60'larda İstanbul'da olmak...

Eğlence hayatı 1964'te tamamen değişti, diskotek fikri ortaya çıktı. Bu fikir de Cenevre'de Kulüp 58'e giden tekstil mühendisi Tevfik Dilen'in aklına gelir.

Fuat Akyol Fuat Akyol

27 Mayıs 1960 sabahı T.S.K içerisinde bir grup subayın yönetime el koymasıyla birlikte emir komuta zinciri içerisinde yapılmayan bu darbe yurdumuzda gerçekleşen ilk darbe özelliği taşımaktaydı.

Yassıada duruşmaları sonucu Türkiye ilk kez bir başbakanını altmışlarda asmıştır.

Konumuz bu değil zaten, altmışlarda yaşam, altmış bir anayasasının getirdiği özgürlük ortamında insanların dinlediği müzikten giyindiği kıyafete kadar değişim getirmiş ve yabancı müzikler de ülkemize girmeye başlamıştı.

Yabancı müziklere Türkçe söz yazma dönemi yani arajman dönemi başladı. Kulüp12, Reşat, Kervansaray ve çatı gibi canlı orkestraların sahne aldığım ilk gece kulüpleridir.

Eğlence hayatı 1964'te tamamen değişti, diskotek fikri ortaya çıktı. Bu fikir de Cenevre'de kulüp 58'e giden tekstil mühendisi Tevfik Dilen'in aklına gelir. Hayat dergisi ise bu durumu şu manşet ile duyurur; Avrupa şimdi de eğlence dalındaki yepyeni buluşuyla karşımıza çıktı. Bu yeni akım diskotek anlamı ise plak dolabı demektir. Buralarda artık canlı orkestralar yerine dj performansları yapılmaktaydı.

İlk dj ise Emre Serter'dir şimdi de biraz öyküsünü dinleyelim;

Ne olduğunu pek bilmediğim diskjokeylik bana enterasan geldi, bir de maddi yönü iyi olduğu için kabul ettim. Başlangıçta plaklarımızın bir kısmını tefo'nun arşivinden, sonra ise yurtdışından temin etmeye başladık, o dönemlerin popüler müziği ise Fransızca, İtalyanca ve İngilizceydi. Ayrıca hully gully diye grup halinde yapılan bir dans vardı ki çok popüler olmuştu.

Diskoteğe kravatsız girilmiyor ve mekanımız dolup taşıyordu. Yine Hayat dergisi o günleri şöyle özetliyordu; Başınızdaki eşarbın bağlanmasında tutun da bu sezon giyeceğimiz çorabın rengine kadar yaşamımızı etkileyen Avrupa, şimdi de eğlence dalındaki buluşmayla karşımıza çıktılar.

Tabii ki bir yer açılır, iş yapmaya başlar ise taklitleri çıkmaz mı? Bir sürü diskotek açıldı.1966'ya gelindiğinde Tevfik Dilen mekanını, Emre Serter ise dj kabininin kapısını kapattı, ama diskotek Türkiye’nin eğlence tarihine yeni bir tür olarak adım atmış oldu.

Peki İstanbul’un 1965 sayımındaki nüfusunu öğrenmek ister misiniz; 2,293,823 kişi.. Bence mükemmel ve idealmiş.. değil mi?

Ayrıca 60'lı yılların en iyi Türkçe şarkıları

Adamo - Heryerde Kar Var 1965,

Adnan Şenses - Güzel Gözlerine 1968,

Ajda Pekkan - Abidik Gubidik Twist 1964,

Alpay - Boş Kadeh 1969,

Arif Sağ - Fidayda 1967,

Aşık Mahsuni Şerif - Yine Bahar Geldi 1966,

Barış Manço - Kağızman 1969,

Berkant - Cici Pabuçum 1966,

Cahit Oben - Makaram Sarı Bağlar 1965,

Cem Karaca -Karacaoğlan 1967,

Dario Moreno - Deniz ve Mehtap 1964,

Erkin Koray - Kızları da Alın Askere 1967,

Neşe Karaböcek - Tin Tin Tinimini Hanım 1966,

Ömür Göksel - Sevgilim 1969,

Özdemir Erdoğan - Duyduk Duymadık Demeyin 1969,

Semiramis Pekkan - Ne Geçti Eline 1969,

Tanju Okan - Küçük Fatoşum 1966,

Timur Selçuk - Sen Nerdesin 1967,

Erol Büyükburç - Bir Başka Sevgiliyi Sevememem, 1968,

Fecri Ebcioğlu - Dünya Dönüyor 1967,

Gökçen Kaynatan - Fırtına 1966,

Gönül Yazar - Çapkın Kız 1968,

Haramiler - Çamlıca Yolunda 1967...

Sadece örneklemek için sanatçıların birer şarkısına yer verdim ama liste benim çok hoşuma gitti, çok doyurucu ve eğlenceli olduğunu düşünüyorum.

Daha ismini sayamadığım bütün sanatçılardan af dilerim.

Ben sadece 60'ların günümüzde daha eğlenceli ve daha doğal olduğunu düşünüyorum, ondan zaten gönlüm sürekli 60'lar ve 70'lerde.. Gelemedim hala, bu zamana ait olmadığımı düşünüyorum.

Bugün biraz biraz İstanbul dedim ama aslında eğlence kültürünün doğuşundan diskolardan bahsettik, diskoların eğlence hayatını nasıl değiştirdiğini gördük, sonra klasik taklitlerini gördük ama ben aslı gibi olduklarını sanmıyorum... b

Bu hafta benden bukadar, haftaya görüşürüz…