Abone Ol

Sabah yazarından İmamoğlu için tepki çeken sözler

Sabah yazarı Salih Tuna, 'israfçı' diyerek Ekrem İmamoğlu'nu eleştirdiği bugünkü yazısında "Ekrem Bey'in hadi 'cıvık' demeyeyim ama çok acayip bir hali var. Yalanı yüzüne vurulunca yüzü hiç kızarmıyor" ifadelerini kullandı.

Sabah yazarından İmamoğlu için tepki çeken sözler

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, 'İsrafçı Ekrem Bey’in münasebetsiz münasebeti' başlıklı bugünkü yazısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için 'israfçı' dedi. 

Tuna ayrıca, İmamoğlu'nu destekleyenlerin kendisine 'mezarından kalkmış Atatürk' muamelesi yaptığını iddia etti.

Tuna'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"İsrafçı Ekrem Bey'in hadi 'cıvık' demeyeyim ama çok acayip bir hali var. Yalanı yüzüne vurulunca yüzü hiç kızarmıyor; tam aksine PR'a çeviriyor.
Zaten çokluk sırf PR için yalan söylüyor.

Biz yalanlarını yüzüne vurdukça siyasi şizofrenler de 'ulan galiba sonunda adamımızı bulduk' yollu bir refleksle İsrafçı Ekrem Bey'e 'mezarından kalkmış Atatürk' muamelesi yapıyorlar.

E tabii siyasi şizofrenlerin bu marazi teveccühünün yegâne nedeni Erdoğan ve AK Parti nefreti.

Lakin 'İsrafçı Ekrem Bey' kerameti kendinden sanıyor.

Bu hali de bize Aziz Nesin'in Zübük romanındaki şu epigrafı çağrıştırıyor: 'İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış'"

Öte yandan Tuna, İmamoğlu'nun 'Manukyan kadar zengin' olduğunu söyledi ve Yenikapı'da sergilenen araçlarla ve İETT şoförlerine getirilen sakal yasağıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

"Nasılsa siyasi şizofrenlerin içinden "Madem israf, neden o araçları satarak elden çıkarmak yerine çok daha yüksek maliyetle yeni araç ihalesi yaptın" diye soran bir Allah kulu çıkmaz.

Zaten soracak olanlar için elinde, 'İmamoğlu TV' mesabesinde yayın yapan günümüzün Samanyolu TV'si FOX TV var.

Arkasında siyasi şizofrenler, yanında da mahut kanal olduğu sürece ne kadar kaptırıp gitse azdır.

'İstanbul için yeni bir başlangıç' deyip duruyordu, sonunda sakalı tuttu. (Sakalı tuttu dediğim, İETT şoförlerine sakalı yasak etti.)

Bakalım buna nasıl bir 'münasebet' uyduracak?"