Abone Ol

Ahmet Zeki Üçok: Hulusi Akar Partigöç ve Dişli için kalbim ve beynim diyordu

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)yönelik yapılan soruşturma kapsamında açılan FETÖ Çatı Davası'nın görülmesine tanıkların dinlenmesiyle devam edildi.

Üçok: Hulusi Akar Partigöç ve Dişli için kalbim ve beynim diyordu

Tanık olarak dinlenen, kumpas davalarında 4 yıl 9 ay hapis yapan eski Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok, TSK'daki FETÖ yapılanmasından komuta kademesini sorumlu tuttu.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 73 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklardan Dilaver Azim ve Kazım Avcı, bulundukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, diğer 5 sanık hazır edildi.

TSK'DAN 8 BİN PERSONEL ÖRGÜT TARAFINDAN UZAKLAŞTIRILDI
İfadesinde TSK'daki FETÖ yapılanmasını anlatan Ahmet Zeki Üçok, TSK'dan 8 bin personelin örgüt tarafından çeşitli yöntemlerde uzaklaştırıldığını söyledi. Üçok, 15 Temmuz'a kadar olup bitenden, Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi davalardan yapılan uyarıları dikkate almayan komuta kademesinin de sorumluluğu olduğunu belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti belki de İstiklal Savaşı'nda, Çanakkale Savaşı'nda vermediği kadar general, amiral, subay katliamına maruz bırakılmıştır. Balyoz ile en üst rütbedeki askerler TSK'dan tasfiye edilmiş. Bu darbe girişiminde faaliyet gösteren üst rütbelilerden çoğu bu kumpaslar nedeniyle o noktalara gelmiştir. Üst rütbelerde bulunan 172 kişi FETÖ mensubu olarak tutuklanmıştır. 15 Temmuz yaşanmasaydı bunlar 3 yıl sonra daha üst rütbelere geçecekti" dedi.

BUNLAR ÖRGÜTÜN SUÇLAMA ARACI
Üçok, Kayseri Işıkevleri soruşturması nedeniyle hakkında yapılan soruşturmaları ve yayınları anlatarak, "Sayın Hidayet Karaca gözaltına alındığında 'özgür basın baskı altında' dedi. Bizler yargılanırken bu Samanyolu TV, Zaman Gazetesi hukuktan habersizlerdi. Bütün dünyaya karşı bizim 'ne kadar aşağılık olduğumuzu' söylediler. Bunların basınla, yayınla, gazetecilikle ilgisi yok. Bunlar örgütün suçlama aracı. Bu suç örgütünün tetikçiliğini yapan kişilerin 'özgür basın tutuklandı' söylemlerinde bulunması ilginç" dedi.

TEHLİKELİ GÖRMEDİKLERİ İÇİN ÖNLEM ALMADILAR
İfadesinin ardından soruları yanıtlayan Üçok, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın TSK'daki yapılanma ile ilgili sorusu üzerine, bunun sorumlusunun komuta kademesi olduğunu söyleyerek, "Sayın Hulusi Akar darbenin iki önemli ismi Partigöç ve Dişli için, 'bunlar sadece benim elim kolum değil, kalbim ve beynim' diyordu. Altındakilerden bu kadar habersiz demeye dilim varmıyor, ama bunu söylüyorsa hakikaten haberi yok. Tehlikeli görmedikleri için, önlem almadılar. Tabii bu mazeret değil" diye konuştu.

KARACA TETİKÇİYDİ, BU İŞİN YÖNETİCİ KONUMUNDAYDI
Üçok'un ifadesinde adı geçen sanık Hidayet Karaca söz alarak, Zir Vadisinde yapılan aramalarda ele geçirilen mühimmatların listesinin kazıdan 1.5 saat önce Samanyolu kanalında yayınlanıp yayınlanmadığının net olmadığını, bunun açıklığa kavuşturulmasını istedi. Bunun üzerine müşteki avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol söz alarak, Karaca'ya tepki gösterdi. Samanyolu kanalının canlı yayın yaptığını vurgulayan Erol, Hidayet Karaca'nın kendini aklamak için sorular sorduğunu, ancak Karaca'nın tetikçi ve bu işin yöneticisi olduğunu söyleyerek, "Mahkemelere talimat verildi. Dava devam ederken, ara karar verilmeden 'tutuklandılar' diye alt yazı geçti Samanyolu'ndan. Orası bir engizisyon tarzında mahkemeydi. O mahkemelerde benim adalet duygum zedelendi. Hakime ve savcıya karşı müthiş saygım vardı. Bunlar, bu saygıyı yok ettiler" dedi.

SANIK KAZIM AVCI'NIN SÖZLERİNE AHMET TATAR'DAN TEPKİ
Sanıklardan Kazım Avcı, söz isteyerek, Türkiye'nin üzerinde oynana büyük oyunun halen görülemediğini, sadece Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda yaşanan kayıpların konuşulduğunu ancak 15 Temmuz'dan sonra da gözaltına alınan çok sayı da insanın mağdur edildiğini, bunlar arasında cezaevinde intihar edenlerin olduğunu söyledi. Avcı'nın, "Bunlar da bu ülkenin insanıdır" sözleri üzerine, kumpas davaları sırasında intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, söz istemeden ayağa kalkarak, "15 Temmuz'u yapanlar bu ülkenin insanları değil. 15 Temmuz'u yapanlar birer maşaydı, ABD'nin maşasıydı" diye bağırdı.