İletişim mezunundan Murat Bardakçı'ya yanıt

Ünlü tarihçi Murat Bardakçı’nın ‘İletişim Fakültelerinde ne iletişilir’ başlıklı yazısı medya ortamını karıştırdı.

Aykut Işıklar Aykut Işıklar

Özellikle genç gazetecileri çok üzdü. Bardakçı’ya sosyal medyadan yanıtlar gelmeye başladı, devam da ediyor. Biri de facebook hesabımda bana ulaştı.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Menekşe Ataselim’in yanıtını çok beğendim. Sizinle paylaşmamın nedeni çok açık. İyi tanıdığım pek çok değerli hocanın ve fakültesini seven genç iletişimci arkadaşımın yanında durmak istedim.

Bardakçı’yı okurken hepsi gözümün önüne geldi. Ben iletişim okumadım. Yani alaylıyım. Ama İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin medyaya katkılarını çok iyi biliyorum. Her zaman önemsedim ve yakından izledim. 1995 ve 1996 yıllarında ‘Magazin ‘En Başarılı İletişimcileri Ödüllerini alırken çok büyük onur duydum. Ödülüm çok ama iletişimci öğrencilerin ödüllerini kalbimde başka yere koymuştum. İki ödülü de her zaman göreceğim bir köşede saklarım.. Menekşe Ataselim ‘in haksızlığa isyan eden ama duygu yüklü mektubu şöyle;

Çok ağır!..
‘Okulumu öğrenciyken çok eleştirdim. Hâlâ üniversiteden arkadaşlarla bir araya gelince "Ne çok eksik vardı, şu şöyleydi, bu böyleydi" diye söyleniriz. Yine de dönüp baktığımızda, o eleştirdiğimiz ortamın, işinde başarılı iletişimciler yetiştirebildiğini kanıtlayan onlarca örnek var. Çünkü üniversiteden beklenen biraz da insana kendini yetiştirme fırsatı tanıyan yer olmasıdır. Sen ne kadar gelişmek istersen o kadar zorlarsın imkanlardan faydalanmak için.
Bizim dönemimizden de alanında başarılı yönetmenler, gazeteciler, TV programcıları, sunucular, spikerler, halkla ilişkiler uzmanları ve hatta oyuncular çıktı!

Devlet üniversitesinin kısıtlı imkanlarına rağmen hocalarımız bir şeyler öğrenmek isteyenlere her zaman yardımcı oldu, elinden gelenin fazlasını yaptı.
Montaj dersinde daha üst düzey üniteleri görelim diye hocanın bizi kendi stüdyosunda ağırlayıp ders anlattığını bilirim.

TV haberciliği, radyo programcılığı, gazetecilik, sinema.... hepsi uygulamalı olarak anlatıldı bize okulda. Mükemmel miydi, daha iyi olamaz mıydı? Yüzde 100 olabilirdi. (Yazıdaki siyasi imalara ise hiç girmiyorum! Ben İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum ve terörizmle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir hocam haksız yere ihraç edildi! İnsanlara fikirleri ve yaşam tarzları üzerinden çamur atmak çok kolay)
Bu aşağıda anlatılan tablo iletişim fakültesi özelinde aktarılırsa garipserim. Zira, her alanda muhteşem de üniversitelerimiz, bir iletişim bölümleri mi yetersiz veya yanlış?

Nobel Ödüllü Orhan Pamuk, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü mezunudur ama mesleği hiç yapmamış, edebiyata yönelmiştir. Gazeteci Murat Bardakçı da Ankara Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur ama tarih ilgisi onu bu alanda uzman olmaya yöneltmiş, gazeteciliği meslek edinmiştir.
Bardakçı, İletişim Fakültesi'nde bu eleştirdiği teorileri özümseme fırsatı bulsa bence bugün kaleme aldığı yazıyı yazmazdı !
Yapıcılıktan uzak, hırpalamaya yönelik bu yazıya sebep olan faktörü gerçekten çok merak ettim.’

Menekşe Ataselim