Reza Zarrab’ın sanıklıktan tanıklığa geçtiği, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ise sanık olarak yargılandığı dava sürerken Sarraf ve Atilla’nın ABD’nin eline nasıl düştüğüne ilişkin tartışma giderek büyüyor.
AKP’li Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un Sarraf’ın ABD’ye kaçırılışında dahli olanların ve göz yumanların araştırılmasına yönelik açıklaması AKP içinde geniş yankı buldu.
Şentop’un açıklaması sonrası AKP’ye yakın medyada birçok yazar bu konuyu gündemine alırken, parti tabanından da sorumluların açığa çıkarılması konusunda baskıların da arttığı bildirildi.
KUMPASTA ROLLERİ VAR MI?
Konu ile ilgili olarak bilgi veren bir AKP MKYK üyesi, Sarraf ve Atilla davasında “içerden” destekçiler olduğu konusundaki şüphelerin giderek yoğunlaştığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına yönelik hesap içinde olanların bulunduğunu kaydederek, “Şu anda Amerika’daki dava sürüyor. Sarraf bazı açıklamalar yapıyor. Bu dava sonunda Türkiye’ye yönelik ekonomik bir kıskaç başlatılacağı açıkça görülüyor.
Hedef doğrudan Cumhurbaşkanımız Erdoğan. Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Uzun vadeli bir plan yapıldığı anlaşılıyor. Bu nedenle Sarraf ve Atilla’nın ABD’ye gidişlerinde rolü olanlar araştırılmalı ve Türkiye’ye kurulan kumpasta rolleri olup olmadığı incelenmelidir” dedi
DAVUTOĞLU VE BABACAN’I İŞARET ETTİ
Bu arada hükümete yakın Türkiye gazetesi yazarlarından Fuat Uğur dün dikkat çekici bir yazı yazdı. Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu sorgulayan Uğur, Taşkesenlioğlu’nun Bank Asya’dan Halkbank’a geldiğini ifade etti.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı da ABD’ye gönderenin Ali Fuat Taşkesenlioğlu olduğunu kaydeden Uğur, Taşkesenlioğlu’nun Atilla’nın ABD’de tutuklanması sonrasında görevinden alınmasına dikkat çekti.
Uğur, Taşkesenlioğlu Halkbank’a atanırken kendisiyle görüşen kişinin Ali Babacan olduğunu belirtti.
TARTIŞILAN YAZI
Fuat Uğur’un konuyla ilgili yazısında şu ifadeler yer aldı:
... Ben Sayın Davutoğlu’nun özellikle bazı gazeteler tarafından Reza Zarrab konusuna malzeme edilmesine mesafeli yaklaşıyorum. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin söylediği gibi bu iddialar üzerinde düşünülmeye, araştırılmaya ama aynı zamanda da kanıtlanmaya muhtaç. Ama yine de Reza Zarrab’ın kendisine “Amerikalılar tarafından tehdit ediliyorum, korunmaya ihtiyacım var.
Yoksa beni Amerika’ya götürecekler” deyip yardım isteyip istemediğine, kendisinin bu konuyu başından savdığına dair haberlere bir açıklama getirmesinde de fayda var. Çünkü sonuçta Başbakan olduğu sırada Reza Zarrab göz göre göre Amerika’ya gitti ve anında gözaltına alındı. Şimdi anlaşılıyor ki bu anlaşmalı bir gidişti.
Sadece o değil, Ondan iki ay sonra giden Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla da aynı akıbete uğradı.
... Daha o vakitler hem Reza Zarrab hem de banka müdürlerinin Amerika’ya(yurt dışına) gitmemeleri gerektiğini söyleyen pek çok yazar vardı...
Ama Mehmet Hakan Atilla gidip Türkiye’ye dönerken tutuklandıktan sonra onu oraya gönderen Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu görevden alındı.
Ali Fuat Taşkesenlioğlu Halkbank’a Bankasya’dan gelen 7 yöneticiden biri. Gelir gelmez yönetim kurulu üyesi yapıldı. Aynı gün de Genel Müdür oldu. Kendisiyle iş mülakatını yapan Ali Babacan’dı. Tarihler Şubat 2014’ü gösteriyordu.
Zehra Hanım’ın(Taşkesenlioğlu) daha milletvekili olmadan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan Bilim ve Sanat Vakfı’nda altı sene ders aldığını da öğreniyoruz.
Ali Fuat Taşkesenlioğlu’na o dönem AK Parti’den itiraz edenler de çıkmış ama İstanbul teşkilatı tarafından “Bizim adamımızdır, iyidir” denilerek sahip çıkılmıştı...
TAŞKESENLİOĞLU AİLESİ
Taşkesenlioğlu ailesi, Erzurum’da oldukça bilinen bir aile. Aile büyüğü “Şeyh Mehmet Sırrı Efendi”nin 7 oğlu ve 1 kızı olmuş. Tüm çocukları sıkı bir dini eğitimden geçmiş
Oğullarından Fettullah Taşkesenlioğlu, Demokrat Parti ve Adalet Partisi’nde vekillik yapmış. Diğer oğlu Mazhar Taşkesenlioğlu ise dini işleriyle tanınmış, “şeyh, mücahid, hoca, alim...” gibi pek çok sıfatla anılmış. Mazhar Taşkesenlioğlu, Ali Fuat ve Zehra Taşkesenlioğlu’nun babası.
Kızı Zehra Taşkesenlioğlu da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun vakfında 6 sene eğitim almış. Şuan AKP Erzurum Milletvekilliği görevine devam ediyor.
AKP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ SAHİP ÇIKTI
Bank Asya yöneticisi Ali Fuat Taşkesenlioğlu 2014 yılında Halkbank Genel Müdürlüğü’ne atanınca “paralel yapının adamı mı” tartışması yaşanmıştı. Taşkesenlioğlu’na AKP İstanbul yönetimi sahip çıktı. AKP İstanbul Başkanlığı Twitter’dan “Ailece AK Parti’li, bizden” mesajı atmıştı. İl Yöneticisi ve milletvekili adayı Yavuz Değirmenci de “Halkbank Genel Müdürü A. Fuat Taşkesenlioğlu’nun kızkardeşi il yönetiminden arkadaşımızdır. Paralel yapının adamı olduğu iftirası kara lekedir” paylaşımında bulunmuştu.
BANK ASYA'DAN HALKBANK'A 7 ÜST DÜZEY TRANSFER
Halkbank’ta görevli olan 7 üst düzey yöneticinin tamamının FETÖ ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle el konulan Bank Asya’dan geldikleri belirlendi. Yakın zamana kadar Halkbank’taki Bank Asya kökenli isimler şunlardı:
* Halk Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Ali Fuat Taşkesenlioğlu: 6 Ocak 2012’ye kadar Bank Asya’da Genel Müdür Yardımcısıydı.
*Halk Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Gökçe: Bank Asya Yönetim Kurulu Üyesi. TMSF el koyunca Yönetim Kurulu üyesi oldu.
* Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Oktay: 2012 yılına kadar Bank Asya’da şube müdürü.
*Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erdal Erdem: 6 Ocak 2012’ye kadar Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı.
*Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Aydın: 2003 yılına kadar Bank Asya’da şube müdürü.
* Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ömer Faruk Şenel: 2011’e kadar Bank Asya’da Genel Müdür Yardımcısı
* Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Salim Köse: 4 Nisan 2011’e kadar Bank Asya’da grup müdürü.
Konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP Milletvekili Haluk Pekşen, “Bu işte bir gariplik var. Eski Bank Asya yöneticileri neredeyse topluca Halk Bankasın’a atanmış. Sanki Bank Asyacılar Halk Bankası’nı ele geçirmiş. Bankanın genel müdür dahil 7 üst düzey yöneticisinin Bank Asya ile bağının olması düşündürücü. Bank Asya yöneticilerine ayrıcalık mı var. Bankaya üç beş kuruş yatıranların bile gözaltına alındığı, tutuklandığı, memuriyetten atıldığı bir dönemde Halk Bankası’nın üst düzey yönetiminin tamamına yakınının Bank Asya’nın eski yöneticileri olması tesadüf olamaz. Bun nasıl bir iş. Atamaları yapan hükümet bir açıklama yapmalıdır” dedi.
GÜL YANIT VERMEDİ
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren “ABD Atilla’ya karşı” davasına ilişkin soruları yanıtsız bıraktı. Sorulan soru sonrası gerilmesi ise dikkat çekti.
Gül, Kazakistan-Türkiye Diplomatik İlişkilerin 25’inci yılı kapsamında Ankara’da bir otelde düzenlenen etkinliğe katıldı. Katılımcılar arasında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, eski TBMM Başkanları Cemil Çiçek ve Hikmet Çetin, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, AKP kurucularından İsmail Safi de yer aldı. Kazakistan Türkiye ilişkilerine dönük konuşması sonrası salonu terk eden Abdullah Gül’ün yolunu gazeteciler kesti. Önce gazetecilerin soruları yanıtlamak için hamle yapan Gül’e, Rıza Sarraf’ın tanık olduğu dava sorulunca yönünü değiştirdi, “Başka bir konu için buraya geldik, bırakın şimdi bunu” diyerek alandan ayrıldı. Gül’ün gergin olduğu gözlerden kaçmadı