İbrahim Tatlıses çekildi magazin medyası aç kaldı

Bu ülkede yaklaşık 45 yıldır İbrahim Tatlıses in şarkı-türküleri dinlendi. Güzel sesi kadar da özel hayatı hatta tüm yaptıkları konuşuldu. Magazin medyasını yıllarca Tatlıses besledi dersem yalan olmaz.

Aykut Işıklar Aykut Işıklar

Gün geldi ünlü film yıldızı sevgilisi Perihan Savaş’ı kıskanıp, evinin kapısında hastanelik yapana dek dövdü.

Gün geldi hakkındaki ‘mafya babası’ dedikoduları aldı başını gitti. Bir tane olsa neyse de, aynı vurulma olayı peşpeşe gelince… ’Sevgililerini adamlarına vurdurdu’ diye konuşuldu. Asena, Derya Tuna'yı vuran kişi belli. Ama neden hala belli değil.

Gün geldi değişik zamanlarda birlikte olduğu kadınların 30'u ile aynı duvarlar arasında (MGD ve Altın Kelebek ödül törenlerinde )buluştu. Ödül aldı-verdi, selamlaştı ama bir kez olsun sır vermedi. Zaten bu en büyük özelliği idi. Ağzından bir kadının ismi çıkmadı. Hatta hep inkar etti. Siz İbrahim Tatlıses’in ‘Şu kadın bir zamanlar benim sevgilimdi’ dediğini duydunuz mu?

Örneğin Hülya Avşar her zaman ‘Biz onunla çok iyi arkadaştık’ dedi. Tatlıses de başını sallayıp ‘he he’ dedi. Oysa bu aşkı ben 1983 yılının Temmuz ayında yaşamıştım. Sabah Gazetesi için yazı dizisi yapmaya Ayvalık ‘a gittiğim zaman, Hülya’nın karşı apartmanında bana el sallayan Tatlıses ile karşılaşmıştım. Tabii o akşam mangal partileri, hep birlikte eller havaya partisi…

Salih Güney her yerde ‘Hülya’yı ben yarattım’ der. Oysa Hülya'yı yaratan tek kişi vardır. O da İbrahim Tatlıses’tir. Her biri olay olan filmlerden sonra assolist olan Hülya Avşar bunu inkar etmez. Ama bağıra bağıra da anlatmaz.

Şurası bir gerçek, Tatlıses'in o sırada hayatında Derya Tuna dahil üç kadın daha vardı. Hülya Avşar’ın da her halde bir iki sevgisi vardı. Kaya Çilingiroğlu o sıralar ortaya çıkmamıştı. Dengeyi bozmamak için bazı şeyler gizli kalmalı. Zamanı gelince de ‘Biz sadece arkadaştık’ demeli.

Özetle gazinoların son yıllarında assolist olabilenlerin büyük çoğunluğu onun öğrencisidir. Zaten Tatlıses ekolünden geçmemişler assolist olamazdı. Sibel Can ve Seren Serengil’e katkısını kimse inkar edemez. Sadece Seda Sayan ve Muazzez Ersoy ile arası hep mesafeli kaldı. Belli çizgiyi aşmadılar. Tatlıses‘in en büyük hayali ise gerçekleşmedi. Çocukluğundan beri çok beğendiği Emel Sayın’ın sadece hep hayranı kaldı. Tatlıses birisini isterse aynen Türkan Şoray kanunları gibi emir sayılırdı. Gazino patronuna ‘şu kişi benim kadromda assolist olacak’ diye şart koşardı.

Gün geldi aynı saatlerde dört sevgilisi oldu. Hangisini daha çok sevdiğine karar veremedi. Ondan ona koştu ama yumurtaları hiç tokuşturup kırmadı. Hep süprizler yaptı. Biz onu şarkıcı bilmem ne ile büyük aşk yaşıyor bilirken, o sosyetenin en güzel kadını ile aşk yaşıyordu. Tabii ki kimse tek sevgili olamadı. Ne yaptığını sadece ‘Hayat arkadaşım-kadınım’ diye tarif ettiği Derya Tuna biliyordu. Bir tek Derya Tuna'ya yalan söylemedi veya söyleyemedi. Onun yeri hep en tepelerde oldu. Oğlu İdo dünyaya gelmeden önce de Derya Tuna hep ‘hanımağa’ idi.

Vurulduktan sonra uzun süre sevgilisi olan bir genç kızla nikah yapması, sonra da baba olması size şaşırtıcı gelmiyor mu? Madem evlenecektin neden kalaşnikov mermilerini bekledin?

Baba olunca da ayrıldı. Şimdi de o vurulduğu gece yanında olan menejeri ile evlenmeye hazırlandığını okuyoruz. Tatlıses'i iyi tanıyanlar için bu evlilik de sürpriz olmuyor. Bir konuyu atlamamak gerekir. Tatlıses gözünün içine baka baka ‘Seni artık sevmiyorum. Ayrılmak istiyorum. İstersen öldür’ diyen tek bir kadın var. O da Asena’dır. Benim bildiğim Tatlıses’ in en çok sevdiği kadın Asena’dır. Bu aşk bitmesin diye çok emek verdi Tatlıses…

Size olup bitenleri ve kişileri özetleyerek yazdım. Böyle bir hayatı olan yani magazin medyasına her Allahın günü başka bir manşet haber yaratan İbrahim Tatlıses’in yeri doldurulur mu?

Diğer özelliklerine de kısaca değineyim. Magazine meraklı genç magazin gazetecileri ve TV'ciler öğrensin.

Tatlıses bu dünyada her zaman en çok para kazanan sanatçı oldu. Paranın para olduğu zamanlarda düğünlerden 300 bin dolar aldığı çok oldu. Gazinolardan en büyük yevmiyeyi hep o aldı. TV programlarını kendi ekibi hazırlardı. Bant teslimi 100 bin dolar idi. Yani ayda 400 bin dolar. Sinemadan kazandığı paralar da her zaman rekor seviyede oldu.

Ancak Tatlıses kazandığı parayı zevki için harcamazdı. Tek lüksü iki kadeh rakı oldu. Boğazda yalılar filan aldı ama onları hep başkası için. Hep yatırım yapıp iş üretmek istedi. Yani istihdam yaratmak. 40 yılda binlerce kişiye ekmek kapısı açtı. Örneğin müzik yapımcısı oldu. Onlarca müzisyen yanında çalıştı. Aynı işi TV yapımcısı olarak da yaptı. Radyo kurdu, İmparator adında dergi çıkardı. Turizme merak sardı. Önce Bodrum'da sonra Kuşadası’nda iki beş yıldızlı otel yaptırdı. Oralarda da yüzlerce kişi çalışarak evine ekmek götürdü. Turizm şirketi kurdu, İstanbul-Urfa arasında yolcu taşıdı. Boğazına düşkündür. Et ve acılı soslar özel merakıdır. Çiğ köfteyi Türkiye’ye sevdirdi. Yaklaşık 100 adet çiğ köfte lokantası oldu. Daha sonra lahmacuna el attı. Kebapçı salonları ise Seyrantepe şubesini aşamadı. İlk aylarında hepsi çok başarılı idi ama… Bir hatasını düzeltemedi. ‘Her şeyi en iyi ben bilirim’ dediği için yanında kaliteli eleman durmadı. Gelenler de işi günlük düşünüp hep zarar verdi.

Durun daha bitmedi. Bir ara jet uçağı kiraladı.. Herkes artık her yere özel jeti ile gidecek sandı. Oysa jeti kiralayıp para kazanmayı düşünmüştü. Tabii kendi işlerinde de kullanacaktı. Bu iş de yürümedi. İtalyan gömlekleri imalat ve pazarlama işi de fiyasko oldu.

Bütün bunlar olurken pek çok kişi yanında çalıştı. Herkesin hakkını verdi. Kimse ‘Benim Tatlıses'te param kaldı’ diyemez. Tatlıses sahnelerden ve Tv'den kazandığı parayı çalışanlara kuruşuna dek dağıttı. Yani kimsenin bedduasını almadı.

‘Peki kaç kişi arkasından güzel konuştu ve hayır duasını esirgemedi? diye sorarsanız işte onu Allah bilir. O koca tüfekten çıkan mermiler beynini sıyırıp geçiyorsa ‘yüce allahın’ bir rolü yok mudur?

Sadece magazin dünyasında değil başka konularda da gazetecilerin iyi malzemesi oldu. Ekonomi muhabirlerine de çeşitli konularda malzeme verdi. Şimdi ise parasal durumu ve ticari hayatı hakkında ortada pek çok dedikodu dolaşıyor. Kimine göre battı, kimine göre hala dimdik ayakta. Gerçeği sadece kendisi biliyor.

Benim bildiğim ise hala pek çok eve Tatlıses bakıyor.