Abone Ol

İşte Fuat Avni'nin askeri okul yıllığı! Arkadaşları neler anlattı neler...

"Fuat Avni" hesabını kullanan Aydoğan Vatandaş'ın Deniz Lisesi günlerine ilişkin detaylar ortaya çıktı. Eski sınıf arkadaşlarının anlattıkları dikkat çekici.

İşte Fuat Avni'nin askeri okul yıllığı! Arkadaşları ne dedi?

Uzun süre takibi yapılan hesabı FETÖ'cü bir ekibin kullandığı ortaya çıkmış, hesabın yönetimini Today's Zaman yazarı ve Ergenekon operasyonlarının isim babası Aydoğan Vatandaş'ın yaptığı ortaya çıkmıştı. Vatandaş, 1995 yılından bu yana FETÖ medyasında yaptığı kumpas çalışmalarıyla biliniyor.

Ancak...

Vatandaş'ın az bilinen bir yanı var.

Aydoğan Vatandaş, 1995 yılında, henüz FETÖ medyasında işe başlamadan önce önce Deniz Lisesi'nde ardından Deniz Harp Okulu'nda okudu. Ancak Vatandaş,defalarca sınıfta kaldığı için başarısızlık sonucu okula veda etti. Ve hemen kendisine FETÖ medyasında iş buldu.

"Fuat Avni" hesabını kullanan Vatandaş'ın Deniz Lisesi günlerini ve oradaki arkadaşlarını ve yıllığını ortaya çıktı.

Oda TV'nin haberine göre "Fuat Avni"hesabını yönettiği tespit edilen Aydoğan Vatandaş'ın Deniz Lisesi yıllığı:

İşte Fuat Avni'nin askeri okul yıllığı! Arkadaşları neler anlattı neler... - Resim: 1

ERGENEKON ADINI HARP OKULUNDA DA DEKLARE EDERDİ

Aydoğan Vatandaş'ın askeri okul yıllarında sınıf arkadaşı olan Serkan Şen ise şunları anlattı:

"Lise döneminde 3 yıl beraber okuduk lisede. Sonradan Harp Okulu'nda okuduk. Şiirleriyle, hatta solcu şiirleriyle gündemde olan arkadaşımızdı. Sonrasındaki Zaman gazetesinden Fatih Üniversitesi'ne, Aksiyon dergisinden Karakutu programına süreci de yakından takip ettim. Sonrasında irtibata geçtim zaten kendisiyle. Ona sorular da sordum, biraz da sert sordum; yazdığı yazıların altına ithamda bulundum. Dönüp bana, 'bunlarla benim alakam yok. Yani benim konum değil' dedi. Ayrıca Harp Okulu’na uygulanan süreç, yine Harp Okulu’nda uygulanan 2007-2011 yıllarındaki baskının da Aydoğan tarafından organize edilmiş olmasıyla ilgili bizim kendi devrelerimiz arasında ciddi bir şayia var. Bizzat tanıklığını yapan kimse olduğunu düşünmüyorum. Yani, çok dürüstçe söylemek gerekirse, Aydoğan’ın Fuat Avni olduğunu ya da Ergenekon sürecinin başta isim babası olduğunu hep kendi aramızda konuşuruz. Ama bu tevatürden öteye geçmez."

Bugün Aydoğan Vatandaş'ın Fethullahçı olduğundan şüphesi olmadığını söyleyen Şen "Aydoğan’ın son Harp Okulu’ndan ayrıldıktan sonraki süreci izlediğimizde evet, birebir her şeyle örtüşüyor" dedi.

Serkan Engin de bir diğer sınıf arkadaşı. Aydoğan Vatandaş'tan bir sınıf altta olan Engin, Vatandaş'ın sınıfta kalmasıyla onunla birlikte okudu. Bugün çeşitli sol yayınlarda şair ve yazarlık yapan Engin, Aydoğan Vatandaş'a ilişkin anılarını ise şöyle anlattı:

"Twitter’da yaptığı açıklamalarla ünlenen ve bir dönem kamuoyunun ilgisini çeken Fuat Avni’nin Aydoğan Vatandaş olduğu iddia edildi, hatta kendisi 'Gülen’in prensi'gibi tanımlamalarla lanse edildi. Eğer bu iddia doğruysa, meğer Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda, beş sene boyunca –maalesef- Fuat Avni ile devre arkadaşıymışız. 1990 yılında Deniz Lisesi’ne girdim ve 93’te mezun oldum, 95 yılında da 'disiplin bozukluğu' nedeniyle ihraç edildim, daha doğrusu disiplin puanımı azar azar düşürüp 'sıfırlayarak'kendimi okuldan attırdım, sicil numaram ise 2312’dir, merak edenler araştırabilir. Aile baskısıyla askeri okulda okuyordum, ömrümü subay olarak geçirmek istemediğim için bir noktadan sonra gözümü karartıp ailemle ters düşmek pahasına da olsa bu yola başvurdum ve sivil hayata geçtim.

Okula girdiğim sene, yani 1990 yılında,'Fuat Avni' namzeti Aydoğan Vatandaş, sınıfta kalarak bir üst devreden bizim devreye, yani 2000’ler devresine geçmişti. Şair olarak gelecek vaat eden yetenekli biriydi, Deniz Lisesi’nde ve Deniz Harp Okulu’nda özel günlerde kendisini sahneye çıkartıp şiir okuturlardı. Hayal meyal şu iki dizesini anımsıyorum:

'Bir çocuğun potinini bile bağlayamıyorsa yüreğimiz

Yokum arkadaş böyle nazlı ırmak boylarında sevdanın'

GÜLEN'İN KENDİSİYLE İLGİLİ PLANLARI VARMIŞ

Şiire devam etse bugün kayda değer bir şair olabilirdi, meğer kendisinin bambaşka planları varmış, daha doğrusu Gülen’in kendisi için başka planları varmış. Yıllar sonra tesadüfen televizyonda rastlamıştım Aydoğan Vatandaş’a, komplo kitapları yazıyormuş. Şiirden para kazanamayacağını gördüğü için veya Gülen kendisine öyle talimat verdiği için bu tip kitaplar yazmaya yönelmiş olsa gerek.

95 yılına geldiğimizde, ben kendimi disiplin bozukluğu yoluyla okuldan attırırken, Aydoğan Vatandaş da iki sene üst üste sınıfta kaldığı için okuldan atılmıştı. Bilenler bilir, askeri okullarda devletin, daha doğrusu halkın parasıyla yatılı olarak okuduğumuz için iki kere sınıfta kalma şansınız yoktur. Her ne kadar Deniz Harp Okulu üniversite statüsündeyse de askeri okullarda astlık-üstlük kavramı yer aldığı için alttan ders alma hakkınız yoktur (en azından benim zamanımda öyleydi, şimdiki durumu bilemiyorum). Yani tüm derslerden geçemezseniz sınıfta kalırsınız, bir alt devreyle okursunuz tekrar aynı sınıfı, ama iki kere üst üste kalırsanız veya harp okulu boyunca toplamda iki kere sınıfta kalırsanız direkt okuldan ihraç edilirsiniz. Bunun altını çiziyorum, çünkü Aydoğan Vatandaş’ın bir okurundan duyduğuma göre kendisi farklı gerekçeler uyduruyormuş Deniz Harp Okulu’ndan ihraç edilmesine dair. İşin aslı şudur ki öyle politik gerekçelerle falan da değil düpedüz öğrenim başarısızlığından ötürü okuldan atılmıştır Fuat Avni mahlaslı Aydoğan Vatandaş.

HERKESİ KÜÇÜMSERDİ KENDİNİ BEĞENMİŞTİ

Aydoğan Vatandaş herkesi küçümseyen, kendini beğenmiş tavırlar içindeydi askeri öğrencilik yıllarımız sırasında. Meğer Gülen tarafından geleceğin 'Deniz Kuvvetleri İmamı' olarak yetiştirildiği içinmiş bu burnu havada hallerin sebebi. 90'larda henüz Fetöcüler orduya ve donanmaya yeterince sızamadıklarından ola gerek, Aydoğan Vatandaş’ın Deniz Harp Okulu birinci sınıfta iki kez üst üste kalıp okuldan atılmasını önleyemediler. Bu nedenle hesapları bozuldu, Aydoğan’ın 'Deniz Kuvvetleri İmamı' namzetliği hayal oldu. O dönem Aydoğan birkaç dersi verip üst sınıfa geçebilse ve akabinde Deniz Harp Okulundan mezun olabilseydi, bugün muhtemelen 15 Temmuz sonrası tutuklanan Fetöcü deniz subayları arasında olacaktı. Ne var ki eğitim başarısızlığı, Aydoğan’ı bugünün Fuat Avni’si olmaya sevk etmiş oldu.

90 yılında Deniz Lisesi’ne girdiğimde ne Gülen’i duymuştuk ne de 'hizmet' dedikleri örgütlerini, meğer 'Gülen’in prensini' koynumuzda beslemişiz. Fetö yargılamalarında yer alan 72 kişilik Deniz Kuvvetleri mensubu örgüt üyelerinin adlarına tek tek baktığımda bizim devreden kimseye rastlamadım. Bu demek oluyor ki bizim devreye sadece Aydoğan Vatandaş’ı, yani geleceğin Fuat Avni’sini, Gülen’in gözde çocuğunu sızdırabilmişler."