Alaçatı gecelerinde neler oluyor?

Eskiden herkes bangır bangır Alaçatı’da ev ararken, sanki artık; Ilıca ve Dalyan tercihleriyle, Alaçatı içinden veya çevresinden sıkıldıklarını hissediyorum.

İrem Moralı İrem Moralı

Senelerdir köşe yazılarımla sizlerleyim. Şimdi ise bir de üstüne yepyeni tv kanalımız Medyafaresi TV yayınlarında da karşınızda olacağım.

Alaçatı’yı gayet iyi bilen, doğduğundan beri Çeşme’de her yazını geçiren, epeyce hatırı sayılır bir çevreye sahip olan bendeniz Twitt Perisi, size çok gıybete girmeden (girersem çok mutlu olmayacak insanlar biliyorum ve mutsuz etmek istemem), “kimi gördüm?, neredeydi? hangi mekanlarda neler oluyor?” Gibi gibi kısa kısa bildirimler yapacağım.

Tabi bunun yanında yine her zaman olduğu gibi, köşe yazılarımda veya yayınlarımda, bana ters gelen bazı konularla alakalı da fikirlerimi de sunmaya devam edeceğim.

Mesela bu sezon ufak ufak insanların yeniden geçmişe döndüğünü hissediyorum.

Şöyle ki, artık satın alınmak istenilen evlerin, kiralanmak istenilen villaların Dalyan ağırlıklı olduğunu gözlemliyorum.

Eskiden herkes bangır bangır Alaçatı’da ev ararken, sanki artık; Ilıca ve Dalyan tercihleriyle, Alaçatı içinden veya çevresinden sıkıldıklarını hissediyorum.

Hatta geçenlerde Dalyan’da eski meşhur “Cevat’ın yerine” gittik ve öyle güzel nostalji yaptık ki.. O kadar huzurluydu ki. “Ne iyi etmişiz de buraya gelmişiz “dedik.

Yine Dalyan’nın meşhur buzlu bademcisi, el emeği takılarını senelerdir satan sarışın ablamız, ve yine Dalyan’da piyango denilince ilk akla gelen diğer ablamızı gördük. Sımsıkı sarıldık çocukluğumuza. Sohbet ettik onlarla. Aynı şekilde bizleri görmek eminim onları da çok mutlu etti..

Şu Dalyan’da eskiden kuyruklar olurdu, Türkiye’nin en önemli futbol takımlarının başkanlarını bile masa boşalsın diye kapıda beklerken görmüşlüğümüz vardır.

Oysa şimdi 2,3 tane ayakta kalmak için var gücüyle direnen Restaurant ile Dalyan sakin, Dalyan sessiz..

Dilerim yeniden eskiye döner ve değeri bilinir o güzel mezelerin, denizin dibinde keyifle oturup balığını yiyebilmenin güzelliği dilerim yeniden keşfedilir .

Gelelim Alaçatı’ya;

Anlatacağım, gördüğüm çok mekan, çok insan var elbette. Yavaş yavaş her çekimimde de anlatacağım, yazılarımda da bahsedeceğim.

Mesela çok eskiden tanıdığım, kardeşim gibi gördüğüm Murat Dalkılıç’ın Solemare performansına gittik geçenlerde. Happy Hour saatindeki bu muhteşem performansta, resmen Murat özelikle bana adeta zamanda yolculuk yaptırdı.

Sahnesi bitti, veda etti gitti ama izleyici bırakmadı. Alkışlar falan derken yeniden sahne aldı. Sonrasında bir başladı Kayahan şarkılarına… Ve büyük usta rahmetli Kayahan’ın aşkının hikayesini anlatarak, birer birer muhteşem şarkılarıyla farklı bir yolculuk başladı bizler için.

Sonra ne mi oldu?

Hayatımda ilk defa bir Happy Hour’ da salya sümük ağlarken buldum kendimi.

Murat, öyle güzel okudu ki şarkıları, ve öyle güzel aşkı anlattı ki büyük ustanın hikayesinden esinlenerek… Ağlamamak imkansızdı benim için. Ellerine, sesine, emeğine sağlık kızımın manevi amcası Murat Dalkılıç..

Sen daima iyi ol daima çok mutlu ve başarılı ol…

Perşembe geceleri Şerefe meyhanede sahne alan Yeşim Salkım’a da tabii ki gittik.

Yeşim’in hayatımdaki önemini, ne eski arkadaş olduğumuzu bilenler biliyor.

E Yeşim’in profesyonel müzik hayatındaki başarısı, tecrübesi de zaten bence tartışılmaz.

Yine orada da harika bir müzik ziyafeti yaşadık. Her Perşembe Şerefe’de sahne alan Yeşim’in yeri biz İzmir’liler için çok önemlidir. Yine Yeşim için de Çeşme’nin müzik hayatına, sahne hayatına ilk başladığı yer olması sebebiyle yerinin çok ayrı olduğunu biliyorum.

O gece Şerefe’de başarılı oyuncu Rıza Kocaoğlu’nu gördüm. Göztepe futbol takınımın aşkıyla yanıp tutuştuğunu gayet iyi bildiğim Rıza’yı her ne kadar tanımasam da, sanırım Göztepeli ve tabi İzmirli oluşundan dolayı, her gördüğümde kucaklayalım geliyor.

Alaçatı mekanlarında uzun zamandır görmediğim yine eski dost ,futbolda Dünya’da efsane haline gelmiş olan sevgili İlhan Mansız’la da karşılaştık. Limon’daydı İlhan. Uzun senelerdir görememiştim, hasret giderdik. Birkaç gün Çeşme’de tatilini yapıp yeniden dönen İlhan Mansız, yakında yine geleceğinin de müjdesini verdi.

Bunun yanında Alaçatı’nın her mekanında, her sokağında, beachinde bir ünlüye rastlamanız zaten çok olağan bir durumdur. Artık devamlı yazlarını burada geçirenler bu duruma gayet alışıklardır.

Bana göre Alaçatı’nın en evim gibi gelen Club’larından birisi olan BEDEVİ’ye de tabii ki gidiyoruz.

Orada da bir çok ünlüye, fenomene, bloggera denk gelmeniz söz konusudur.

Tanınan işadamı Levent Kızıl’dan tutun, oyuncu Ekin Mert Daymaz’a, Eski futbolcu Tugay Kerimoğlu’nun güzeller güzeli eski eşi Etkin’e, Spaggio Grande’nin enerjisiyle girdiği her ortamı neşeye boğan ortağı Ömer Şenay’a, bir çok futbolcuya rastlamanız mümkün.

Şimdi bu gece Bedevi’de çok merak ettiğim, daha evvel izleme imkanı bulamadığım farklı bir performans gerçekleşecek. “Tambour Live” performans her pazar akşamı Bedevide fırtına gibi esiyor. Dj eşliğinde Tambur, keman gibi farklı müzik aletlerini harmanlayarak çok enteresan müzik harmonisi gerçekleşen bu etkinliği bu gece izleme imkanı bulacağım için çok heyecanlıyım.

Şimdilik benden bu kadar…. Yazılarım da, yayınlarım da tam gaz devam edecek..

Medyafaresi.com ve Medyafaresi TV'de kalın… hoşçakalın

Twitt_perisi