Abone Ol

Fatih Altaylı: AK Parti Erdoğan'ın sözünü dinlemiyor mu?

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "İstanbul’u el birliğiyle mahvettik" sözlerini köşesine taşıdı.

Fatih Altaylı: AK Parti Erdoğan'ın sözünü dinlemiyor mu?

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “İstanbul’u el birliğiyle mahvettik. Dikine dikine binalar yaptık, bundan sonra böyle bir şey olmayacak” ifadesiyle ilgili olarak "Haliç kıyısındaki 10 katlı yapılaşmaya olanak tanıyan düzenleme, CHP ve MHP’li üyelerin muhalefetine rağmen AK Partili meclis üyelerinin firesiz oybirliğiyle geçmiş" dedi.

Altaylı, sözlerine şöyle devam etti:

"Eğer bu karar danışıklı bir dövüş değilse, eğer Cumhurbaşkanı İstanbul’daki yapılaşmayla söylediklerinde samimi ise, ki samimi olduğunu düşünüyorum ya da düşünmek istiyorum."

Fatih Altaylı'nın "AK Parti, Cumhurbaşkanı’nı dinlemiyor mu?" başlığıyla yayımlanan (19 Kasım 2017) yazısı şöyle:

En yetkili ve hatta tek yetkili kişi, “İstanbul’u el birliğiyle mahvettik. Dikine dikine binalar yaptık, bundan sonra böyle bir şey olmayacak”dedi.

Biz de sevindik.

“Ohhh be” dedik, “Sonunda İstanbul daha fazla katledilmeyecek”.

Aradan iki gün geçti geçmedi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden bir karar:

“Haliç kıyısında 4 kat olan sınır meclis kararıyla 10 kata çıkarıldı.”

Haberi görünce dedim ki: “Herhalde CHP ve MHP’li üyelerin oyuyla geçti bu karar. AK Partili üyelerin Cumhurbaşkanı’nın sözleri henüz kulaklarda çınlarken bu haltı yiyecek halleri yok ya!”

Yanılmışım.

Haliç kıyısındaki 10 katlı yapılaşmaya olanak tanıyan düzenleme, CHP ve MHP’li üyelerin muhalefetine rağmen AK Partili meclis üyelerinin firesiz oybirliğiyle geçmiş.

Bu durumda iki seçenek var.

Ya İstanbul Belediye Meclisi’ndeki AK Partililerin gözünü öylesine rant bürümüş ki artık Cumhurbaşkanı, genel başkan falan dinlemiyorlar.

Kimbilir belki de “Nasılsa bir kez tecavüz ettik, bundan sonrasının önemi yok” diye mi düşünüyorlar acaba.

Sonuç olarak şurası net ki, Cumhurbaşkanı bize başka bir şey söylüyor, belediyedeki partililere başka bir şey.

Eğer bu karar danışıklı bir dövüş değilse, eğer Cumhurbaşkanı İstanbul’daki yapılaşmayla söylediklerinde samimi ise, ki samimi olduğunu düşünüyorum ya da düşünmek istiyorum...

O nedenle bu rezil karara birisi “Dur” demeli.

Cam filminde, yabancı futbolcu meselesinde olduğu gibi olsa da razıyım.

Not: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yüksekliğin 5 kattan fazla olmayacağına ilişkin açıklaması sevindirici olmakla birlikte bu yasa durdukça yarın öbür gün 10 kat yapılmasına imkân sağlar.

*************

Bürokratik oligarşi mi isterdiniz?

SSK’yı batıranın Kemal Kılıçdaroğlu değil, Süleyman Demirel hükümetinin popülist bir politikayla emeklilik yaşını geri çekmesi olduğunu yazdım.

Bilmem yazımın altına internet sitesinde yapılan yorumları okudunuz mu?

Okudum okudum güldüm.

Ama belki de ağlamam gerekirdi.

CHP’ye karşı olduğunu açıkça belli eden kimileri, “O da şerefli bir bürokrat olsaydı da istifa etseydi. Çıkıp halka bunun yanlışlığını anlatsaydı” gibisinden yorumlar yazmışlar.

Bugün bir bürokrat çıkıp Türkiye’deki herhangi bir konuda hükümetle aynı fikirde olmadığını beyan ederse ne olur diye sormak isterim onlara.

Başta hükümet olmak üzere hepiniz çıkıp “Bürokratik oligarşi” diye veryansın etmez misiniz?

Ki bürokratın görevi, mevcut yasal düzenlemelere göre kendisine verilen görevi yapmak değil midir?

Bunun aksini yapana “Git siyasete gir” denmez mi?

Denilmedi mi!