Abone Ol

Kültür Bakanı Ersoy'dan Sinemadaki mısır ve kola vurgunu için flaş açıklama

Kübra Par'ın sunduğu Açık ve Net programının konuğu olan Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gündemin sıcak konularıyla ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sinemadaki mısır ve kola vurgununda flaş gelişme

Ersoy Habertürk’ten Mehmet Çalışkan’ın gündeme taşıdığı Mars Cinema Group ile sinema yapımcıları arasındaki patlamış mısır promosyonlu biletler üzerinden yaşanan tartışmaya yönelik olarak görüşlerini ve konuyla ilgili yapılacak düzenlemeleri anlattı.

Kültür ve Turizm bakanlıklarının birleşik olması gerektiğini savunan Ersoy, piyanist Fazlı Say'ın konserini iple çektiğini söyledi. Kültür Bakanı, ayrıca kendisi ve firmasına yönelik iddialara da yanıt verdi.

İşte Bakan Ersoy'un konuşmalarından öne çıkan satır başlıkları:

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE KANUNU DEVLET KOYAR"

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kuralı devlet koyar. En önemli konu şeffaflık burada. Siz gelir paylaşımı üzerine bir sistem kurmuşsanız burada şeffaf olmanız lazım. Bakanlığın kontrolünde yapılacak bir yazılım var.

"PAY ALAN TARAFLAR SİSTEMDEN HAKLARINI GÖREBİLECEK"

Yapımcılarla ana konu şeffaflık. Önemli olan bilet hasılatının şeffaf bir şekilde belirleniyor olması. Devlet de olayın bir tarafı. Hasılattan vergi alıyor. Pay alan taraflar, yapımcı firmalar şifreleriyle sisteme girip görebilecek.

"BİLETİN PAYI DÜŞÜYOR BAZI OYNAMALAR OLUYORDU"

Vergiler düştükten sonra hasılatı kendi aralarında paylaşılıyordu. Sadece promosyon paketinin içinde biletin payı düşüyor, bazı oynamalar oluyordu.

"SİNEMA DESTEKLEME YASASI'NDA CİDDİ DESTEKLERE GİTTİK"

Biz 150 ülkeye dizi film ihraç ediyoruz. İhracattan 350 milyon dolar ciromuz var. Biz turizm ülkesiyiz. Yurtdışında oynatılan dizi ve filmlerle Türkiye'nin tanıtılması çok önemli. Sinema Destekleme Yasası'nda ciddi desteklemelere gittik. Yaş sınırı maddesi eski haliyle devam ediyor.

"KABİNEDEN BEKLENEN ÇOK HIZLANMAMIZ SÜRATLİ OLMAMIZ"

Siyaset masanın öteki tarafından göründüğü kadar kolay değilmiş. Eskiden siyasetçilerimize eleştirel yaklaşıyorduk. Bu taraftan görülmesi faydalı oldu. Ben sonuç odaklı bir insanım. Benim farkım aslında kabinenin farkı. Kabineden beklenen çok hızlanmamız, süratli olmamız.

"SAYILARA DEĞİL TURİSTE KONSANTRE OLMALIYIZ"

Türkiye'nin turizmde hak etmediği olduğu yerde olduğunu düşünüyorum. Biz sayılara konsantreydik, turiste konsantre olmalıyız. 2017 itibarıyla bir toparlanma sürecine geçtik. Muhtemelen 45 milyonun üzerinde bir sayıyla 2018'i kapatacağız.

"FARKLI ÜLKELERDEN MİSAFİR BEKLİYORUZ"

Nitelikli bir turist yakalamak istiyorsanız önce pazar çeşitlemesini gerçekleştirmek gerekiyor. Farklı ülkelerden misafir sağlamanız gerekiyor. Arap turistler ciddi oranda payı artmaya başladı. Çin'e konsantre olmaya başladık. Asya pazarında potansiyel olarak gördüğümüz Japonlar, Güney Kore, Hindistan bunlar gelir durumu yüksek pazarlar. Türkiye'de kalış süresi uzun olan turistler.

"TÜRKİYE NE ORTADOĞU NE DE BATI ÜLKESİ"

Türkiye Ortadoğu ülkesi gibi algılanıyor. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Biz aslında tam olarak Batı ülkesi de değiliz. Ortadoğu'dan Batı'ya geçişte kendine has bir ülkeyiz. En son Kaşıkçı olayında Türkiye devletinin takındığı tavır inanılmaz olumlu bulundu.

LALE FİGÜRÜNDEN NEDEN VAZGEÇİLDİ?

Bu değişikliği hissettirmeden kaynaklanan bir şey. Belli kriterler oluşturduk, ihale sürecini başlattık. Daha dinamik, daha fresh, güvenlik endişesi olmayan Türkiye imajı koyacağız. Bizim en önemli noktamız kültürel, arkeolojik, sanat ve gastronomi değerlerimiz. Bunlar bize has ve rakipsiz değerler. Bunların ön tarafta olduğu tanıtım yapacağız. Kültürel değerlerimiz öne çıkacak. Yoksa herkes de kum, herkes de deniz var.

"SOSYAL MEDYA FENOMENLERİNİ KULLANACAĞIZ"

Hem pazar çeşitlemesine hem de o pazarın içerisinde misafir çeşitlemesine gitmeniz lazım. Bu bakımdan Türkiye tanıtımlarına yoğun bir şekilde bu ay itibarıyla başladık. Farklı bir tanıtıma daha geçiyoruz. İletişim değişti artık. Sosyal medya, dijital tanıtımlar ön plana çıkmaya başladı. Sosyal medya fenomenleri kullanacağız.

"YAPAY ZEKALARI KULLANARAK TESPİT YAPACAĞIZ"

Yapay zekaları kullanarak daha önce size gelmiş olan veyahut hiç gelmemiş olan turistleri tespit ediyorsunuz. Almanya'da yapılan bir araştırmada 19 milyonu Türkiye'ye gelmiş. İspanya'da bu rakam 62 milyon. Arada 40 küsur milyonluk bir fark var. Bize daha önce sık gelip de küsmüş olanları tekrar kazanmak hedefimiz. İkincisi daha önce Türkiye'yi hiç tercih etmemişleri ikna etmek. Küstü kelimesi doğru değil; güvenlik endişesi oluşmuş olabilir.

"TAKSİCİLERİN İÇİNDEN ÇÜRÜK YUMURTALAR AYIKLANACAK"

Konu İçişleri Bakanlığımızın konusu, bizi de etkileyen bir konu. Onların içinden çürük yumurtaları ayıklamamız lazım. Kısa sürede olmayacak ama uzun sürede de olmayacak. Binlerce taksi var. 17 bin taksicinin olduğu günde 100 olay göreceli bir şey. Önemli olan toplumda bu bilincin oluşması. Taksicileri eğiteceğiz. Onları da dinlediğiniz zaman sorunları var. Sonuç olarak taksicilerle birlikte bu çözülecek. 2019'un sonunda bu işi çözeceğiz.

"FAZIL SAY KONSERİNİ KAÇIRDIM İKİNCİSİNE MUTLAKA GİDERİM"

Fazıl Say'ın bir daha ki konserini iple çekiyorum. Ben kamplaştırılmış bir Türkiye'ye karşıyım. Yönetimde kimse Türkiye'yi kamplaştırmak istemiyor. Ben kendi bildiğim doğrularımla hareket ediyor. Fazıl Say konseri olursa giderim. İlkini kaçırdım.

"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ SANATA VE SANATÇI KONUSUNA ÇOK HASSAS"

Sayın Cumhurbaşkanımız kültürle ilgili konularda çok hassas. Sanat ve sanatçı konusunda çok hassas. Sanatın gelişmesi için sanatçıların sayısını arttıracaksınız.

"KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIKLARI BİRLEŞİK OLMALI"

Kültür ve turizmin birleşik olması lazım. Dünyada ayrışmak istiyorsanız kültürünüzle, sanatınızla, gastronominizle ayrışmanız lazım. Başkasından kopyalayamazsınız, bu size has bir şey. Biz turizmden gelen gelirleri kültüre aktarmaya karar verdik.

"KİSEBÜKÜ'NDE VERİLMİŞ BİR YAPILAŞMA İZNİ YOK"

Bakanlığımız tarafından Bodrum'da verilmiş herhangi bir tahsis ve yapılaşma yok. Kisebükü'nde verilmiş bir yapılaşma izni yok. Ben bakan olmadan 12 yıl önce gündemde olan bir konu. Ben bakan olduktan sonra yeni bir konuymuş gibi algı yaratılmaya çalışılıyor. Kisebükü koyuna ne bir tahsis yapılabilir ne de yapılaşmaya izin verilebilir.

"BİZİM FİRMAMIZ KEÇİ ADASI'NI SİSTEMDEN ÇIKARDI"

Keçi adası teknik bir konu. Dünya genelinde milyonlarca otel, binlerce seyahat acentesi var. Global dağıtım platformu dediğimiz üst düzey teknoloji yazılımları ile oluşturulmuş programa acenteler entegre oluyor. Milyonlarca otel sizin sisteminize düşüyor. Siz eğer bu otellerin içinde ve her gün yüzlerce otel buraya ekleniyor. Siz sakıncalı gördüğünüz bir otel olduğunuzda manuel bir şekilde tespit edip, sistemden çıkartmanız gerekiyor. Bir gazetenin yayını ile başladı bu. Bizim firmamız Keçi Adası'nda bulunan yeri sisteminden kapattı.

"AYASOFYA MANEVİ DEĞERİ YÜKSEK BİR YER"

Ayasofya manevi değerleri yüksek bir yer. Turizme açık bir yer. Geniş değerlendirmek gerekiyor. Görüntüleri yapan arkadaşımın bilerek yanlış yaptığını zannetmiyorum.

"BAKANLIK ÇALIŞANLARI İÇİN KADRO DÜZENLEMESİ YAPILACAK"

28 Aralık'ta sayın Cumhurbaşkanımız bir kararname yayınladı. Bu kararname ile Devlet Tiyatroları, Opera ve Bale'de çalışanların beklentileri vardı. Onları aylıklı ve yıllıktı çalışacak şekilde sistemle ilgili kararname yayınlandı. Yönetmeliklerimizin düzenlemelerini yapıp, sosyal güvencelerini sağlamış olacağız. Herkesin sorunlarını biliyorum, onlarla ilgili kadro taleplerini yaptım, inşallah 2019 içinde kadroyla ilgili düzenlemeler yapılacak.

"ULUSLARARASI RESTORASYON KRİTERLERİNE BAĞLIYIZ"

Restorasyonlar konusunda ülkemizin de taraf olduğu uluslararası restorasyon kriterleri var, biz onlara tabiiyiz. Projelendirme bölge kültür kurulu tarafından onaylanıyor. Koruma kullanma dengesi, korumanın sürdürülebilirliği, o projeye has müdahale yöntemleri dikkate alınarak yapılıyor. İşlem bittikten sonra da kontrol ediliyor. Binlerce, on binlerce var, arada gözden kaçanlar olabiliyor.