Senelerdir ekranda magazin programlarını izlerim..
Düşünürdüm; aslında şu ekranda olmak ne kadar da kolaymış....
Ben uzun süreler ekranda olmama rağmen kalmayı beceremeyenlerdenim de o ayrı.
Yıllardır aynı kişiler, aynı polemikler, aynı tartışmalar, aldatan erkekler, aldatan kadınlar...
Değişmeyen konulardan biri de evli adamlarla beraber olan kadın imajından kurtulamayan Gülben Ergen, kocamı elimden aldı diyen Yeşim Salkım ve niceleri...
Senelerdir çözemediler gitti.. Çözmezler neden mi?
Çünkü çözülürse başka konuşulacakları magazinsel konuları yok..
Ses var, şarkı yok, şarkı var ses yok... O yüzden reklam kokan hareketleri idareli kullanmak gerek... Gün gelir lazım olur..
Biri inkar etmez, 'almadım kocanı elinden', diğeri ispat edemez, 'aldın kocamı elimden...' Biz de izler dururuz aldı mı, almadı mı.. Eee adam nerede? YOK! konuşmuyor bile!
Adam memnun hayatından. Paylaşılamayan erkek modeli! Tam da bu noktada kişiler kendi çerçevelerinden baktıklarından dolayı olaya onlara göre ortada yanlış da yok.. Ama aslında var, olmaz mı!
Ve ben evli erkeklerle olan kadınlar hakkındaki düşüncelerimi kitabımda aynen de şöyle anlattım...
Ma’at 14. Bölüm
EVLİ ERKEKLERLE BİRLİKTE OLMAK
Evli bir erkek hayatınıza girmeye çalışıyorsa, bilin ki bunu sadece seks için yapıyordur. Yani sizin onun hayatındaki “ikinci kadın” olmanızı istiyordur.
Tamam, sorun yok evli erkek suçlu. Neden sizi yoldan çıkarmaya uğraşıyor? Neden ihtiyacınız olduğu noktadan sizi etkilemeye çalışıyor?
Bir yanlış varsa onu da yapan erkek. Ama yanlışa ortak olup olmamak bize kalmış değil mi? Kadın “hayır” dedikten sonra erkek bir şey yapamaz değil mi?
Ama yine her şeyi kadından bekliyorsunuz. Adam şansını dener, kadın da canı isterse beraber olur, istemezse olmaz.
Peki, adam, senin beynine kan gitmediği zamanlar olabiliyor da, kadının istemeden kalbine giden damarları harekete geçerse ne yapsın? Sen organını kontrol edemeyince sorun olmuyor da, kadın duygularını kontrol edemezse niye sorun oluyor?
Duyguya mastürbasyon yapılır mı?
Her şeyi de biz kadınlar kontrol edemeyiz ki.
Erkekler kadınların ne istediğini çok iyi bilir merak etmeyin. Bilmediklerini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İşine gelmiyordur bazı zamanlar.
Yoksa bazı kadınları biraz ilgi, sevgi dolu sözler, bazılarını da para tamamen ikna edebilir. Kadınına göre değişir. Bazı kadınlar en baştan adamın evli olduğunu duyduğu an uzaklaşır. Başına gelecekleri az çok tahmin eder. Aslında yapılması gereken bu ama yapabilene.
Siz kadınlar, bir suçunuz yok. Siz istediğinizle beraber olabilirsiniz. Tabii sizin de bir beraberliğiniz olmadığını düşünüyorum. Yoksa yazdıklarım sizin için de geçerli.
Erkeklerin bazıları size karısını sevdiğini falan söyler. Yani kibarca “bana bağlanma, ben yatar giderim” mesajıdır o.
Ya da karısının ona yaptıklarından bahseder. Boşanamadığı için tek çare aldatmaktır. Ya da o boşansın diye bekler. Neden? Çünkü paralarını kaptırmak istemez. Onunla bu şekilde olmayı kabul eden kadını bulduğu sürece erkek zaten kolay kolay düzenini bozmaz.
Kendine göre dürüsttür erkek, baştan söyler. Karar vermek sana kalır.
SONRA ADAMI İSTERSEN YAT
Gerçekten duygusal yaklaşan ya da karısının ilgisizliğiyle karşılaşan ve arayış içinde olan adamlar da vardır. Her insanda biraz vardır garanticilik. Birini bulup âşık olursa, onu kaybetmek istemezse ve kendi eşinden boşanmaya değer bulursa ancak öyle düzenini bozar.
Zamanla erkek ve kadın arasında bir bağın oluşmaya başladığı ve başlarda tahmin edilemeyen, derken farkında bile olmadan sevmeye dönüşmüş, alışılmaya başlanmış kaçamaklar da var.
Ya da boşanacağını söyleyenler vardır ama bu boşanma zamanı hep uzar. Adam hâlâ eşinden boşanmaz, sizi de onu da idare etme kurnazlığına girişirse, buna bir “dur” deyin. Çünkü siz de hayatınızın herhangi bir döneminde aynı şeyi yaşayabilirsiniz. Sonuçta bu yasak ilişkinin içine isteyerek ya da istemeyerek girdiniz. Duygusallışı bırakın ve adamın sizi daha fazla oyalamasına izin vermeyin.
Ama hırs yapıyorsunuz değil mi? Beni bu kadar oyaladı hâlâ boşanmadı diye. Ama siz girdiniz bile bile evli erkekle ilişkiye. Sonunda bitme olasılığı çok fazlaydı ama yaşamadan anlayamadınız bunu. Yaşayanların tecrübelerine kulak vermediniz. İşte gerçekle yüz yüzesiniz artık. Bıraksanız da olmaz. Uzun süre beraber oldunuz, sevdiniz, çok şey paylaştınız, karısını kabul ederek yaşadınız. Öyle kolay kolay da gidemezsiniz. Yıllarca süren kaçamaklar var. Yok mu?
Ama adam suçlu değil ki. Sen suçlusun. Adam seni gerçekten sevse zaten hiçbir hesap kitap yapmaz ve boşanırdı.
Geldik mi yine insan ne yaparsa kendine yapar noktasına? Sen yaptın. Sadece kendini suçla sakın başkasını değil. Otur zırla adam boşanmıyor işte ne acı.
Bir an evvel hırs yapmayı bırak çünkü o da senin için zaman kaybı.
“O kadar emek verdim, beni bir kenara atamaz” deyip hırslanın, bir işe yaramaz. Olan yine size olur. Hatta gidin karısına söyleyin. Yine bir şey fark etmez. Hatta öyle karaktersiz kadınlar vardır ki, daha da sahip çıkar eşine ve kıymete biner kocası. Azdır boşanan kadın. E sizinki de aynı karaktersizlikti başlarken.
Âşık oldunuz, sevdiniz ve duygularınız sizi bu hale getirdi.
İki kadın yiyin birbirinizi. Yine erkekler aradan sıyrılsın. (BKNZ;GÜLBEN&YEŞİM)
Benim anlamadığım, erkek bir kadınla birlikte olunca yine kadına bir ad veriliyor ve ona “metres” deniyor. Peki, erkek ne oluyor? Her ev tutulan ya da evli erkekle olan kadın metres mi?
Erkeğin sadece parası için değil, onu sevdiği için beraber olan, seven kadınlar da yok mu? Var.
Yanlışı başlatan, çanak tutan erkekken neden yine kadın bir lakapla adlandırılıyor. Sen ne oluyorsun? Yalancı mı? Başka bir şey mi? Yoksa şerefsiz mi!
Aldatmak adı üstünde.
O adam uzun zamandır senle beraberken eve döndüğünde o evdeki kadının yüzüne utanmadan nasıl bakabiliyorsa gelip sana da öyle bakabiliyor.
Bir de büyük yalandır, “Eşimle yatmıyoruz.” Adamda hâlâ istek varsa o anda karısıymış, sevgilisiymiş fark etmez o adam yatar. Bir de evdekiyle yarışa giren kadınlar var, “beni daha çok seviyor yarışı”. Zavallılar.
EVLİ BİR ERKEĞİ Mİ BEĞENDİN?
Peki, beraber ol bunu bile bile. Tamam. Belki boşanma aşamasındadır ve zorluk çıkaran bir eşi vardır ya da uzayıp gitmiştir boşanma davası. O zaman farklı tabii ki. Ama boşanmaya karar vermemiş bir adamla olmak sadece seks olur ve bunu da istiyorsanız yapın. Aferin. Dava açılmamışsa emin olun her an devam edebilir o evlilik. Sanma ki o adam sana saygı duyacak.
Erkekler gerçekten âşık olup severse, sizi boşanmaya değecek kadar isterse eşlerinden vazgeçer ve boşanır. Uzatırsa anla ki senin hiçbir değerin yok boşanmasına değecek kadar.
Sizinle uzun süredir beraber olan erkek eğer mahkeme problemleri dışında boşanamıyor ve uzatıyorsa yazık sizin boşa geçen zamanınıza ve o zaman süresince “ikinci kadın” yani “metres” olarak geçirdiğiniz günlere.
Bir de sevmeye başlayıp sonunda yalnız kalacak olmanıza yazık.
Ve yazık duygularınıza yaşattıklarınıza, yazık size, baştan zaten evli olan erkeği karısıyla paylaşmayı kabul etmişliğinize. “Başka kadınların adamlarını kazandım, elinden aldım.” duygunuza yazık.
Köylerdeki kumaya karşı gelenler sen bile bile evli bir erkekle ilişki kurduğunda “kuma” olmuyorsun değil mi? Tabii ya sen “metres” oluyorsun. Sana “metres” konumunu “armağan” eden adamla oluyorsun. Bence buna bir dur demek lazım.
Neden adama iki kadınla beraber olma lütfunu veriyorsun? O sana ne veriyor, çirkin bir lakaptan başka?
BOŞAN DA GEL HEY ADAM, TABİİ ADAMSAN.
Çünkü evliyken karını aldattığın kadının da zamanından ve duygularından çalıyorsun. Baştan ayrılmayacaksan eşinden, bari diğer kadına dürüst davran. Madem eşine dürüst olamıyorsun, bari iki kadından birinin duygularını incitme.
Kadınız biz.
Buna çok sığınmaktan yana değilim ama duygusalız işte. Bir anlık ilgiye yenik düşebiliriz. Baştan yanlış başlayan ve zamanla duygusallığa dönüşen bir ilişki, uzadıkça bağlılığa ve sonunda kadın için hüzne dönüşüyor haberiniz olsun.
Hep kadınlara dedik kontrollü olun diye ama sıra sizde bu sefer erkekler. Kadının erkeği sevmesi için erkeğin evli ya da bekâr olması fark etmiyor. Duygu bu.
Kandırmayın işte kadınları.
Kanmasınlar demeyin. Azıcık duygularınızın devreye girmesine izin verin “şeyinizin” değil.
Evli erkeklerle beraber olmayın dememe rağmen son kez bir şey eklemem gerek bu da evli kadınlara mesajım olsun;
Ey kadınlar; eğer kendinize bakmıyorsanız, alan almış, satan satmış deyip salmışsanız ve hâlâ evliliğiniz devam ediyorsa kusura bakmayın; eşlerinizle beraber olan kadınlar sayesinde ediyor.
Çünkü sizin eksikliğinizi onlar kapattığı için siz hâlâ evlisiniz, haberiniz olsun. Ama buna bile bile göz yumuyorsanız sizin o kadınlara laf etmeye hakkınız yok.
İkinci kadın dedik, metres dedik ya o kadınlara. Şimdi lütfen ikinci sıradaki yerinize kendiniz geçin.
İNSAN SEVİNCE NASIL PAYLAŞIR?
Paylaşabilir mi? Evli erkek ya da kadınla olan biri nasıl kabul eder baştan paylaşmayı. Ya sevmeye başladıkça. Sizce bunun adı sevmek mi?
Her gece istemeden de olsa aynı yatağa giren karı koca- dan birini sevmek nasıl bir duygu acaba? Sadece ego mu? Elinden aldım, bana geldi mücadelesinden galip çıkmak mı? Veya tam da istediğini düşündüğün erkeğin bir başka kadınla da birlikte olması mı? Yani tam da bana göre dediğin erkeğin evli çıkması mı? Onunla olma anı senin için ne kadar önemli? Duygularına mı yenik düştün, duygular devreye girdiği an zor da olsa uzaklaşsan mı acaba?
Bazen düşünüyorum da, neden başkasının olan birini sevip, bir de onu bırakıp kendisine gelmesini bekler insan? Diyelim ki adam eşini bırakıp sana geldi ama birazdan seni de bırakıp tekrar ona gidecek. Peki, burada galip kim? Tamam galip aramıyoruz ama mağlup belli işte.
Evli kadın ya da evli erkek tercih edenler; beraber olduğunuz kişilerin tek ortak noktası şu:
O; eşini sizinle aldatan kadın ya da erkek yani her iki tarafında evdekini bırakıp gidecek kadar güçlü olamamaları ve yalancı olmaları.
Onlar sadece kolayı seçer yani sizinle aldatmayı.
ORTAKSINIZ TEBRİKLER.
GÜLMAN SUMRU SOMER
MA’AT