Abone Ol

Profesör veterinere tecavüz etmişti! Korkunç detaylar ortaya çıktı

Prof. Dr. H.B, Ankara Çayyolu’ndaki bir hayvan hastanesinde veteriner hekim Ç.B.’ye tecavüz etmişti. O profesör görev yaptığı Ankara Üniversitesi'nce de açığa alındı.

Profesör veterinere tecavüz etmişti! Korkunç detaylar ortaya çıktı

Bu korkunç olayı yaşayan veteriner hekim ise gözyaşları içerisinde yaşadıklarını Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman'a anlatmıştı.

Olayın detaylarını bugün de sayfasına taşıyan Arman, korkunç detayları kaleme aldı.

İşte Ayşe Arman'ın o yazısı:

Dün başlayan tecavüz mağduru 23 yaşındaki Ç.’nin röportajı bugün de devam ediyor.Ç. veterinerlik fakültesinden yeni mezun genç bir veteriner hekim. Ne yazık ki hastanesinde çalıştığı, profesör unvanı taşıyan H.B.’nin tecavüzüne uğruyor.

Susmuyor, ailesine ve kendisine yapılan tehditlere aldırmıyor, gidip şikâyetçi oluyor. Hukuken ne yapılması gerekiyorsa yapıyor. Ama bir süreliğine tutuklanan H.B. serbest bırakılıyor. Söz konusu hocanın ve kardeşinin zaten hakkında meslekten men kararı var. Gerekçe aynı. Nitelikli taciz ve cinsel istismar. Gazeteler geçmişte defalarca “Abi-kardeş öğrenci tacizcisi profesörler” diye haber yapmış.

Abi memuriyetten men edilmiş, H.B. ise maaş kesintisiyle kurtulmuş. Öğrencilerine “İki şeye çok para harcarım, parfüm ve kondom” diyen bir kişi bu.Ç.’nin anlattığı tecavüz vakası resmen organize. O yüzden daha da vahim. Ortada iki tane de “suç ortağı” var. Biri, hastanedeki ortağı S., ki onun da tecavüz etmiş olabileceğine dair şüpheler var.

Ç.’ye zorla alkol içirdikten sonra damarından uyuşturucu ilaç veriyorlar. Ertesi gün de arkadaşları olan bir jinekoloğa götürüp, delil karartıyorlar.Dünkü kısımda Ç., H.B.’nin elinde içki şişesiyle kliniğe geldiğini, kapıları kilitlediğini, şişeyi ağzına dayayıp zorla içki içirdiğini, darp ettiğini ve tecavüz ettiğini anlattı. Sonra bayılıyor ve uyandığında kolunda bir serum takılı. Kendisine ne verildiğini bilmiyor. Durmadan kusuyor. Bütün gece orada alıkonuyor. Bakın, yaşanan vahşetin devamını nasıl anlatıyor...

Gözünü açtığında nöbetçi veteriner hekimlerin kaldığı odadasın. Ve kolunda bir serum takılı... Yanında kim vardı?

H.B. gitmişti, ortağı S. vardı. “H.B. Hoca ile aranızda bir şeyler yaşanmış. Büyütülecek bir mesele değil, olur böyle şeyler. Sen komadaydın, ben sana bir serum taktım, rahatlayasın diye!” dedi. Ben de dedim ki “Başım çatlıyor. Ailemi aramak istiyorum, iyi değilim şu an. Telefonum nerede?” Baktım elinde. Şifresi de yok telefonumun. Birden sinirlendi ve dedi ki “Kulağını iyi aç ve beni dinle. Hocayla aranızda yaşanan her neyse, unutup gideceksin.

Kimseye söylemeyeceksin. Annen seni aramış ulaşamamış. Kliniğin numarasından da aramış. Sen baygındın o sırada, H.B. Hoca açmış, ‘Hasta geldi, ameliyata girdi kızınız!’ demiş. Ama annenin merakı bitmedi, bir de mesaj attı. ‘Ameliyattayız’ yazdım ama hâlâ ısrar ediyor. ‘Sen şimdi anneni arayacaksın, iyiyim diyeceksin ve telefonu kapatacaksınız!’ dedi.

“İyiyim dışında herhangi bir şey söylemeye kalkarsan, ailen de zarar görür sen de! Dediklerimi yapacaksın!” dedi. Sonra annemi aradı, kulağımı dayadı, annem “Nasılsın kızım, merak ettim” deyince, “İyiyim” dedim ve S. kapattı telefonu...

 Annenin sesini duyunca ağlamaya başlamadın mı?

Hayır, kusmaya başladım! Çok kötüydüm. S.’ye odadan çıkmasını söyledim. Bir de galiba üzerime idrar yapmışlardı, çok kötü kokuyordu üzerim. Gerçekten kâbus gibiydi her şey. Kendimde de değildim.

 Üzerinde ne vardı o sırada?

Giysi olarak mı? Klinik formam. Çıkarttım zar zor. Normal kıyafetlerimi giydim. Etrafı çok bulanık görüyordum, ayakta zor duruyordum. Sonra tekrar kusmaya başladım ve bayılmışım.

 Saat kaç bu arada?

Annemi aradığında telefonun saatinden gördüm, saat gece 2 civarıydı. Birkaç saat sonra sıçrayarak uyandım. Bacağıma kramplar giriyordu, çok ağrım vardı. S.’ye, “Burada kalmak istemiyorum. Ailemin yanına gitmek istiyorum!” dedim. “Hiçbir yere gidemezsin, otur oturduğun yerde!” dedi.

Tekrar midem kötü oldu ve tekrar kendimden geçtim. Uyandığımda, baktım S. kolları bana sarılı bir şekilde yatıyor üzerimde. “Ne oluyor ya!” dedim. S. bir anda toparlandı. Üstü çıplaktı. Pantolonu da yoktu üzerinde.

 Sen bir yatakta yatıyorsun, o da yanında mı yatıyor?

Evet. Bana bir şey yapıp yapmadığını bile bilmiyorum. Belki o da tecavüz etti! (Ağlıyor) Korkunç bir şey bu! Allah belasını versin bu adamların! “Ne yapıyorsun ya sen burada?” dedim, kalktı hemen pantolonunu yukarı çekti. Benim formam üzerimde mi diye kıyafetlerime baktım.

Kıyafetlerim üzerimdeydi ama bana tecavüz edip etmediğini bilmiyorum, hiçbir şey hatırlamıyorum. Sonra tekrar kendimden geçtim. O yaptığı ilaçtan dolayı sürekli bayılıyordum. Sabah ağlayarak uyandım. Kendimi çok kötü hissediyordum. Yine kustum. Etrafı bulanık görüyordum, başım feci ağrıyordu, sırtımda, bacaklarımda kramplar vardı. Kasılıyordum devamlı. Ağlama sesime S. geldi.

 Ne dedin?

Öfkelendim. “Siz nasıl insanlarsınız! O profesör olacak adam bana tecavüz etti! Zorla alkol içirdi. Sonra bana bir şey verdiniz damardan. Kendimden geçtim. Bana ne yaptığını bile bilmiyorum. Gitmek istiyorum buradan, bırak beni!” dedim.

O da “Sen kendini ne zannediyorsun? Bizi şikâyet mi edeceksin yoksa! Sen dalga mı geçiyorsun? Kim inanır sana? En fazla hocayla gönüllü birlikte olduğunu düşünürler. Ne tecavüzü! Deli misin kızım sen? Hem nasıl kanıtlayacaksın! Seni ölmekten beter ederiz, rezil ederiz. Bize hiçbir şey olmaz, biz işimize gücümüze devam ederiz!” dedi.

Yazının tamamı için tıklayın...