Abone Ol

Yeniçağ yazarı: Korumalara yasak ilk adımdı, sırada Erdoğan var

Yeniçağ gazetesi yazarı Burhan Ayeri, Donald Trump'ın 'Kara Liste'ye aldığı son ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, "Erdoğan'ın korumalarına yapılan muamele uyarı sinyali idi. Şimdi sırada Cumhurbaşkanı var" dedi.

Yeniçağ yazarı: Korumalara yasak ilk adımdı, sırada Erdoğan var

Yeniçağ gazetesi yazarı Burhan Ayeri, Türkiye'nin İdlib operasyonu hakkında da, "Uyanık Rusya, kayıp vermemek için 20 bin Taliban çıkışlı militanla bizi baş başa bıraktı. Sözde dış güvenliği alacakmış" diye yazdı.

Burhan Ayeri'nin Yeniçağ'daki ( 10 Ekim 2017) yazısı şöyle:

Her işimiz gibi, dış politikamız da ifratla tefrit arasında. Önce omuzlara alır, sonra fırlatır atarız. ABD'nin katkılarıyla açılan ODTÜ'de ters çevrilen ilk araç, bu ülkenin büyükelçisine aitti. Türkiye'nin en ünlü solcuları buradan yetişmiştir. Arada "İvan İdi Damoy" diye bağıranlar da buradan çıktı. Ancak sayıca az kaldılar. Bulup çıkardıkları bu cümlenin bir annenin yumuşak seslenişi olduğunu -İvan eve gel- neden sonra fark edebildiler. Dönem dönem "Yankee Go Home" sesleri duyarız. Bu gel-gitlerin yeniden "defol" ayağındayız. Adamların müttefik filan olmadığı iyice ortaya çıktı. Bizim düşmanımıza dost muamelesi sergiliyorlar. Yıllar yılı uyguladıkları "tavşana kaç, tazıya tut" taraflarını bile devre dışı bıraktılar.


Trump yönetimi, Kara Liste'ye aldığı 7 ülkenin yanına sonunda bizi de ekledi. Vize başvurularımızı dahi kabul etmiyorlar. Erdoğan'ın korumalarına yapılan muamele uyarı sinyali idi. Şimdi sırada Cumhurbaşkanı var.

Paradaki güç

Bir yandan YPG/PYD ile uğraşıyoruz. Diğer taraftan dost olmayan Bağdat'la. Barzani aşiretinin niyeti malum. İdlib'e girdik. Uyanık Rusya, kayıp vermemek için 20 bin Taliban çıkışlı militanla bizi baş başa bıraktı. Sözde dış güvenliği alacakmış.

Bütün bu gelişmelerin ekonomiye yansımaları iyice belirginleşti. İşsizlik önlenemiyor. Enflasyon, Ak Parti iktidarının rekoru. Yeni hafta itibariyle paramızdaki çöküş sürüyor. Dolar ve Avro aldı başını. Sıkışık dönemlerimizin en büyük destekçisi Katar kendi derdine düşürüldü. Bütün bu olumsuzluklara ilave 3.5 milyon mülteciyi her gün besliyoruz. İdlib sonrası, en az 700 bin boğaza daha bakmak zorunda kalabiliriz. Bu devasa açığı yüzde 40'lık oto vergisi kesmez.

Elimizde kalan tek şey "moral motivasyon". Bu işi üstlenen havuz medyası olmasa koro halinde şarkı söyleyeceğiz; "Oynatmaya az kaldı. Doktorum Nerde?" Bir adım sonrası Tevfik Fikret'in Balıkçılar şiirini okumak; "Bugün yine açız evlatlarım diyordu peder..."

Bazılarına seslenmek istiyorum; durum onların göstermek istediği gibi değil. Bir politikacının attığı mesajdakine hiç benzemiyor; "memleket emin ellerde". Bunlar kimi uyuttuklarını sanıyorlar?