Abone Ol

Uğur Dündar: Şirin Payzın, o cesareti ve onurlu duruşu gösteremedi

Sözcü yazarı Uğur Dündar, önceki gece CNN Türk'te Şirin Payzın'ın sunduğu "Ne Oluyor" adlı programa katılan Tuncay Özkan'ın konuşmasının "Reklam arası" denilerek kesilmesine ve ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamasının yanına alınmasına tepki gösterdi.

Şirin Payzın, o cesareti ve onurlu duruşu gösteremedi

Durumu seyirciye ve konuğa karşı bir saygısızlık olarak niteleyen Dündar, Payzın'ın yaşananı sineye çektiğini belirterek, "Ben olsam istifa ederdim" dedi.

Dündar, "Ama Payzın bu cesareti ve onurlu duruşu gösteremedi. Hiçbir şey olmamış gibi 'Ne oluyor' diye sormaya devam etti!.. Daha ne olsun Şirin?.." diye yazdı.

Uğur Dündar'ın, "Ne oluyor?.." başlığıyla (31 Mayıs 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

Önceki gece… CHP'nin Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, CNN Türk'te, Şirin Payzın'ın konuğu… “Ne Oluyor” programında Payzın soruyor, Özkan da çok başarılı bir performans sergileyerek cevaplıyor. Derken reklam arası veriliyor. Buraya kadar her şey olağan seyrinde gidiyor.

* * *

Ama o da ne? Reklamların bitmesini beklerken araya, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul'un fethinin 565'inci yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşma giriyor. Erdoğan, tam 37 dakika boyunca halka hitap ediyor. Böylece CNN televizyonu, CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın açıklamalarını duymak için ekran başına geçen ve dakikalarca bekleyen seyirciye, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı'nı izlettiriyor!. Böylece Türk televizyonculuk tarihinde bir ilke imza atılıyor!..

* * *

Neden sonra stüdyoya dönüldüğünde Tuncay Özkan hiçbir şey olmamışçasına yayına devam etmek isteyen Şirin Payzın'a müdahale edip, gelecekte gazetecilik okullarında okutulacak şu mesleki dersi veriyor: “Benim seyircimin arasına Recep Tayyip Erdoğan reklamı aldınız!.. 20 yıl kadar televizyonculuk yaptım, böyle bir duruma ilk kez tanık oluyorum. Sadece size olan saygım nedeniyle burada oturdum.” Payzın konuyu geçiştirmeye çabalarken şunları ilave ediyor:

“Televizyon kurumları, özellikle siyasiler arasında bu tür rekabetlere çok dikkat ederler. Yapılan çok yanlıştır. CHP Genel Başkan Yardımcısı konuşurken araya Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı”nı reklam olarak koymak yanlıştır. Amerika”dan döndükten sonra doğruca stüdyoya geldiniz. Ben de size duyduğum saygı nedeniyle kalkıp gitmedim, yoksa burayı çoktan terk etmiştim…”

* * *

Deneyimli yayıncı Şirin Payzın'ın seyirciye ve konuğuna yapılan bu saygısızlık nedeniyle çok üzüldüğünden hiç kuşkum yok. Ama bu büyük ayıbı sineye çekmek yerine şunu yapabilirdi: “Haklısınız Sayın Özkan… Doğan Grubu'nun yayın organları Demirören ailesine geçtikten sonra, hiç de alışık olmadığımız olaylar yaşamaya başladık. Birçok değerli ve başarılı arkadaşımız gerekçe gösterilmeden kapının önüne konuldu. Onların çoğu belki de bu sektörde bir daha iş bulamayacak ve başka işler yapmak zorunda kalacaklar. Ayrıca habercilik ilkeleri ve gazetecilik geleneğiyle bağdaşmayacak yayınlar yapılır oldu. Ben de bunlardan rahatsızlık duyuyordum. Bu akşamki saygısızlık, bardağı taşıran son damla oldu. Şu dakika itibarıyla istifa ediyorum. Buyurun stüdyoyu beraber terk edelim!..”

* * *

Ben olsam böyle yapardım. Ama Payzın bu cesareti ve onurlu duruşu gösteremedi. Hiçbir şey olmamış gibi “Ne oluyor” diye sormaya devam etti!.. Daha ne olsun Şirin?..