Abone Ol

Berat Albayrak yerine Ali Babacan olsaydı durum değişir miydi?

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, köşe yazısında "Berat Albayrak yerine Ali Babacan olsaydı durum değişir miydi?" diye sordu, eski bir bakanın konuya ilişkin çarpıcı bir anekdotu paylaştı.

Albayrak yerine Babacan olsaydı durum değişir miydi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladığında en çok konuşulan isimlerin başında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak vardı.

Piyasalara güven vermediği iddiası ortaya atıldı hatta "Hazine Bakanı misal Ali Babacan olsaydı güvensizlik ortamı doğmazdı ve bunları yaşamazdık.” diyenlere de oldu?

Peki Albayrak, daha ne yapacağı bilinmeden neden hedef tahtasına konuldu? Merak edilen soruya ilişkin Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur bugünkü köşe yazısında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

"Albayrak'ın "büyük günahı" ne?" sorusuna Albayrak'a itiraz eden isimlerden birinin sözlerini köşesinde aktardı:

"Bu sorunun tatminkâr bir cevabını inanın ki alamadım. Ama sonunda biri ağzından kaçırıverdi: “Berat Albayrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dediğinden dışarıya çıkmayacak. Ee, Erdoğan’ın ekonomik konulardaki görüşü malum, faiz yükselmesin ama döviz düşsün istiyor.”

Albayrak'a saldırının esas nedenin geçmişte alıştıkları düzenin bozulması olarak gösteren yazar, "Demek ki artık istediklerini yaptıramayacakları, piyonları olamayacak bir Hazine Bakanı ile karşılaştılar ve saldırının nedenlerinden biri bu." diye yazdı. Fuat Uğur daha sonra konuya ilişkin ismini vermediği eski bir bakanın anektodunu aktardı:

“SEVİLEN” HAZİNE BAKANININ ŞARTLI IMF KREDİSİ

-Bakanın adını yazmıyorum. Zaten herkes anlayacaktır.

“Bu arkadaş bir gün Başbakanımızın yanına (Cumhurbaşkanımız o vakit Başbakan’dı) heyecanla geldi. Ellerini ovuşturarak ‘Efendim IMF’den 1 milyar dolar kredi aldık’ dedi. Başbakanımız ‘İyi tamam’ dedi.

Sonra birden aklına geldi ve ‘Şartsız kredi değil mi bu?’ diye sordu. Tonton hazine bakanımız biraz da kızararak ‘Hayır efendim, bir şartları var aslında, Irak’a asker sokmamızı istemiyorlar’ dedi. Başbakanımız ‘Ver bakayım şu anlaşmayı bana’ diye elini uzattı, aldı ve parça parça yırtıp çöpe attı.”

Fuat Uğur'un yazısının tamamı için tıklayın...