetle gitmişti. O kadar asil bir gezi kıyafeti idi ki… Hürriyet’de yazarlık yaptığı için kıskanan ve hakkında atıp tutanları tahmin ediyorsunuz sanırım.

Bu ara Tv dizilerinde yok ama Mahsun Kırmızıgül’ün filminde başrol oyuncularından biri. Çekimler sırasında Kapadokya’ya kim bilir kaç kez gidip-geldi.

Tv programları sanırım şu ara yok. Ama TRT gibi ciddi bir kurumda sabahları kadınlara yönelik canlı yayında sunucu olabilmesi çok önemli bir işaret.
Şarkıcılık, oyunculuk, Tv sunuculuğu, annelik derken sosyal kadın olmayı unutuyor mu? Yani nerede ne zaman duracağını biliyor mu? Evet biliyor. En önemli devlet davetlerinde mutlaka Gülben Ergen var.

Daha önceki eşi Mustafa Erdoğan ile eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkündeki davetlerini kaçırmazdı. Geçen aylarda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın külliye davetlerinde ayrılmak üzere olduğu TRT spikeri eşi ile birlikte katıldı.

Ama sosyal insan olarak en önemli işi ülkemize kazandırdığı ‘derslikler’. Yanılmıyorsam ülkemizin dört bir yanına 30'a yakın derslik kazandırdı Gülben. İdealist arkadaşları ile Anadolu’ya okul öncesi yuvalar kazandırıyor. Bir başka sanatçıyı böyle bir kutsal uğraşta görmüyoruz.

Şimdi size soruyorum; bu kadar farklı ve çok işi yapan yani üreten bir anneyi takdir etmekte haklı değil miyim