Abone Ol

Türkiye'nin en ünlü savcısı Zekeriya Öz kimdir?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne atanan Savcı Zekeriya Öz, Türkiye'yi sarsan operasyonlara ve soruşturmalara imza attı.

Türkiye'nin en ünlü savcısı Zekeriya Öz kimdir?

İlk olarak Mutki’de görev yapan Savcı Öz "Ergenekon" soruşturmasını yürüten isim olarak biliniyordu.

Zekeriya Öz 1968 yılında dünyaya geldi. Bulgaristan’dan gelen bir ailenin oğlu olan Öz’ün 6 kardeşi olduğu iddia ediliyor.

Baba Öz ve ailesi hırdavat, küçük ev ve el eşyaları, yerine göre mevsimlik giyecekler satarak geçimini sağlıyor.

Öz, üniversite sıralarında da İstanbul’dan aldığı malları Yalova ve Bursa’da pazarlayarak para kazanıyormuş. Genç yaştan itibaren hukuk okumaya yöneldiği, arkadaşlarınca dile getiriliyor.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydolan Öz, 1991 yılında mezun oluyor. Zekeriya Öz’ün, okula arada sırada uğrayan öğrencilerden olduğu iddia ediliyor.

Üniversite yıllığında, Öz’ün öğrencilik kariyeri hakkında özetle şunlar yazıyor: "...oldukça iyi bir ikna kabiliyetine sahiptir. Yaptığı dayanılmaz ısrarlara dayanabilen ve hayır diyebilecek bedbaht pek çıkmamıştır. Yenilgiyi asla kabul etmediği için de biz arkadaşlar arasında daima yavuz deriz. O da fıtratına uygun bu ismi severek kullanmaktadır. İleriki hayatında giriştiği her türlü işte gerçekten başarılı olacağına inanıyorum. Hele bir de avukat olmaya görsün. Vay o zaman hákimlerin haline..."

Öz’ün savcılık kariyeri, 1997 dolaylarında başlıyor. Bursa’da avukatlık yapan Öz, 1997’de Bursa Barosu’ndan kaydını sildirip hakim ve savcılık sınavlarını kazanıyor. İlk görev yeri Mutki. Ancak Bitlis’in en eski avukatları bile onu hatırlamıyor.

Ardından Balıkesir Bigadiç. Burada tam bir vazife adamı haline geliyor. Hatta ilk günlerde Orhan Kemal’in ’Murtaza’ romanındaki karakterin tıpkısının Bigadiç’te kol gezmeye başladığını söyleyenler bile çıkıyor.

Dönemin Vergi Dairesi Müdürü’nü çağırıp, bohçacı kadınların vergi mükellefi olup olmadıklarını soruyor. Konu hakkında bir soruşturma bile açtırıyor.

’GÖREVİ İHMAL’
Adliyede kaybolan dosya nedeniyle personel hakkında ve bir trafik kazası tespiti için nöbetçi doktoru bulamayınca da soruşturma başlatıyor. Soruşturma açtırdığı kişiler arasında bir avukat da bulunuyor. Öz’ün dayanağı hep aynı: ’Görevi ihmal.’

Savcının Bigadiç’te hukuk adına pik yaptığı nokta, elektrik davaları oluyor. Öz, kaçak elektrik kullanımı hakkında kimseye göz açtırmıyor ve beş yıl önceki dosyaları bile raftan indirtiyor. Kendisine bu listeleri vermek istemeyen elektrik idaresi personelini de ’görevi ihmal’ suçlamasıyla uyarıyor.

Öz’ün hakim ve savcılıkta olumlu bir özellik olarak kabul gören çok sosyal bir insan olmadığı söyleniyor. Nitekim Öz, hakim ve savcı çevrelerinde misafirperver, hoşsohbet biri olarak anılıyor.

Bigadiç’e gelen savcı ve hakimleri evinde yemeğe alıyor. Bunda eşinin ev kadını olması da önemli. Öğrendiğimiz kadarıyla Öz, ilk evliliğini üniversite biter bitmez yapıyor. Ancak boşanıyor ve ikinci kez evleniyor. İkinci eşi ve üç kızıyla birlikte yaşıyor. Eşi iddiaların aksine kapalı değil, başı açık bir hanım olarak tanınıyor.

2004 yılında önce Ümraniye’ye savcı olarak atanıyor Zekeriya Öz. Bir sonraki yıl da İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na getirildi. Kamuoyunun dikkatini Ümraniye soruşturması ile çekti.

Bir gecekonduda 27 adet el bombasının ele geçirilmesi üzerine soruşturmaya el koydu ve böylece Ergenekon davasının ilk fitili yakıldı.

ÇÖZDÜĞÜ DAVALAR
Öz, İsrail gemisine saldırı hazırlığında yakalanan El Kaide’ci Sakka’yla hakkında hazırladığı iddianameyle dikkat çekti. HSBC Bank, İstanbul’daki İngiliz Başkonsolosluğu ve sinagogları bombalayan teröristler Azad Ekinci ve Abdülkadir Karakuş’un Suriye’ye Sakka’nın yanına gittiğini belirledi. Öz, Sakka’ya müebbet hapis talep etti. Öz, Lübnan eski Başbakanı Hariri suikastiyle Sakka’nın bağlantısını araştıran BM Soruşturma Komisyonu’na yardım etti.

SERPİL ÖĞRETMEN DAVASI
Savcı Öz, Ümraniye’de anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt’u kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldüren ve annesi Hanım Yeşilyurt’u da yaralayan 4 kişi hakkındaki görüşüyle de dikkat çekti. 1999’da sanıklardan İsmail A. ile Savaş T’nin 75 yıl 8’er ay, Serdar K’nın 78 yıl 8 ay, İsmail Çolak’ın da 61 yıl 8 ay ağır hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, hürriyeti bağlayıcı cezaların toplamının 36 yılı geçemeyeceğini kaydetti.

Yeni TCK’nın yürürlüğe girmesinin ardından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, bu yasanın lehe olan hükümleri uygulandığında 4 hükümlünün cezalarında indirim yapılabileceği için "mağduriyetlerine mahal verilmemesi" amacıyla serbest bırakılmalarına karar verdi. Öz İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edip hükümlülerin tutuklanmasını istedi. Bu talebi kabul eden mahkeme, tahliye kararını bozarak hükümlülerin cezasının infazının devamına karar verdi ve 4 kişi yeniden cezaevine konuldu.

KOKAİN DAVASI
Yurtdışından temin ettikleri kokaini torbacılar vasıtasıyla İstanbul sosyetesine sattıkları iddiasıyla haklarında soruşturma başlatılan 21 şüpheli hakkındaki davayı savcı Zekeriya Öz açtı. Öz, İstanbul’da araçları yakan Neronlar hakkında ilk davayı açarak 30 yıldan 150 yıla kadar hapis talep etti.