Milliyetçi Hareket Partisi belki de uzun yılların en az katılımlı mitingini bugün İstanbul Yenikapı’da gerçekleştirdi.
Sadece üç büyük ilde miting yapma kararı alan partinin düşük katılımla ilgili açıklaması ise sosyal medyadan mitingin emniyetli bir şekilde geçmeyeceği yönünde dedikodu yayılması idi.
Miting alanında görüştüğüm MHP’liler ise, hem bu dedikodunun hem de Ankara’da geçen hafta meydana gelen patlamanın insanları tedirgin ettiğini belirtiyor.
Parti de bu tür söylentileri dikkate almış. Bir parti görevlisinin verdiği bilgiye göre alanda 2500 partili gönüllü olarak güvenlik tedbirleri almış.
Küçükçekmece teşkilatından Behice Canbaş, “Ailelerimiz bile gönderirken tedirgindi” diye açıklıyor yaşanan korkuyu.
7 Haziran seçimleri öncesi MHP’nin İstanbul’da düzenlediği Kazlıçeşme mitingi ile bugün Yenikapı’da yapılan miting arasında sayıca büyük farklar olmasının yanı sıra, coşkulu bir kalabalığın yokluğu da dikkat çekiyor.
Bunda partinin mitinglerini “şehitlere saygıdan dolayı şarkısız gerçekleştirme” kararının etkisinin olduğu düşünülebilir.
Bir önceki genel seçimler öncesi ortaya çıkan renkli tabloların, coşkulu sloganların, havadan inmeyen bayrakların yerini; sessizlik, küçük gruplar arasındaki sohbetler ve sarılmış halde elde tutulan bayraklar almış çoğunlukla.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gelişi kalabalıkta bir heyecan yaratsa da bu da uzun sürmüyor.
Kitleyi güldüren ve biraz da olsa coşkulandıran anlardan birisi ise Eyüp ilçe teşkilatının açtığı pankartın kürsüden okunmasıyla yaşanıyor.
Pankartta AKP’li eski bakan ve İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım’ın bir televizyon programında kullandığı kalıba gönderme yapıyor: “Vurur yüze ifadesi, O Bilal buraya gelecek bi tanesi.”
İki miting arasındaki fark: Meral Akşener
Bu mitingin bir başka eksiği ise Meral Akşener. 7 Haziran öncesi Kazlıçeşme’de yapılan mitingte kürsüden kalabalığı selamlayan ve büyük coşkuyla karşılanan Akşaner bu kez partisinin milletvekili listelerinde yer almadı.
MHP’lilerin Türkiye’nin ana gündem maddeleri bir yana, “keşke böyle olmasaydı” dedikleri tek konu belki de Akşaner.
MHP’nin “başbuğu” Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in ülkücü saflardan AKP milletvekili adaylığına uzanan yeni yolu kimsede bir kırgınlık yaratmamış.
Ancak Meral Akşaner’i sorduğumda yüz ifadeleri değişiyor. Sinema sektöründe çalışan Mete Tüfekçi’nin gözleri doluyor bu ismi andığımda. “Onun gidişi bizi üzer” diyor kısaca.
“Hayırda hayır vardır”
MHP’nin 2011 genel seçimlerine kıyasla oyunu arttırdığı ve 7 olan milletvekili sayısını 10’a çıkardığı İstanbul’da, bomba korkusu altında yapılan bu mitingin MHP’nin 1 Kasım seçimlerindeki performansı hakkında bilgi vermesi zor.
Ancak MHP seçmeninin, bir önceki genel seçimlerin ardından geçen dört aylık sürede ana başlıklarda fikrini değiştirmediği açık.
MHP’nin koalisyon süreçleri ve teröre karşı meclis araştırma önergesi dahil olmak üzere pek çok girişime “hayır” yanıtı vermesi, tabanda “hayırda hayır vardır” yanıtıyla karşılık buluyor çoğunlukla.
Partinin AKP ile koalisyon görüşmeleri öncesi belirlediği dört temel şart ise partililerin takdiriyle karşılanmış.
Bahçeli ise kürsüden bir kere daha “Davutoğlu hiçbir görüşmede bize koalisyon teklifinde bulunmamıştır” diyerek MHP’yi sürekli “hayır” demekle eleştirenle yanıt verdi.
Bahçeli konuşmasında, “Bundan dolayı bizi karalıyorlar, her şeye itiraz ettiğimizi söylüyorlar. Seçime gidiyorsak, müsebbip Erdoğan ve Davutoğlu’dur. Koalisyon kurulmadıysa sebep yine bu iki şahsiyettir” diyordu.
Ankara saldırısı: Propaganda mı?
Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hem HDP’ye yönelik tepki MHP’li seçmen arasında baki. Ankara patlamalarından HDP’yi sorumlu tutan 18 yaşındaki Rabia Açıkgöz, Erdoğan’ı üç günlük yas ilan edildiği için eleştiriyor.
Rabia, “O kadar şehidimiz olduğu halde yas ilan edilmedi. Ankara’daki patlamada yas ilan edildi. Onun da bir propaganda olduğunu düşünüyorum. HDP’nin yaptığını düşünüyorum. Birçoğunun oraya barış için gittiğini de düşünmüyorum” diyor.
Türkdil ise, “Kim yaptıysa Allah belasını versin. Bir zafiyet var” diyerek Ankara’daki saldırılara tepkisini dile getiriyor. MHP’nin hem Reyhanlı hem Suruç hem de Ankara ile ilgili defalarca uyarı yaptığını dile getiriyor.
Devlet Bahçeli ise mitingteki konuşmasında saldırılardan Erdoğan’ı sorumlu tutuyordu:
“HDP, PKK’ya sırtını dönsün, bu işi MHP ile HDP çözer”
7 Haziran seçimleri sonrası HDP ile aynı çizgide hiçbir adım atmayacaklarını söyleyen Bahçeli’ye inancını ve güvenini ifade eden Mete Tüfekçi’den ise “terör sorununa” genel çizginin dışında bir öneri geliyor.
Tüfekçi, bu sorunun MHP ve HDP arasında çözülmesi gerektiğini düşünüyor.
Bahçeli’nin kürsüden İmralı müzakerelerini eleştirdiği ana denk gelen bu konuşmamızda Tüfekçi şöyle diyor: “Bu ülkede kardeşliği sağlayacaksak ne AKP’ye, CHP’ye değil, HDP’ye bakacağız. Gel kardeşim diyeceğiz. Şartlarımız bunlar diyelim, PKK’yı bırak, ‘gel kardeşim derdin ne’ diye soralım. Bunu ancak onlarla biz çözeriz. Ama HDP, PKK ile bağlantılı olduğu sürece görüşmemesine hak veriyorum” .
Zira Bahçeli de konuşmasının önemli bir kısmını, açılım, “ihanet süreci”. “Habur’da katilleri karşılarken”, “İmralı canisi”, “PKK’nın siyasi şubesi HDP” gibi sözlerle Kürt hareketine ayırdı.
BBC TÜRKÇE