Abone Ol

Cami katliamında neden 15 Mart seçildi? Saldırının şifreleri

Aydınlık gazetesi yazarı Hüseyin Vodinalı, Yeni Zelanda'daki katliam için neden 15 Mart tarihinin seçildiğini sorguladı. Vodinalı, saldırının şifrelerini bakın nasıl çözdü?

Cami katliamında neden 15 Mart seçildi? Saldırının şifreleri

Aydınlık gazetesi yazarı Hüseyin Vodinalı'nın yazısı şöyle:

Sapık Avustralyalı Katil Brenton Tarrant, vahşi ve acımasız katliamından önce bir sürü mesaj vermiş.

İlginç biçimde, tüfeği ve şarjörlere yazdığı mesajların büyük kısmı Müslümanlardan çok özel olarak Türkleri hedef alıyor.

Gerçi öldürdükleri arasında Türk yok, sadece 2 yaralı Türk var ama hedefinin Türkler olduğu çok belli.

Hatta aracında dinlediği Sırpça marş da Bosna’daki Boşnak katliamlarını öven, Türklere nefret sözcükleriyle dolu.

Şarjörlerden birinin üzerinde Kiril alfabesiyle Miloş Obiliç isminin bulunduğu görülüyor. Miloş Obiliç, tarihte Kosova Savaşı’nda Sultan Murat’ı şehit eden Sırp olarak biliniyor.

Tüfeğin üzerinde büyük harflerle Turcofagos yazılı. Bu ifade Romalıların ölülerini koydukları lahitlere verilen Sarcofagos isminden esinlenilmiş, Sarcofagos: Et yiyen demek, Turcofagos da Türk yiyen anlamına geliyor.

Bir diğer şarjörde Viyana yazılı ve Türklerin Viyana’yı kuşattığı 1683 tarihi okunuyor.

Hatta Türklere doğrudan da bir tehdit mesajı yazmış internette.

"İstanbul Boğazı’nın doğu yakasında topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Ama Boğaz'ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinopolis'e gelir, tüm Cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak"

Sapık pislik bir de “Beşiktaş’a Beyoğlu’na filan gelmeyin öldürürüm” diyor utanmadan.

Saldırgan, yayımladığı yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "Halkımızın en eski düşmanı olan Türklerin ve Avrupa'daki en büyük terör örgütlerinin lideri" olarak tanımlayarak, tehditlerini sürdürüyor.

Fakat şu cümle çok ilginç gerçekten, diyor ki sapık; “Erdoğan’ın öldürülmesi, Türklerin Avrupa’dan atılmasını ve aralarında savaşmasını kolaylaştıracaktır, Rusya’nın bir düşmandan kurtulmasını sağlayacak, NATO’nun parçalanması ve çöküşünü getirecektir.”

Bak sen şu manyağa, herif bir de Rusya yanlısı imiş!

Yerseniz.

Fakat bu manyak ve hempalarının saldırı için 15 Mart’ı seçmesi bu tarihi mesajlarıyla örtüşüyor.

Nasıl mı?

4 Mart tarihli “ABD’nin Mitolojik Emperyalizmi! Truva Atı ve Savaş tanrısı Mars” başlıklı yazımdan bir bölümü buraya alıyorum:

MART’TA SAVAŞ BİR BAŞKADIR

Global Research sitesinin baş yazarı Michel Chossudovsky’nin ilginç bir makalesi vardı geçenlerde.

Chossudovsky, ilkini 2013’te yazdığı, “Ides of March” (Ideus Martiae) başlıklı makalesini güncellemiş ve ABD’nin Venezuela’ya saldırı hazırlığında olduğunu gündeme getirmiş.

Bu yazısında Chossudovsky, ABD’nin Roma takviminde Ideus Martiae olarak adlandırılan, 15 Mart tarihine dikkat çekmiş, antik çağda Romalılar bu kavramı borçların ödettirilmesi, hesaplaşma, intikam manasında kullanırmış. Çoğu zaman da askeri seferlerini bu zamanda yaparlarmış, çünkü Mart ayı, baharın geldiği hava ve deniz koşullarının uygun olduğu bir zamanı ifade ediyormuş. Yani savaş için koşulların uygun olması demek. Zaten Mart ayının kelime kökeni de latince Mars’tan yani savaş tanrısının isminden geliyor. 15 Mart aynı zamanda meşhur Roma İmparatoru Jül Sezar’ın MÖ 44’te suikast sonucu öldürüldüğü gün oluyor. Baharın geldiği gün olan 23 Mart da Romalıların resmi sefere çıkış zamanı olarak belirlenmiş.

Kanadalı profesöre göre ABD, Romalıların bu adetini bir hayli benimsemiş.

Bakın, İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD savaşlarının başlangıç tarihlerine;

Vietnam Savaşı 8 Mart 1965,

NATO’nun Yugoslavya saldırısı (Savaşı) 24 Mart 1999,

Irak Savaşı 20 Mart 2003,

ABD-NATO Suriye vekalet Savaşı Deraa’da 15 Mart 2011,

NATO’nun Libya’ya saldırısı 19 Mart 2011,

Suudi Arabistan’ın ABD yönetimindeki Yemen saldırısı da 25 Mart 2015’te başladı.

Buna tek istisna Ekim 2001’de başlayan Afganistan saldırısı oldu.

Birinci Körfez Savaşı da 17 Ocak 1991’de başladı ama en büyük saldırı ve kitlesel katliam 2 Mart 1991’de yaşandı. Amerikan 24. Mekanize Piyade Birliği, Basra yolunda on binlerce sivil ve silahsız askeri katletti.”

Enteresan değil mi?

15 Mart Romalılara göre intikam alma, hesaplaşma zamanı.

ABD de Roma İmparatorluğu’nun bir devamı olarak görüyor kendisini.

5 EYES VE BANNON

Bu son katliam bana göre, o meşhur “üst aklın” işi.

Müslümanlarla Hristiyanları, Avrupalılar ile Türk ve Batı Asyalıları, Rusya’daki Müslümanlar ile Ortodoksları, Çin’deki Uygurlarla yönetimi, Türkiye’deki dindarlarla laikleri (Ekşi Sözlüke girilen o provokatif entry mesela!) karşı karşıya getirmeyi hedefliyor.

Anglosakson kökenli Batılı istihbarat servislerinin oluşturduğu “5 Eyes” (Beşgöz) diye bir sistem var.

Buradaki her bir göz; ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya ve Kanada gizli servislerini temsil ediyor.

Bunlar esasen Çin’e karşı örgütlenen bir oluşum.

Özellikle Avustralya, Asya’nın bu bölgesinde ABD’nin en önemli istihbarat merkezlerinden.

CIA’nin 3 devasa bölge izleme, istihbarat üssü, ABD, İngiltere ve Avustralya’da (Pine Gap Üssü) bulunuyor.

Saldırgan Avustralyalı, Yeni Zelanda da saldırının meydana geldiği yer zaten.

Netflix’te “Pine Gap” diye bir dizi var. Onu izlemenizi tavsiye ederim bu arada, mevzuyu çok içeriden güzel anlatıyor.

ABD, (Truva Atı – Ideus Martiae – Nitro Zeus vb.) Roma dönemine, mitolojiye ve Avrupa Ortaçağı’na yönelik sübliminal mesajlar veredursun, Türkiye’den de ilginç mesajlar geliyor.

İktidara yakın TÜGVA’nın, 8 Mart’taki feminist yürüyüşünde sözde ezan protestosuyla ilgili yaptığı açıklamada ilginç bir detay vardı.

TÜGVA yöneticisi Seher Şenyüz açıklamasında, “Ezan, bizim için Roma’nın, New York’un, Pekin’in, Tokyo’nun, Moskova’nın, Berlin’in, Paris’in ve yarım kalan hesabımız olan Viyana’nın fethine niyet tazelemektir” ifadelerini kullandı.

N’oluyoruz birader?

Bizdekiler Osmanlıcı-Halifeci, Sapık Avustralyalı faşist katil Bizansçı…

ABD de Roma İmparatorluğu’nun temsilcisi.

Yeni Ortaçağ bu mudur?

Tarrant’ın asıl hedef kitlesi, ABD, Avrupa ve Rusya’daki aşırı sağ, ırkçı, faşist, dinci gruplar.

Bu saldırıyla onları kışkırtmak istiyor.

Erdoğan ile birlikte Londra’nın Müslüman Belediye Başkanı Sadık Han ve de Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de öldürülmesini istiyor!

İngiltere’de BNP’ye, Almanya’da AFD’ye göz kırpıyor.

Sahi Trump’ın eski baş stratejisti Steve Bannon şu sıralar nerede?

Hani Avrupa ve diğer yerlerde şu aşırı sağ ırkçı parti işlerine o bakıyordu da aklıma geldi.

Biz Kissinger, Marshall filan derken Bannon’un ipini uzun tuttuk bak.

En son 2018 Eylül ayında, Avrupa'daki sağ-popülistleri bir araya getiren AB karşıtı bir oluşum kuruyordu.

Kendisi de ırkçı Breitbart radyosunda Alt Right (Alternatif Sağ) isimli bir neofaşist söylemin vaiziydi.

Dünyadaki ekonomik krizi fırsata çevirmek isteyen Wall Street mafyası, küresel hegemonik sermaye, yeni bir Hitlervari ırkçılık dalgası coşturmaya çalışıyor bana göre.

1930’lardaki gibi ayrıştırmaya, kamplaşmaya ve savaşa oynuyorlar.

Ancak bu kez hedefte Yahudiler değil, Müslümanlar var.

İslam ile Batı’yı savaştırma peşindeki Medeniyetler Çatışması’nın mimarı Huntington’un öbür tarafta kulakları çınlasın.

Aydınlık