Kanal D’nin akıl oyunları

Su bebeği ve güzel karakterleriyle ekranın neşesi olan ‘Ver Elini Aşk’, daha önce de yazdığım gibi ‘harcanabilirler’ kategorisinde bulunan yapımlardan.

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Atalardan kalma bir söz vardır… Ayı balı bol bulunca orasına burasına sürermiş! Biraz kaba gibi dursa da günümüzün doyumsuzluğuna, eldekini heder etme alışkanlığına çok güzel denk düşmekte.

Seçenek bolluğunda sahip olunanın değeri bilinemiyor ne yazık ki. Nasılsa biri olmazsa diğeri olur mantığıyla hareket edildiğinden eldekilerin ziyan zebil edilmesinin ötesinde savurganlık ve haksızlık olguları da eskisi kadar önemsenmiyor.

Anlayacağınız maymun iştahlılığın yarattığı duyarsızlık ortamında tam anlamıyla, balı bol bulan ayı tarzı, tüketim felsefesi hüküm sürmekte. Kanalların yayın akışı doluyken mevcutları hakkıyla değerlendirmek yerine peş peşe başka işler dizme; hesapsız kitapsız ekrana sürülen yeni yapımlardan kolayca vazgeçme kafası da bu hesap.

Akıllarına estikçe yeni dizi yayınlayarak sezon kavramını hepten yok eden kanallarımız, dizileri çöpe atma konusunda, tüketimde ziyan olma bahanesiyle gramajı düşürülerek gizli zam yapılan, ekmekten bile daha çok israf yaratmakta.

Maşallah dizilerle ilgili kararlarda o denli hızlı hareket ediyorlar ki hangi yapım ekranda mevcut, günü ne, kaldırıldı mı, yeniden kondu mu soruları havada uçuşuyor. Tabii cevaplar da bu sirkülasyonda boşlukta kalmakta. Değişimlere yetiş, yetişebilirsen.

Anlayacağınız kanallar, arıların ürettiği gerçek bal yokluğunda piyasayı dolduran fabrikasyon ballar gibi, bollaşan dizilerle buldumcuk olmuş halde. Her bala parmak çalıp bir köşeye atmakta sakınca görülmüyor. Kanalların kendince geliştirdiği bu temponun galibiyse şimdilik, reyting bahanesiyle dizi harcamada eline su dökülemeyen Kanal D!

Yaptığı değişimlerle yayın akışını ‘Akıl oyunları’na çevirdi adeta. Mevcutlar için dedikodular üretilirken diziler bir geliyor, bir gidiyor. Okan’ı katil çıkartıp Kenan’ın elini boş bırakan heyecansız heyecan yaratma gayretindeki kestirme finalle dokuz bölümü zor gören, İrfan Şahin’in kurduğu 1441 Productions imzalı, ‘Tutsak’tan istediği verimi elde edemeyen… ‘İsimsizler’de gün değişimine gitmekle birlikte reyting yükselmesi elde edemeyerek hayal kırıklığı yaşayan Kanal D’nin akışında sular durulmuyor, yapımlar huzur bulamıyor kısacası.

Perşembe kuşağında izleyicisiyle buluşurken ‘Vatanım Sensin’in yeni dönemini başlatmasıyla ortada kalan ‘Ver Elini Aşk’ ile gel-git oyununa dönen ‘Çocuklar Duymasın’ın yerine konup tersyüz edilen ‘Hayati ve Diğerleri’ de durulmayan suların girdabına kapılanlardan…

VER ELİNİ AŞK’IN BAŞINI YEMESENİZ…

Su bebeği ve güzel karakterleriyle ekranın neşesi olan ‘Ver Elini Aşk’, daha önce de yazdığım gibi ‘harcanabilirler’ kategorisinde bulunan yapımlardan. Ali İl ile Sevda Erginci’yi buluşturan dizinin komedisine sözümüz yok kesinlikle. Lakin dizi yoğunluğunda düşük gelen reytingler nedeniyle ‘Ver elini final’ demenin ağırlığını hep üstünde hissettiği de bir gerçek. Nasıl ki, gününden sürülmesi de bu ağırlığı perçinledi.

Yenisi gelince eskisinin hükmü yoktur mantığıyla boğuşmak durumunda kalıp izleyicisinden ayrı düşürülen ‘Ver Elini Aşk’ın istikrarsız yayıncılığı dizi harcama rutinini bir kez daha hissettirdi bize. Diziyi ekranda göremeyenler yayından kaldırıldığını sandı ve haliyle yapımdan uzaklaştı. Sonra bir baktık ‘Tutsak’tan boşalan Salı’ya geçirilmiş. ‘Keşke kendi gününde ikinci kuşakta yer alsaymış’ dedik. Çünkü değişimin dizilere iyi gelmediği malumumuzdu. Nitekim 10’uncu bölümüyle Total’de 21’inci sırada yer bulabildi ancak. Yani bu resmen diziyi harcama adına verilmiş yanlış bir karardı! Hoş daha önce de 11’inci bölümüyle final yapacağı haberi yayılmamış mıydı dizi gündemine?

Yayılmasına yayılmıştı da… 15 yıllık öfkesiyle çıkagelen Kara Hayri’yi Ayperi ve Kaan’ın arasına sokarak macerasına yeni bir pencere açmış gibi görünmesi, Derya Şensoy’un transfer haberi devamı konusunda ümitlendiriciydi takipçileri adına. Dahası, 3’ün altındaki reytingle Salı’da yol alması beklenemese de, yeni bölüm anonslarında dizinin yine aynı gün ve kuşakta takdim edilmekteydi. Lakin bir de baktık ki, ‘Baba, çınar gibidir’ diyerek ekrandaki analık hallerine babalığıyla rakip geleceğini müjdeleyen Fikret Kuşkan’lı ‘Kızlarım İçin’in Salı akışındaki duyurusu dönmekte. ‘Ver Elini Aşk’ da yayın akışında gözükmemekte. Buyur buradan yak…

Salı’nın dizileri yerli yerine oturmuşken, izleyici kendi kafasına uygun yapımı bulmuşken yarışa geriden başlayarak elini zayıflatan ‘Kızlarım İçin’ bu hengâmede nasıl bir performans sergiler göreceğiz ama işinin kolay olmadığı muhakkak.

Diyeceğim o ki; Onca ağlak dizi arasında insanı rahatlatan üslubu ve ailecek izlenebilecek kaliteli komedisiyle ayakta kalmaya çalışan ‘Ver Elini Aşk’ın başını yemeseniz… Hiç değilse Perşembe’nin ikinci kuşağından verseniz… Zamansız finallerle kırdığınız izleyiciyi daha çok küstürmeseniz… Hem belli mi olur, bir bakmışsınız gelenin reytingi gideni aratmış! Bunun ötesinde ‘Kızlarım İçin’ olmadı yerine ‘Ver Elini Aşk’ı yine koyalım da denebilir. Kısmet.

‘HAYATİ VE DİĞERLERİ’ GÜME Mİ GİTTİ?

Alişan ve Çağla Şıkel’i yeniden bir araya getirip uzun zaman ekmeği yenen ‘Akasya Durağı’ misali, taksi duraklı mahalle muhabbeti yaratmaya soyunan ‘Dostlar Mahallesi’ni yakında devreye sokacak olan Kanal D’nin akıl oyunlarından biri de ‘Hayati ve Diğerleri’nin ekran macerasında gösteriyor kendini. Dizi bir var, bir yok. Şaka gibi.

Final yapacağı öne sürülen ‘Çocuklar Duymasın’ı yayın akışından çıkartarak bu söylemi destekleyen Kanal D, onun yerine Pazar dizisi olarak ‘Hayati ve Diğerleri’ni getirmişti malumunuz. Gel gör ki, Meltem ile Haluk’un boşanma kararı almasıyla ivme kazanıp reyting oranını 4’ün üzerine çıkartan ‘Çocuklar Duymasın’ın yayın akışında neden yer almadığı konusunda açıklama yapma gereği hissetmeyen kanalın attığı zar tutmadı. Yeni dizinin reyting açısından şansı yaver gitmedi. 3 civarındaki oranlarla Total’de 14’üncü, AB’de 10’uncu oldu. Ancak bu sonuçlar onu ‘başarısız’ ilan edip ipini çekme sebebi görülmemeliydi. Zira hangi gün ne yayınlayacağı belirsiz hale gelmeye başlayan Kanal D’nin yeni dizisinde kendini sevdirme potansiyeli vardı ve bir çırpıda güme gitmeyi hak etmiyordu.

Bunun yanı sıra başrollerini Celil Nalçakan, Günay Karacaoğlu ve Levent Ülgen’in paylaştığı dizinin beklenen ilgiyi yakalayamamasında en önemli etkenin, komedi dizisi olarak ekrana çıkartılmakta geç bırakılması olduğu gerçeğini de görmek lazımdı. Aslında bu dizi, yaz bitiminde hemen izleyiciyle buluşturulsaydı hem tıpkı ‘Çocuklar Duymasın’ gibi rakip yokluğunun avantajından faydalanırdı, hem de ‘Savaşçı’ gibi zirveyi garantilemiş bir rakibin olduğu gün kendini ispatlama zorluğundan kurtulurdu. Yapılmadı. Hata edildi.

Tabii bir de yalap şalap izleyiciyle buluşturulma hali mevcuttu. Yani dizi, yeterli tanıtımı yapılmadan getirildi karşımıza. Başarılı olmasını gerektirecek kriterlerin değerlendirilmesinin gerektiği biçimde yapılmadığı da aşikâr. Dolayısıyla ‘Hayati ve Diğerleri’ için ‘‘Çocuklar Duymasın’dan daha iyi reyting alır mı, deneyelim kafasıyla ekranda yer almak durumunda kaldı’’ diyebiliriz. Nitekim bir bölümlük denemenin ardından, Pınar Altuğ’un sosyal medya paylaşımıyla biletinin kesildiği yalanlanan ve yapımcının ‘finalden habersiziz’ mesajıyla varlığı tescillenen, ‘Çocuklar Duymasın’ın hemen geri gelmesi de bu yaklaşımı doğrular yönde. Gel gör ki kanalın yeni yayın akışında Pazar listesinde ‘Çocuklar Duymasın’ yine mevcut değil. Yerine ‘Hayati ve Diğerleri’ geri getirilmiş. Resmen akıl oyunu!

Anlayacağınız ‘seç-beğen-al’ bolluğunda, deneme yanılma yoluyla ekrana getirilip meramını anlatmasına fırsat tanınmadan, akıbeti belirsiz biçimde kızağa çekilen… Ve içeriğini yaratırken yeterli özgünlüğü sağlamak yerine başka işleri hatırlatma hatasına düşerek kendi kendini bir parça çelmeleyen ‘Hayati ve Diğerleri’ henüz güme gitmiş değil. Yeni bölümüyle iyi sonuç alırsa ‘Çocuklar Duymasın’ı gümletmesi bile mümkün! Çıkmadık candan ümit kesilmezmiş.

SONUÇTA; 2018’in Ocak ayında yayınlanması beklenen ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’ dizisi hakkında sürekli kriz haberleri yayılan… ‘Meryem’den, ‘Siyah Beyaz Aşk’a ve dahi Beyazıt Öztürk’ün, ‘Sevgi arsızıyım. Sevgi görmek istedim’ diyerek işi şakaya vurup emeklilik haberlerini yapanları yalanladığı, ‘Beyaz Show’una… Hemen her yapımı için final dedikodusu türetilen Kanal D’nin yayın akışı kaynar kazan gibi! Birileri, magazin medyasının da katkısıyla, ha bire bu kazanın altını körükleyip fokurdamasına yol açıyor. Lakin kanalın plansız programsız dizi yayıncılığı da bu fokurdatmalara zemin hazırlıyor.

Bu gerçek doğrultusunda, ‘Vatanım Sensin’ başta olmak üzere güzel yapımlara sahip olan Kanal D’nin başarılı olmak için ‘Bir hafta o, bir hafta bu’ şeklindeki dönüşümlü dizi modundan çıkıp yayın istikrarına önem vermesi şart. Dahası pat diye ekrana çıkarttığı işleri küt diye noktalamadan önce biraz fırsat tanıması da önemli. Yani gel gitlerle izleyiciyi akıl oyunlarına sürüklemek yerine, sezonun başında akıllıca proje seçimi yapıp keyfi davranma ciddiyetsizliğini sergilememeli… Diyoruz. Bol bulunan balın oralara buralara sürülüp ziyan edilmemesi temennisiyle!

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal