Abone Ol

Murat Ülker: 15 Temmuz sonrası para girişi var

Yıldız Holding’in gıda dışı işlerini çatısı altında toplayan Gözde Girişim’in yatırım yaptığı şirket sayısı 9’a, çalışan sayısı 26 bine, portföy büyüklüğü ise 1.2 milyar TL’ye ulaştı.

Murat Ülker: 15 Temmuz sonrası para girişi var

Yıldız Holding bünyesinde faaliyet gösteren Gözde Girişim ile ekonomi dışına çıkma riski olan şirketleri Türkiye'ye kazandırdıklarını söyleyen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, " Gözde'nin altında birbirine benzemeyen pek çok irili ufaklı şirket var. Bu şirketlerin benzeyen tarafı ise, Gözde'ye girmeden önce bir kısmında işlerin yolunda gitmemesi. Gözde bu şirketleri büyütüp, geliştirip kendi sektörlerinde bir 'değer' haline getiriyor" dedi.

Ağırlıklı olarak ekonomi dışına çıkma riski ile karşı karşıya bulunan şirketleri satın alma ya da ortaklık yoluyla ekonomiye kazandıran şirket, bugüne kadar bu şirketlere 1.3 milyar lirayı aşkın yatırım yaptı.
Gözde’nin bu anlamda önemli bir misyonu yerine getirdiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, “Gözde benim çok önemsediğim bir şirket. Neden çok önemsiyorum? Gözde sadece Yıldız Holding'e değil, Türkiye ekonomisine de çok önemli katkı sağlıyor. Türkiye'nin varlıklarını kaybolup gitmekten kurtarıyor, kurtarmakla da kalmıyor değer katıyor. Gözde'nin altında birbirine benzemeyen pek çok irili ufaklı şirket var. Bu şirketlerin benzeyen tarafı ise, Gözde'ye girmeden önce bir kısmında işlerin yolunda gitmemesi. Gözde bu şirketleri büyütüp, geliştirip kendi sektörlerinde bir “değer” haline getiriyor. Böylece şirketler kendi bilançolarını kısa sürede toparlayıp sağlıklı birer şirket haline geliyor” diye konuştu.
"PLADIS'İ BÜYÜTMEMİZ LAZIM"

Murat Ülker, Pladis ile ilgili hedefleri konusunda ise şunları söyledi: "Pladis Yıldız Holding’in yüzde 40’ı. Pladis’in içinde ne var? Çikolata şekerleme gofret sakız. Bunun gibi şeyler var. Ülker de dahil bunun içine. Pladis’in Ülker dahil işleri ne kadar? O da Pladis’in yüzde 60’ı. Bu da büyük bir rakam. Yani Yıldız Holding’in 4’te biri global olmuş. Pladis’i büyütmemiz lazım."

"15 TEMMUZ SONRASI PARA GİRİŞİ VAR"

15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından Türkiye'ye sıcak para girişinin devam ettiğini ifade eden Murat Ülker, "15 Temmuz haftasının başında yabancı ortaklarımızla oturduk. Onlara durumu anlattık. Onlar da dediler ki biz Türkiye’deki yatırımlarımıza devam ediyoruz, işlerimize devam ediyoruz. Yaptığımız ve yapacağımız yatırımları açıkladık. Burada en mühim şey sorulmadan cevabını vermek. O hafta sonu yabancı ortaklarımız bizi arayıp siz iyi misiniz diye sordular. E yanıt verince de iyi olduğumuz anlaşıldı. Arkadaşlar o hafta içinde ne olacağını konuşurken bize Almanya’dan para geldi. Farmamak’ı sattık. Etkilenecek bir şey olsa Alman hükümeti derki, dur. Böyle bir şey olmadı yani. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Baktığınız zaman Türkiye’ye hala sıcak para girişi var. Mesela not kırılmasında enteresan bir şey oldu bu konuşularak oldu. Yani not kırılırken böyle davulla zurnayla ilan edildi. Ve birkaç şirket bunu arka arkaya yaptı. O zaman piyasa zaten bunu satın almıştı. Bu piyasa için bir sürpriz olmadı. Not kırıldıktan sonra da piyasada aksi bir gelişme olmadı. Yatırım yapmaya niyetli insanlar bütün bunları bir fırsat olarak görüyorlar. Türkiye yine aynen yerinde duruyor. Not kırmak ne demek? Sizin pazarlık etme kabiliyetinizin azalması demek."

"TÜRK FINDIĞININ BAŞARISI ONLARI RAHATSIZ ETMİŞ"

Murat Ülker, İtalya'da Ulusal Çiftçiler Federasyonu'nun Türk fındığını en tehlikeli ürün olarak açıkladığını hazırlatılması üzerine şu açıklamayı yaptı: ""Türkiye dünyaya yetecek kadar fındık üretiyor. Bunu da satıyor. Tabi İtalya da İspanya da, Avrupa Birliğinde sübvanse ediyor. Demek ki Türk fındığının başarısı da onları rahatsız etmiş. Godiva’yı aldık Oregon’dan çiftçiler geldi. Bir Kooperatif. Güzel fındıklar getirmişler. Dediler ki siz çok fındık kullanıyorsunuz. Amerika’da biz çok güzel fındık yetiştiriyoruz neden bizden almıyorsunuz? Herkes mal satmak istiyor."
ŞOK 1.000 YENİ MAĞAZA AÇACAK

Yıldız Holding'in üst düzey yöneticileri olarak kendilerinin de tecrübelerini bu şirketlere koyarak onların hızla büyümesini sağladıklarına işaret eden Ülker, Gözde Girişim için şunları söyledi:
"Ekonomi dışına çıkma ihtimali yüksek olan şirketlerin yeniden ekonomiye kazandırıldığını görmek, benim için büyük memnuniyet oluyor. Neden böyle düşünüyorum? Çünkü katma değeri yüksek şirketleri büyüterek onları kaybetmeden ülkemize kazanca dönüşmesini sağlıyoruz. Aynı zamanda da istihdama katkı sağlıyoruz. Bakın bu sene sonuna kadar Şok, 4 bin kişiyi işe almış olacak. Satın almalarla büyüttüğümüz Şok, 1.000 yeni mağaza açacak. Mağaza açılışlarıyla ilgili bu stratejinin birkaç yıl böyle devam edeceğini düşünüyoru m. Yine Gözde şirketlerinden FLO’da 6 bin yeni istihdam var. Genç nüfusun çalışması, üretmesi gerek. Biz iş insanlarına düşen görev de onlara bu fırsatı sağlamak. Elbette günü gelince de bu şirketleri satacağız. Bu yeni kaynakla da yeni işlere yatırım yap
acağız. En son Farmamak'ı sattık. Konusunda liderdi. Dünyanın en büyük ambalajcılarından biri satın aldı."
2011 yılında 1.100 mağaza ile Gözde Girişim bünyesine katılan Şok, bugün itibariyle 3.700 mağazaya ulaştı. Yılsonu itibariyle Şok’taki çalışan sayısının 17 bine ulaşması bekleniyor.


"KOŞAN ATA NAL ÇAKACAK YETKİNLİKTEYİZ"

Yıldız Holding’in Türkiye’deki işlerinin yüzde 27’sini Gözde Girişim çatısı altındaki şirketlerin oluşturduğunuişaret eden şirket CEO’su Mustafa Aydemir, diğer yatırım şirketlerinden farklarını ise şöyle anlattı: "özde’nin diğer yatırım şirketlerinden en büyük farkı karmaşık satın alma veya finansman işlemlerini çok hızlı yapabiliyor olmasında. Bu özelliğimiz, bizimle iş yapan kurumlara çok ciddi bir güven sağlıyor. “Bu insanlar bakar ama almaz” algısı oluşturmuyoruz. Bu güven, şirketine ortak veya finansman arayanların bize gelmesini sağlıyor. Şok Market, buna en büyük örnektir. Biz Şok’ta deyim yerindeyse 'Koşan ata nal çaktık.' 9 gün gibi çok kısa bir sürede imza attık ve iki ayda tüm işlemleri tamamladık. Bu sırada marketler de çalışmaya devam etti. Yaptığımız yatırımlar ciddi anlamda dönüşüm isteyen işler. Biz burada insan kaynağımıza güveniyoruz. 70 yıldır devam eden fabrika kurma, bilgi işlem alt yapısı oluşturma, hızlı satın alma ve satış ağı kuracak yetkinlikten faydalanıyoruz. Bir sorunu çözmemiz gerektiğinde Yıldız Holding’in gücünden yararlanıyoruz."
"HER CEBİNDE PARASI OLANA ŞİRKET SATMIYORUZ"

Aydemir hiçbir zaman “önce sermayeyi ortaya koyalım nasıl olsa yatıracak yer buluruz” düşüncesi ile hareket etmediklerine dikkat çekerek, piyasaya çıkıp şirket aramadıklarını, kendilerine teklif edilen yatırım fırsatlarını daha çok tercih ettiklerinin altını çizdi.
Şirketi satarken de dikkatli davrandıklarını belirten Aydemir, "Tabii şirketi kime sattığımıza da bakıyoruz. Her cebinde parası olana şirket satışı yapmıyoruz. Örneğin son yaptığımız satışta Farmamak’ı alanında dünyanın ikinci büyük şirketine sattık. Biliyoruz ki, şirketi alıp büyütecek know how ve tecrübeye sahipler. Yani işlerimizden çıkarken de, işi ehil şirketlere devretmeyi önemsiyoruz. Ülkeye ve topluma katkı sağlamaya özen gösteriyoruz. Finansal ihtiyacı olan zor durumdaki şirketlere yatırım yaparak ekonomiye ve istihdama katkı sağlıyoruz. Örneğin, Makine Takım finansal olarak sıkıntıda olan halka açık bir şirketti. İflas etseydi hem çalışanları hem bireysel yatırımcısı mağdur olacaktı. Biz bu şirkete fon koyarak hem çalışanları hem küçük yatırımcıyı mağdur etmemiş olduk" dedi.

DERBY'DE HEDEF İHRACATI ARTIRMAK

Gözde Girişim'in bünyesindeki bir diğer şirket ise traş bıçağı üreticisi Derby. Derby'nin bilinilirliğinin çok yüksek olduğunu ifade eden Aydemir, şirketi bünyelerine kattıktan sonra hızla borçlarını yeniden yapılandırdıklarını, maliyetleri iyileştirdiklerini ve verimliliği artırdıklarını kaydetti. Aydemir, Derby ürünlerinin şu anda 135 bin noktaya ulaştırdıklarını vurgulayarak şunları söyledi: "Dünyada nadir üretici olmanın bir faydası da ortaya çıkan ihracat fırsatı. Gelirimizin yüzde 30’unu ihracat oluşturuyor. Avustralya hariç beş kıtaya ihracat yapar durumdayız. Amerika’ya da ürün satıyoruz, Kamboçya’ya da. Komşularımız Irak, İran, Orta Asya’da Kazakistan, Afrika’da Sudan ihracat yaptığımız ülkeler arasında… Cironun içinde ihracatın payını yüzde 50’ye çıkarmak için çalışıyoruz."
Aydemir, portföylerindeki diğer iki şirket Kümaş ve Makine Takım'ı da büyütmeye devam edeceklerini ifade etti.
POLİNAS AVRUPA’NIN İKİNCİSİ
Ambalaj filmi (BOPP) üretiminde Avrupa’da tek çatı altındaki en büyük kapasiteye sahip olan Gözde’nin bir diğer şirketi Polinas, son 2 yılda yapılan yatırımlarla kapasitesini iki katına çıkardı. Polinas'tan Sorumlu Başkan Yardımcısı Merih Ceyhan, "Dünyada ambalaj pazarı 820 milyar dolar. Avrupa’da 250 milyar dolar, Türkiye’de ise 17 milyar dolar. Bu açıdan bakıldığında sektörde gidecek çok yol var. Biz de, hem işimizi hem de sektörü büyütmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.

PLADİS HEDEFİ TUTTURACAK

Toplantıda, Yıldız Holding’in global anlamdaki yolculuğunu ise Pladis CEO’su Dr. Cem Karakaş anlattı. Global anlamda sektörünün en hızlı büyüyen şirketi olma hedefi ile hareket eden Pladis’in yılsonuna kadar yüzde 15’lik büyüme hedefini tutturacağını ifade eden Karakaş, şirketin global yolculuğuna dair ise şunları söyledi:
• Batı Avrupa ve Asya-Pasifik, dünya bisküvi-çikolata-şekerleme pazarının en büyük iki merkezi. Biz Batı Avrupa’da varız. Diğer pazarlarda da büyüyoruz. Afrika, Amerika, Çin ve Güney Asya en hızlı büyüyen pazarlar arasında öne çıkıyor. İngiltere ve Türkiye dışındaki pazarların satışlarımız içindeki payını da artırmayı hedefliyoruz.
• Dünyada bisküvi-çikolata-kek-şekerleme- sakız kategorilerinin tamamında faaliyet gösteren iki global şirketten biriyiz. Diğer şirketlerin bu kadar geniş kategoride üretimi yok. Bu özelliğimiz, bizi rakiplerimiz arasında farklı ve güçlü kılıyor.
• Rakiplerimizden bizi ayıran bir diğer farkımız ise, güçlü yerel markalarımızın olması. Ülker, Türkiye’nin ve EMEA bölgesinin en güçlü markası... McVities İngiltere ve Avrupa’da, Godiva ise Amerika’da çok güçlü. Dolayısıyla iş stratejimizi kurarken global rakiplerimizde gördüğümüz gibi “tek bir çatı markamız olsun ve dünyanın her yerinde bu şekilde satılsın” gibi bir prensipten hareket etmiyoruz. Tam aksine ülkelerin lokal tatlarına ve ihtiyaçlarına uygun ürünler yapmayı önceliklendiriyoruz.
• Pladis, 13 ülkedeki 36 fabrikada 1 milyon ton bisküvi, 460 bin ton çikolata ve 40 bin ton sakız-şeker üretimi gerçekleştiriyor. Türkiye’de bisküvi, çikolata ve şekerleme pazarının lideri olarak bizim hedefimiz de, bu liderliğimizi uluslararası arenaya taşımak ve Türkiye’den çıkan, alanında ilk lider global şirket olmak.