Abone Ol

CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan sert sözler: Sen artık bir siyasetçisin kardeşim

'Ben siyasetçi değilim cevap vermiyorum' diyor. Sen artık bir siyasetçisin kardeşim, sen o cübbeyi giymeye layık değilsin. Gayri meşru bir halk oylamasının tek nedeni, sorumlusu sensin" dedi.

Kılıçdaroğlu: Sen o cübbeyi giymeye layık değilsin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

Yönetim görevini yaparken yasaların açık hükmünü çiğnedi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın bugün yaptığı konuşma. Şöyle diyor, 'Anayasa koyucunun, anlamı ve amacı bakımından açık bir şekilde düzenlediği kuralları, yorum yoluyla değiştirmek esasen mahkeme eliyle anayasa değişikliği yapmak anlamına gelir.' Ve devam ediyor, 'Bunun da yargısal aktivizm ve meşruiyet tartışmasına yol açacağı her türlü izahtan varestedir.'

Ne diyordu 101'nci madde, "Arkasında sandık mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir" Siz bunu hangi gerekçeyle değiştiriyorsunuz? Kim size bu yetkiyi verdi?

Anayasa Mahkemesi Başkanı, bu referandumun şaibeli olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Anayasa Mahkemesi'nin bu duyarlılığı için teşekkür ediyorum.

'YSK'NIN KARARI DEMOKRASİ TARİHİMİZİN KARA BİR SAYFASIDIR'

Şimdi şunu sormak zorundayız. YSK'nın hakimleri kimden talimat aldılar? Bunu açıklamak zorundadırlar. Bu karar, YSK'nın bu kararı bizim demokrasi tarihimizin kara bir sayfasıdır. Asla kabul edilemez.

'Yasayı çiğneyin arkandayız' diyen irade size milletvekilliği sözü mü verdi? Hukukun üstünlüğünü savunur bir hakim, egemenlerin değil. Hakim egemenlerin himayesine sığınmaz, çay toplamaya gitmez.


Hakimlik mesleğine de gölge düşürdüler. Bırakınız bir referandumu şaibeli hale getirmeyi, yargıçlık mesleğine gölge düşürdüler. Bir Allah'ın kulu çıkıp bana bunu, bize bunu anlatmak zorundadır. Bunları yapanlara hakim denmez. Cübbe giymelerini de doğru bulmuyorum. Gidip bir siyasi partinin cübbesini girebilirler. 'Ben siyasetçi değilim cevap vermiyorum' diyor. Sen artık bir siyasetçisin kardeşim, sen o cübbeyi giymeye layık değilsin. Gayri meşru bir halk oylamasının tek nedeni, sorumlusu sensin.

Oylar çalınmadı, ama sonra bir baktık ki YSK çalınmıştır. İradesi çalınmıştır ve ipotek altına alınmıştır. Diyorlar ki bize 'efendim bitti mesele, hangi gerekçeyle itiraz ediyorsunuz' Dünyanın gerekçesi var, 49 milyon 799 bin 163 bin kişinin hakkını kim savunacak? O YSK'daki hakimlere sormuyorum. Onlar ahlak yoksunu oldukları için onlara sormuyorum. Ben bu soruyu, evet - hayır oyu kullanan bütün vatandaşlarıma soruyorum. Bu haksızlık karşısında susun, konuşmayın diyorlar. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, biz susmayacağız.