Abone Ol

Devlet Süleymancılara kurban bağışını yasakladı

Süleymancı yurt ve kurslara kurban bayramında kurban ve kurban derisi toplamamaları için tebligat yapıldı. Süleymancıların, yasağı,kaçak kurban kesimi yaparak deldikleri öğrenildi.

Devlet Süleymancılara kurban bağışını yasakladı

FETÖ’nün boşalttığı yeri doldurmaya çalışan tarikatlara devlet müdahalesi tartışmaları sürerken Süleymancılara yönelik ilk adım atıldı. Aydınlık'ın haberine göre kurban bayramı öncesinde Süleymancı yurt ve kurslar ile dernekler, kurban ve kurban derisi toplayamayacakları konusunda uyarıldı. Getirilen yasak bayram öncesi, jandarma bölgesinde jandarma, polis bölgesinde de polis tarafından Süleymancı olarak bilinen yurt, kurs ve derneklere imza karşılığı iletildi. Aydınlık’a bilgi veren Süleymancı yurt ve kurs yöneticileri de getirilen yasağı doğruladı. Süleymancı kurs ve yurtların yoğun olduğu Alanya’daki bir kurs yöneticisi, “Arife günü güvenlik birimleri bize gelerek bir genelgeyi imza karşılığında tebliğ ettiler. Genelgede kurban ve kurban derisi bağışı alamayacağımız yazıyordu. Karara uymayanlar hakkında 5 yıl hapis ve 70 bin lira para cezası uyarısı vardı. Daha önce böyle bir uygulama ile karşılaşmamıştık. Çok şaşırdık” dedi. Süleymancı kurs ve yurtların yoğun olduğu Gazipaşa ve diğer ilçelerde de aynı uyarıların yapıldığı belirlendi.

‘KESİMİ YURTLARIN DIŞINDA YAPTIK’

Devlet Süleymancılara kurban ve kurban derisi bağışını yasaklamasına rağmen onlar bu yasağı deldi. Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre, Süleymancılar yasak kararının kendilerine tebliğ edilmesinden sonra seri halde toplantılar yaparak milyonlarca lira gelir kaybına yol açacak yasağı delmek için izlenecek yolu tartıştı. Daha sonra kurban kesimi ve deri toplama işleminin kaçak olarak yapılması konusunda karar alındı.

Süleymancılara yakın bir kaynak Antalya bölgesinde izlenen yöntemi şöyle anlattı: “Süleymancı kurs ve yurtlarda kurban kesim bölümleri vardır. Bağışlanan kurbanlar ve derisi alınacak hayvanlar buralarda kesilir. Yasak kararından sonra her ile, her bölgeye yeni yöntemler bulunması ve kesimlere devam etmeleri talimatı verildi. Köylerde kesimler yurt ve kurs binalarının dışında belirlenen yerlerde yapıldı. Merkezlerde ise soğuk hava depoları kiralandı. Kesimler bu depolarda gerçekleşti.”

DİYANET RAPORUNDA FETÖ BENZETMESİ

Aydınlık tarafından özeti yayınlanan, Kaynak Yayınlarınca tamamı kitap olarak basılan Diyanet İşleri Başkanlığı raporunda Süleymancılar hakkında ‘yeni bir FETÖ’ ile karşı karşıya kalınabileceği uyarısı yapılıyordu: “Süleymancılarla ilgili olarak, onların, birtakım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğu iddialarının ciddiye alınması ve yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.” Raporda şu bilgilere yer veriliyordu:

SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN CEMAATİ

Süleyman Hilmi Tunahan’ın (1888- 1959) öncülüğünde ortaya çıktığı için ona izafeten “Süleymancılık” olarak bilinir.

Öne çıkan görüşleri: Nakşî geleneğin içinde filizlenmekle birlikte kendilerini bir tarikat olarak nitelemeyen oluşumun son derece içe kapalı yapısı nedeniyle görüşlerini sağlıklı bir şekilde tespit edebilme imkânı pek bulunmamaktadır. Yayın organları olan “Yedi Kıta” dergisi “Tarih, İnsan ve Hayat” dergisi aktüel içerikli olup, cemaatin kendine özgü görüşlerini yansıtan bilgilere buralarda rastlanmamaktadır.

Faaliyetleri: Cemaatin faaliyetleri günümüzde orta ve yükseköğretim öğrencileri için yurtlar, Süleymaniye Özel Eğitim Kurumları ve Kur’an kurslarıyla devam etmektedir. Yurt, kurs ve okulların finansmanı, sahip oldukları çok sayıdaki holding ve halktan toplanan yardımlarla karşılanmaktadır.

Süleymancıların, Kur’an kurslarına Diyanet’in ismini kullanarak yardım topladıkları, cenazelerde para karşılığı Kur’an okuma ve ıskat hususlarında da oldukça aktif davrandıkları bilinmektedir. Süleymancılarla ilgili olarak, onların, birtakım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğu iddialarının ciddiye alınması ve yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Zira uzun yıllar cemaat bünyesinde çalışmış, içyüzlerine vâkıf olduktan sonra onlardan ayrılmış olan ve cemaat içinde ‘Kozan imamı’ olarak bilinen Mustafa Akyıldız, oluşumun din anlayışı ve yapılanmasıyla ilgili oldukça ciddi iddialarda bulunmaktadır.

Buna göre, cemaatin Türkiye genelinde bölgeler bazında ‘kolordu kumandanlığı’ ismi altında yapılandıkları öne sürülmektedir. Cemaat hakkında dile getirilen bir başka iddia da 16 yıldır derin güçler tarafından kontrol altında tutulduğudur. 1980 darbesinden sonra arkadaşıyla hapse alınan Kemal Kaçar’ın, o dönemki MİT tarafından hapiste anlaşmaya zorlandığı, anlaşmayı kabul etmek zorunda kaldığı söylenmektedir.